Beyaz Saray’daki Siyonist kabine
Noam Chomsky, bir yazısında yaşlı kuşak Demokratların aynen Cumhuriyetçiler gibi Siyonist bir damar taşıdıklarını söylemektedir. Genç Demokratların ise İsrail'e mesafeli olduklarını ifade etmektedir. Seçimleri kazanan Demokrat aday Jeo Biden da genç kuşak Demokratlardan sayılmaz. Şimdiye kadar Beyaz Saray'a seçilenler arasında en yaşlı başkan sayılıyor. O halde yaşı nispetinde İsrail'e bağlılığı kuvvetlenmiştir. İsrail ile ilişkileri ulu bir çınar gibi olmuştur. Bu nedenle de İsrail kaygı duymuyor. Jeo Biden gençliğinden beri sıkı bir Siyonist sayılıyor. Bir defa Kongre'de şöyle dediği hatırlatılıyor: İsrail var olmasaydı onu icat etmemiz gerekirdi! Zira Ortadoğu'da bizim yükümüzü hafifletiyor ve yapmak istediklerimizi yapıyor. Demek ki İsrail Ortadoğu'da Batı'nın bekçi köpeği! Batı'nın kirli işlerini yürütüyor. İslam dünyasının birliğini engelliyor. Gelişmesini sekteye uğratıyor. İlim adamlarını öldürüyor. Nasır döneminde birçok Mısırlı ilim adamı Siyonist çeteler tarafından öldürülmüştür. ABD'yi Irak'a yönlendirdiler! ASALA bizim diplomatlarımızı öldürürken MOSSAD diplomatlar da dahil hasım tarafın mensubu gördüğü her türlü değerli insanı öldürüyor. Yahya Muşad, Hamas'ın önde gelen teknisyenlerinden Muhammed Zevvari ve en son olarak İranlı fizikçi Muhsin Fahrizadeyi de öldürdü. Son suikast 10 yılda İranlı nükleer bilimcileri hedef alan suikastları yeniden gündeme taşıdı. İsrail'in kolu sanıldığından da uzun.
Ondan birkaç gün evvel de Kaide ileri gelenlerinden Ebu Muhammed El-Masri'yi de Tahran'da öldürdüğü iddia edilmiş lakin İran bunu yalanlamıştı. Yalanlama gerçeği aksettiriyor mu elbette bilmiyoruz. BAE'de Mahmut Mabhuh ve ondan önce Tunus'ta Ebu İyad, Ebu Cihad (Halil Vezir) gibi nice liderlerini suikastla öldürdü. Arafat'ın zehirlenmesinden şüpheli, Ahmet Yasin'i öldürmekten sabıkalı bir ülke. Sistematik olarak Filistinli kadroların saffı evvellerini/öncü saflarını, kuşaklarını öldürmüştür.
Gerçi Jeo Biden, JFK yani Kennedy'den sonra Beyaz Saray'a yerleşecek ikinci Katolik olarak görülüyor. Artık bu tür aidiyetler İsrail'e yakınlık konusunda kesinlikle bir engel oluşturmuyor. İsrail dostluğunda bir yarıştır gidiyor. Bununla birlikte seçtiği ve seçmekte olduğu kabine birinci sınıf Siyonist kabine olarak görülüyor. Sözgelimi Hariciyenin dümenine geçireceği isim belli oldu. Antony Blinken. Siyonist eğilimleriyle biliniyor. Zaten Yahudi kökenli. 2003 yılında Irak işgalini desteklediği gibi Gazze'ye yönelik bütün saldırıların arkasında durdu. Bu yönüyle Biden Trump'ı, Blinken de gider ayak Yahudi yerleşim merkezlerini ziyaret eden Mike Pompeo'yu aratmayacak! Yeni kabinede sadece biraz Evanjelik/İncilci güruh eksik olacak onların yerine de asaleten bol Yahudi atanacak. Fransızcaya hakim olan Blinken'in Macron'la da uyumlu politikalar yürüteceği sanılıyor. Uzun yıllar Avrupa'da kalmış ve yaşamış birisi olarak Avrupalılar Blinken'e güveniyorlar. Kendileriyle güvene dayalı ilişkiler geliştireceğini, köprü kuracağını ve Biden ile birlikte sarsılan NATO'nun yerini yeniden sağlamlaştıracağını umuyorlar.
Yeni kabinede başkan yardımcısı ise Kamala Harris. Hindistan ve Jamaika kökenli bir siyahi olarak herhalde onun Yahudilerle bir ilişkisi ve bulaşığı yoktur diye düşünebilirsiniz. Bu durumda muhakkak yanılıyorsunuz, aldanıyorsunuz. Onun da kan bağı olmasa bile sıhriyet bağı var. Kocası Doug Emhoff Yahudi asıllı bir hukukçu. Daha önce hukuk bürosu işletiyordu şimdi ise damat formatında aşağı rütbeden de olsa Trump'ın damadı Jared Kushner'in Beyaz Saray'daki yerini alacak. Daha önce Beyaz Saray'dan uzak duracağına dair işaretler veren Doug Emhoff şimdi Beyaz Saray'a yerleşmek için can atıyor. Gün sayıyor. Yahudi asıllı ve Mason olan Obama'nın dışişleri bakan olan John Kerry de yeni dönemde Biden'ın İklim Değişikliği Özel Temsilcisi Olacak.
Şimdi İsrail niye ne diye kaygılansın? Bu açıdan ilişkilerin Obama döneminden daha iyi olacağına kesin gözüyle bakıyorlar. Sağına baksan da soluna baksan da Beyaz Saray'da bir Yahudi görüyorsun. Belki de tek eksiği Netanyahu!
Bu açıdan 'Biden ikinci Obama olur mu?' yönündeki kaygıları yatıştırmak, dindirmek isteyen İsrailli emekli general ve analizci Michael Herzog Haaretz gazetesinde yayınlanan makalesinde 'endişeye mahal yok' diye Yahudileri teskin ediyor. Bu, işlerin tıkır tıkır yolunda gideceğinin habercisi. 'On Israel-Palestine, Biden is not just Another Version of Obama (9/11/2020)' makalesinde şunları kaydediyor: Bazları Biden kabinesinden endişe duyuyor onun ikinci bir Obama kabinesine benzeyeceğini düşünüyor. Bunlar asılsız vehimler. Biden Barack Obama değil, 2021 de 2009 değil. Biden ve yardımcısı Kamala Harris geleneksel Demokratlardan. (Burada Noam Chomsky'nin sözlerini hatırlayalım.) Obama'nın tersine davranacaklar ve arzulu bir biçimde İsrail'i destekleyeceklerdir…
Şeytanları bol olsun…
Mustafa Özcan
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Arap Baharı onuncu yıl dönümünde (27.11.2020)
- Final rüyası… Ya da saçaktaki Trump! (23.11.2020)
- Mikdat Yalçın’ın ardından (22.11.2020)
- Fransız Donkişot’u! (20.11.2020)
- The Economist’in 2021 kehaneti! (19.11.2020)
- El Hac Emin el Hüseyni’nin gözüyle Türkler! (17.11.2020)
- Şahsiyetsizliğin dibi (16.11.2020)
- Zehirli cumhuriyet ve ‘İslam hastalığı!’ (15.11.2020)