Avusturya aşırı sağın Avrupa'da en güçlü olduğu ülkeler arasında dikkat çekmekte. Avusturya aynı zamanda uzun zamandır tarihsel, kültürel ve dini sebepleri öne sürerek Türkiye'nin AB üyeliğine şiddetle karşı çıkmakta. Aynı Avusturya gün geçtikçe islamofobik politakalar ve söylemlerin de merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Türkofobi ve islamofobinin birbirini beslediği bu ülkede hayat müslümanlar ve Türkler için gün geçtikçe daha zor hale gelmeye başladı.
Bu bağlamda Avusturya savunma bakanı Hans-Peter Doskozil'in geçen hafta Die Welt gazetesine verdiği demeç ilgi çekici. Dokodil söz konusu demecinde Balkanlar'ın sinsi bir şekilde islamlaşmasından endişe ettiğini açıkladı. Bakan'a göre Avrupa Birliği Balkanlar üzerindeki etkisini kaybederken ve buna karşılık Türkiye'nin etkisi artıyor.
Türkiyenin NATO kapsamında Balkanlarda daha fazla asker konuşlandırmasını da tehlikeli bulan Bakan'ın bu rahatsızlığının sebebi çok basit. Türk düşmanlığının merkezi haline gelmiş olan ve NATO üyesi olmayan Avusturya'nın son dönemde NATO tatbikatlarına ve operasyonlarına katılımı Türkiye tarafından veto ediliyor. Avusturya'nın Balkanlarda devam eden operasyonlardan çekilmesi halinde Türkiye bu boşluğu çok rahat doldurabilir. İşte bu durumun farkında olan Avusturyalı Bakan islamofobiyi körükleyerek aklınca sonuç alabileceğini düşünüyor.
Bakan'ın açıklamalarından daha vahim olanı ise Die Welt gazetesinin haberi veriş biçimi ve kullandığı argümanlar. Öncelikle haberde Balkanların Avrupa Birliği'nin nüfuz alanı ya da arka bahçesi olduğuna değinilmekte. Burada ilginç olan nokta Avrupalılar uzunca dönemdir realpolitik söylemlerin günümüz dünyasında yeri olmadığı ile ilgili bir propoganda yürütürlerken bugün açıktan bu söylemleri kullanmaktan çekinmemeleridir
Diğer taraftan haberde Balkanlar'ın islamlaşması ve Türkiye'nin artan etkisine örnek olarak Türkiye'nin Balkanlar'da bir kaç ülkede camileri restore etmesi gösterilmektedir. Halbuki Balkanlar'ın genelinde bugün ekonomik ve kültürel açıdan Avrupa Birliği'nin ağırlığı ön plana çıkmaktadır. Bu noktada Almanya ve Avusturya Balkanlar'ı ekonomik açıdan istila etmiş durumdadırlar. Bugün adeta bir Alman kolonisi haline gelmiş olan Yunanistan bunun en acı örneği durumdadır.
Hal böyleyken bu ülkeler uzunca bir dönemdir Balkanlar'da Türkiye'nin Yeni-Osmanlıcı bir politika takip ettiği propogandasını yaparak Türkiye karşıtlığını körüklemeye çalışmaktadırlar. Avusturyalı Bakanın yaptığı tam olarak budur. Yani aslında Türkiye Balkanlar'da uyguladığı göreceli mütevazi politikalarla Balkanlar'ın yeniden ekonomik ve kültürel açıdan sömürgeleştirilmesinin önünde en önemli engel olarak görülmektedir.