Mustafa Özcan

Mısır’ın Tosun Paşası ve değişen bölge dinamikleri

İsrail'deki seçim sonuçları ile Mısır'daki ani gelişen gösteriler, bölge dinamiklerinin değiştiğini gösteriyor. İsrail seçimlerinin bölge üzerine hissedilebilir akisleri ve tesirleri olacaktır. Keza Mısır'daki Sisi aleyhtarı gösterdiler de karşı devrim karargahı olan Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirliklerinin çabalarının heba olduğunu gösteriyor. Bu süreç karşı darbeler veya devrimler sürecini de bitirmeye amade ve aday görünüyor. Bilindiği gibi Mübarek'in devrilmesi karşısında başta İsrail olmak üzere Suudi Arabistan Kralı Abdullah ile BAE kodamanları Obama yönetimine çok bozulmuşlardı. Halbuki, Mübarek'in devrilmesinde Obama'nın uzaktan yakından hiçbir etkisi, zerre kadar dahli bulunmuyordu. Bulunsaydı Esat karşısında dişli davranırdı. İsrail'i dinleyerek fiiliyatta Esat'a arka çıkmıştır.

2019 yılında Arap Baharının ikinci dalgası peydahlandı ve domino etkisiyle birlikte Cezayir ile Sudan rejimleri devrildi. Sudan'da Mübarek gibi 30 yıl iktidarda kalan Ömer Beşir halk hareketiyle devrildi. Keza Cezayir'de de Buteflika'nın tekerlekli sandalyeden yeniden cumhurbaşkanlığına adaylığını koyması son damla olup bardağı taşırdı.

2013 yılından sonra Sisi Mısır'ı demir yumrukla yönetti ama 2019 yılında gösteriler yeniden filizlendi. Uçakların ses duvarını aşmaları gibi halk da bir kez daha korku duvarını aştı ve galeyan haliyle sokaklara döküldü. Bu kesinlikle klasik bir İhvan-asker ya da dindar-laik çekişmesi ve kapışması değil. Tamamen ahlaklı ahlaksız ve varlık yokluk kavgası. Adalet arayan kitlelerin başkaldırısı. Bu nedenle de halk klasik saflaşma ve kilitlenmelere iltifat etmedi. Yine rejim meseleyi döndürüp dolaştırıp İhvan odaklı hale getirmenin yollarını, çarelerini arıyor. Hatta 'İhvan komplosu' söyleminin ötesine geçip meseleyi Ankara ile Doha'nın kışkırttığını varsayıyor ve söylüyor. Sisi'nin elektronik ordusundan Dalya Ziyade önce gösterileri ve göstericileri hafife almış ve hatta gösterilerin varlığını inkar ettikten sonra gösterilerin arkasında Katar ile Türkiye'nin olduğunu savunmuştur.

Halbuki, olaylar kendinden dinamikli hatta Sisi kaynaklıdır. Katliamlardan sonra birde aile boyu yolsuzluklara battıkları ortaya çıktı. Kendilerinin eski bir adam olan Muhammed Ali, Amerikalı adaşı Muhammed Ali Clay gibi rakibini vızıldayarak nakavt edecek. Rakibi de Sisi. Sisi 6 Nisan Hareketi liderlerinden Vail Guneym'i de ayarttı, devşirdi ama Muhammed Ali'nin ortaya çıkışını engelleyemedi. Yama gibi bir tarafı yamarken diğer taraf söküldü. Muhammed Ali, kirli çamaşırlarını ortaya çıkardı ve ardından halkı ayaklanmaya ve Sisi'yi devirmeye davet etti. Yolsuzluklar nedeniyle hakkedişlerinin bir bölümünü omzu kalabalık timsahlara kaptıran Muhammed Ali soluğu İspanya'da almış ve ardından başkaldırı hareketi başlatmıştır. Zaten burnundan soluyan Mısır halkı da bu çağrıya eşlik etmiş, sokakları doldurmuştur. Dalya Ziyade gibi Amerikan-Sisi kırmaları, borazanları olayları basite indirgemek istemişlerdir. CNN, BBC haberlerinde Tahrir Meydanına inen kalabalıkları onlarca veya yüzlerce şeklinde ifade ediyorlar. Gösterileri hafife alıyorlardı. Sisi'nin bozgunu hiç beklenmedik ve yaprak kımıldamadığı bir ana denk gelmiştir. Fransa'da yapılan G-7 zirvesinde Trump Sisi'yi benim favori diktatörüm nerede diye fellik fellik onu arıyordu. Dünyanın soytarısı olan Trump kendisine de Sisi gibi bir saray soytarısı arıyordu. Bütün bunlar Mısır halkının şuur altını doldurdu ve besledi. Sıfır saati gelip çattığında halk canını dişine takarak yine meydanlara indi. Zira bir defa özgürlüklerin tadına varmıştı. Araya Sisi'nin süngüleri girse de o tadı geri kazanmak istiyordu. Korku yoluyla bu tadı halkın damağında bıraksa bile Sisi yaptıklarına tüy dikiyordu. Halk bırakan devrim dönemini Mübarek dönemini bile mumla aramaya başlamıştı. Sonunda orantısız güç halkı tahrik etmişti.

