Bu çekilmelerin nasıl gerçekleşeceği hala muğlak ise de ekibi, Başkan Trump'ın hem Suriye hem de Afganistan'dan çekilme kararının kesin olduğunu söylüyor. Bir yandan çekilmeleri konuşulan ABD'nin öte yandan yeni müdahalelerin planlama ve uygulama aşamasına geçtiği görülüyor.
***
Washington, Venezuela'da rejim değişikliği konusunda ısrarcı. AB'nin ve Latin Amerika ülkelerinin çoğunluğunun desteğini alan ABD, müdahaleci yüzünün yeni bir örneğini sergiliyor. Bu müdahale kendine has diplomatik ve ekonomik yaptırımlar içeriyor. Washington, en son, Venezuela muhalefet lideri Guaido tarafından ABD temsilciliğine atanan C.A. Vecchio'yu kabul ederek Devlet Başkanı Maduro'yu fiilen de muhataplıktan düşürdü.
Gelirinin çok büyük kısmını ABD ile petrol ticaretinden elde eden Maduro yönetimi için bu karar ekonomik baskının çok ağırlaşacağı anlamına geliyor. Trump yönetimi, yaptırımlar ve zorlayıcı diplomasi ile yetinmeme işaretleri veriyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, "ABD'nin diplomatik personeline ve Guaido'ya karşı yapılacak herhangi bir şiddet eylemine sert bir şekilde karşılık verileceği" tehdidinde bulundu.
Bu tehditler uluslararası aktörlerle işbirliği içinde olduğunu saklamayan Guaido'nun cesaretini artırıyor. Hem geliri hem de diplomatik muhataplığı devr alan Guaido, yaygın protestolarla Maduro'yu devirmeye çalışıyor. Guaido, Maduro yanlısı fakir kesimleri de gösterilere katması durumunda ordunun da Maduro'yu zorla indirmeye razı olacağını hesaplıyor. Batı başkentleri de Latin Amerika başkentleri de bu senaryonun arkasında.
***
Başarırlarsa, Batı destekli bir "demokratik devrim" hikayesi yazılacak. Başaramazlarsa "iç savaş" kapıda. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un tantanalı Kahire seyahatinden anlaşılacağı üzere Maduro'ya süre verenler için tutarlılık da dert değil. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'yi deviren Sisi'yi meşrulaştırmak için de "demokratik bir görüntü" hazırlanmıştı. Bu görüntü Venezuela'da yeterince hazır zaten...
Venezuela'da büyük ekonomik yatırımları olan Çin ve Rusya'nın rejim değişikliğine etkili şekilde cevap vermesi mümkün değil. Çin zaten Guaido yönetimi ile de çalışabileceğinin işaretini verdi.
***
Bugün Venezuela krizini konuşuyoruz, ancak 2019'un en yoğun gündemi İran olacak. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Varşova toplantısı ile İran'ı sınırlandırma konusunda uluslararası destek arıyor. Ekonomik yaptırımların etkisi ekonomisini çökerttikçe İran nihai karara zorlanacak. İran bölgesel krizleri genişleterek cevap verebilir. Suriye'deki İsrail ve İran gerginliği patlamaya hazır bir konu. İran ile ekonomik işbirliği anlaşması imzalayan Şam'ın ve Hizbullah'ın Tel Aviv'i dolaylı da olsa tehdit noktasına gelmesi işlerin ne kadar kızışabileceğini gösteriyor. Çekilmeler ve yeni müdahalelerle Trump yönetimi ABD grand stratejisine yeni bir renk veriyor. Ekonomik yaptırımların daha çok kullanıldığı "seçmece müdahalecilik" dönemindeyiz.
Burhanettin Duran - Sabah