CHP'nin bir İstanbul il başkanı var.
Azılı bir İslam ve Türkiye düşmanı.
Diğer tüm Türkiye düşmanları gibi Ermeni olaylarını "soykırım" olarak nitelendiriyor.
Ona göre devletimiz 'katil değil seri katil'.
FETÖ ve PKK aleyhine tek bir açıklaması yok.
Aksine FETÖ'nün ve PKK'nın söylemlerine destek atan tweetleri var.
Yüzlerce vatandaşımızı katleden terörist Sakine Cansız'ın Paris'te vurulmasını "İnsanlık kaybetti." diye yorumluyor.
Kobani için halkı sokağa çağırıyor.
Ama 15 Temmuz darbesini kontrollü darbe olarak nitelendiriyor.
FETÖ'nün 15 Temmuz ile ilgili "Köprüde tekbir getirerek asker kafası kestiler." yalanını savunuyor.
15 Temmuz gecesi okunan selaları ezan zannedecek kadar bu toplumun değerlerinden uzak ve bu selalardan rahatsız oluyor.
Tayyip Erdoğan'a edilen ağza alınmayacak galiz küfürleri retweet ediyor.
Kendi çocuğumu kindar bir çocuk olarak yetiştiriyorum diyor.
Ne yediği kimsenin umurunda olmamasına rağmen domuz yediğini övüne övüne kamuoyuna açıklıyor.
15 Temmuz direnişinin Demokrasi Bayramı olarak nitelendirilmesine karşı.
"Başörtüsü serbestisi diye bir şey olmaz, var mısınız kılık kıyafet serbestliğine?", "Mesela ben de 'Meclis bahçesinde bikini ile güneşlenmek istiyorum.' diyor.
Bütün bunların dışında insanın yüzünü kızartacak seviyede edebe mugayir pek çok tweeti var.
CHP başka kimse kalmamış gibi bu İslam düşmanı marjinal kadını İstanbul gibi bir şehre İl Başkanı yaptı.
Canan hanım 31 Mart seçimlerine giden süreçte muhafazakâr seçmeni rahatsız eder diye aniden ortadan kayboldu.
Seçimlerden sonra birden ortaya çıktı ve adeta İstanbul Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanı olarak hareket etmeye başladı.
İmamoğlu'nun 21 günlük döneminde başkanla eşit olduğunu ihsas ettirircesine pozlar verdi.
YSK seçimleri iptal edince Canan Hanım yine ortalardan kayboluverdi.
Sonra baktılar ki bu durum artık çok göze batıyor, Canan Hanım eskiden tiye aldığı ne varsa yapmaya başladı.
İftarlara katılmaya, bayram tebrikleri atmaya, türbeleri ziyaret etmeye başladı.
Canan Hanım eskiden takiyye yaparak muhafazakâr seçmenden oy istememeliyiz diyordu.
Ama artık muhafazakâr seçmenin gözünün içine baka baka takiyye yapmaya karar vermiş Canan Hanım.
Attığı tweetler orada duruyor, bir tanesini silmedi, nedamet getirmedi, özür dilemedi.
İşte bu şahıs de facto CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı.
Özetle CHP'nin adayı sadece din ile diyanet ile değil aynı zamanda muhafazakâr seçmenin zekasıyla da alay ediyor.
En büyük tesellimiz 23 Haziran gecesi milletimizin bu kadına gereken cevabı vererek siyasi tarihin çöplüğüne göndermesi olacaktır. Bekliyoruz…
Enes Bayraklı