Mısır'daki olaylar İhvan ile asker sürtüşmesi olmadığından dolayı Cezayir ve Sudan'daki olayların mecrasını kazanacak ve eninde sonunda Sisi'yi tepetaklak edecektir. Faysal Kasım'ın dediği gibi bu aşamada Riyad ile Dubai'nin Sisi'ye sahip çıkmaya güçleri yetmeyecektir. Zira güçlerinin Yemen'de son sınırlarına gelmiş bulunuyorlar. Hacimlerini aşan operasyonlara imza attılar ve bu da tıkanmalarını beraberinde getirdi. Aramco gibi beynelmilel çapta ün yapmış şirketleri veya rafineleri şimdilik faili meçhul bandında ve kaydında kalsa da amansız saldırılara maruz kalıyor. Dolayısıyla Sisi kendi şansıyla ve halkıyla baş başa. İhvan fobisiyle kitleleri seferber de edemeyeceğinden dolayı göstericileri püskürtmek kendi becerisine kalıyor. İsrail de seçimlerden sonra felç olmuş durumda. Yeni hükümet mi yeniden erken seçimler mi şıklarıyla karşı karşıya kalan İsrail Netanyahu sonrasında dikkatlerini eskisi gibi ne Mısır ne de İran üzerine toplayabilecektir. Bu itibarla 2013 yılındaki şartlar, bölge dinamikleri değişmiştir.

Sisi kendi başına kalmış ve fiiliyatta müttefikleri kendi iç dertlerine düşmüşlerdir. Sisi'yi kurtarmaya yetecek ne mesaileri, zamanları ne de mali imkanları vardır. Bu itibarla ikinci Arap baharı kolayca yayılabilecek ve hedefine ulaşabilecektir. Bu arada CHP de dış politikasını halkların ve ahlak yararına gözden geçirirse kendisine iyilik etmiş olur.

İsrail'de Netanyahu'nun devre dışı kalması ABD ile İran'ın nükleer anlaşma konusunda uzlaşmalarının yolunu açacak veya kolaylaştıracaktır. Alternatif başbakanlık formüllerinde Netanyahu gibi keskin davranan ve İran nükleer anlaşmasına aynı keskinlikte karşı çıkan pek yok.

Öyle ise Mısır ile İran cephesinde şartların değiştiğini görebiliriz.

Mısır'ın tosunu

Mısır'da Mehmet Ali Paşa döneminde tosun ismi çok yaygınlaşmıştı. Bazı şehzadeler Ömer Tosun gibi tosun ismi veya lakabı taşıyorlardı. Darbe lideri Abdulfettah Sisi de adı konmamış tosunlardan birisidir. Tosun vasfı kazanması yolsuzluklardan ve bunlar üzerinden saadet zinciri kurmasından ileri geliyor. Bizde sırra kadem basarak soluğu Latin Amerika ülkelerinde alan tosun lakaplı Çiftlik Bank sahibi Mehmet Aydın dolandırıcılıkla meşhur olmuş ve 'Çiftlik Bank-Tosun Firarda' filmine konu olmuştur. Bakalım ailecek Mısır'ı dolandıran Mısır'ın tosunu Abdulfettah Sisi ne zaman firar edecek?

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.