Prof. Dr. Mehmet Emin Ay

Bugünün ibadeti: Tebrikleşmek ve sevinmek…

Kameri takvimin aylarından biriydi Ramazan ayı...
Ne zaman ki bir gece vakti, kaplayınca nuru Cibr'il'in, yerleri ve semâyı,

İşte o an, "mübarek" kılındı zaman ve zemîn…
Gecenin kadr ü kıymeti olurken "Bin aydan değerli";
Mekke de anılır olacaktı artık "Beledü'l-Emîn"

Yüce Rabb'in "Oku" emrini getirirken Rûhu'l-Emîn,
Artık kutlu bir vazifeyle "Hâtemü'n-Nebiyyîn" olacaktı, Muhammedü'l-Emîn

Kur'an-ı Kerim'in "mübarek gece" vasfıyla nitelendirdiği bir gece yaşanan bütün bu olağanüstü hadiseler ve ayet ayet inmeye başlayan Vahy-i İlahi vesilesiyle, "Kur'an Ayı" olarak bildirilen ve artık böyle bilinen Ramazan ayı, "Ayların Sultanı" olarak anılır oldu, asırlardır İslam dünyasında…

İşte böylesine muhteşem bir zaman dilimine, yeni bir Ramazan ayına saatler kala, rahmet, mağfiret ve bağışlanma imkânına tekrar kavuşmanın heyecanı içindeyiz…

BUGÜN TEBRİKLEŞME GÜNÜMÜZ…

Haftanın ilk gününde, birtakım gâileler, görevler ve sair meşguliyetlerin olduğu bir hakikat… Fakat bugün, iki aydan beridir dualarımızda kavuşmayı dilediğimiz Ramazan-ı Şerif'e tekrar ulaşmanın heyecanını yoğun bir şekilde yaşadığımız gün olmalı…

İçinde bulunduğumuz salgın hastalığın sebep olduğu hüzün, sıkıntı, moral bozukluğu ve benzeri tüm olumsuzluklara rağmen yeniden kavuşabildiğimiz rahmet ve mağfiret ayının bize getireceği güzelliklerle teselli bulacağımız bir imkândır Ramazan-ı Şerif…

İslam âlimleri, bu aya kavuşan müminlerin sevinç duymaları ve duydukları bu sevinci paylaşmaları; birbiriyle tebrikleşmeleri gerektiğini ifade ederler. Bunun gerekçesini de şu hadis-i şerife bağlarlar:

Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Size "mübarek" bir ay olan Ramazan geldi. Allah Teâlâ bu ayda oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda semanın kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır. Ramazan ayı içerisinde bin aydan daha hayırlı bir gece vardır. O gecenin hayrından mahrum olan kişi gerçekten mahrum olmuştur."

Bu hadisi şerif'te ifade edilenler Ramazan ayının gelmesiyle insanların birbirlerini kutlamaları gerektiğine bir gerekçe niteliğindedir. Abdullah b. Abbas'ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulmaktadır: "Kim Cuma namazından çıkmış bir kardeşiyle karşılaşırsa 'Allah bizim ve sizin Cumanızı kabul etsin' desin."

Öte yandan komşu haklarından bahsederken Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin: "Komşusu hayırlı bir iş ile karşılaştığında onu tebrik eder, başına bir musibet geldiğinde onu teselli ve taziye eder. Hastalandığında ise onu ziyarete eder." buyurması, hayırlı ve sevinç duyulan hususlarda tebrikleşmenin önemine işaret etmekteydi…

Mümin, Allah'ın şifa ve rahmet olarak gönderdiği Kur'ân'ın indirildiği aya; içinde 83 yıllık bir hayata bedel bir geceye; Allah'ın affının, mağfiretinin ve merhametinin sağnak sağnak yağdığı; ibadetlerin en az on katıyla karşılık bulduğu bir manevi mevsime yeniden kavuştuğu için sevinç duyması, onun imanıyla, inancıyla alakalı bir durumdur vesselâm…

NİYET, İBADETLERDE ÖNEMLİDİR, HELE ORUÇTA…

Mümin için niyet, maksadını diliyle ikrar edip Yüce Yaradan'a arz-ı hâl olduğu gibi, kendine de bir telkindir aynı zamanda…Ve telkinler insan psikolojisi için son derece önemlidir. Bu sebeple her gün akşam, bir müminin ertesi günkü oruca niyetlenmesinin onun için farz kılınması üzerinde iyi düşünülmelidir.

Sabahtan akşama kadar bir şey yemeden sabırla uygulanan bir diyet programını, ya da belli şeyleri yememeye özen gösterilen bir perhiz ameliyesini "ibadet"e dönüştüren tek unsur niyettir. "Niyet ettim yarınki orucumu Allah rızası için tutmaya" cümlesiyle dile getirilen kulluk ifadesi, bir günlük aç ve susuz kalışımızı Rabbimiz katında en değerli "salih amel" mertebesine yükseltmektedir. O sebeple günlük oruçlar işte bu sahih "niyet" unsuru ile aslında bir geceden itibaren tutulmaya başlanmaktadır diyebiliriz. Niyet bir bakıma kişinin kalbi ile oruç tutmakta olduğunu bilmesidir ve Ramazan gecelerinde dahi bu düşünceden uzak kalmaması demektir.

Bu akşam, gün batımından itibaren ilk niyetimizle yarınki Ramazan orucuna niyetlendiğimiz andan itibaren, geceleri teravih namazı, gündüzleri oruç ile bereketlenen ayınızın, sağlık ve afiyet içinde geçmesi niyazıyla sağlıcakla kalınız efendim.

Sâye saldı ehl-i iman üstüne
Hamdü lillah geldi mâh-ı Ramazan
Doğdu ol nûr ehl-i irfân üstüne
Hamdü lillah geldi mâh-ı Ramazan

Ehl-i cürmün Hak gözü yaşın siler
Ağlayanlar şâd olur dâim güler
Şerbet-i ğufran içerler âsiler
Hamdü lillah geldi mâh-ı Ramazan

Kıl terâvihi safâlar bulagör
Et tesâbihi vefâlar bulagör
Zikr u tâat nûru ile dolagör
Hamdü lillah geldi mâh-ı Ramazan

(İsmail Hakkı Bursevî)

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.