Mustafa Özcan

Hz. Fatma’nın kimyasındaki sır

Aşure gününün ardından Hazreti Fatma (RA) ile ilgili bir değini yazısı kaleme almıştım. Yeterli görmedim. Değineceklerime değinememiştim. Bir münasebet gözlüyordum. Gündemin yoğunluğundan bu tür konulara pek geri dönemiyordum. Lakin konu da beni sürekli kendine çekiyordu. Neyse ki imdadıma Sabir Meşhur'un son sıralarda bayağı meşhur olan polemikleri yetişti. Son sıralarda Sabir Meşhur bodoslama veya balıklama her konuya atlıyor ve bu konulardan bazıları da dini konular oluyor. Siyasi konularda da baltayı taşa vurduğu oluyor ve komplo meselelerine büyük ehemmiyet veriyor. Söz gelimi Tunus'ta Nahda merkezinde cemaate veya partiye yakın birisinin tepki ile kendini yakmasını veya intihar etmesini derin güçlerin marifetine ya da tertiplerine bağlamıştı. Tunuslular ise gerçeğin böyle olmadığını söylemekle yetiniyorlar. Yerel komplo pazarlayıcıları yetmemiş gibi Sabir Meşhur da bu meselede tüy dikti. Çünkü meraklısı ve alıcısı çok. Dini alanda mesela bir çırpıda Mehdi ve ahir zaman halifesiyle ilgili rivayetleri reddetti ve uydurma ilan etti. El Hakim en Nisaburi ve El Müstedrek kitabıyla alakalı olarak bir tartışma başlattı. Onun Şii meşrep birisi olduğunu söyledi. Halbuki öyle birisi olsaydı Buhari ve Müslim'e mülhak hadisler konusuyla ilgilenmez, belki de ilk Şii hadis mecmualarından birini kaleme alarak ön açardı. Allame Meclisi'nin Biharu'l Envar veya benzeri Şii hadis külliyatına öncülük ederdi. Niye acaba adres çarpıttı? Buhari ve Müslim'in de aldığı ve başka hadis külliyatlarında da bulunan Hazreti Fatma (RA) ile ilgili bir hadisi 'değersiz, yalan ve Kur'an'a muhalif' diyerek bir çırpıda reddetmiştir. Ama neresinin Kur'an'a ters olduğunu bize anlatmıyor!

Bu ve benzeri hadisler muteber hadis mecmualarında kayıtlı olup muhtevası şöyledir: Peygamberimiz (SAV) vefatından bir süre önce Hz. Fatma'ya (RA) iki sır ifşa ediyor. Bunlardan birisi öleceğini haber vermesidir. Bunun üzerine gözü doluyor ve ağlıyor. Ardından ikinci bir sırrını paylaşıyor ve 'benden sonra ailemden ve ehli beytimden bana ilk kavuşacak sen olacaksın' buyuruyor. Bunun üzerine Hazreti Fatma (RA) yine mükedder oluyor, gözleri doluyor. Bunun üzerine 'cennet kadınlarının efendisi olmayı arzulamaz mısın? Mümin kadınların efendisi olmayı istemez misin?' buyuruyor. Bu müjdeden sonra Hazreti Fatma'nın (RA) yüzünde gülücükler açıyor ve neşesi yerine geliyor. Burada mühim bir sır var. Bir başka hadiste Hazreti Hasan ve Hüseyin için (R.Anhüm) cennet gençlerinin efendisi ifadesi kullanılıyor. Demek ki Hazreti Fatma (RA) cennet kadınlarının efendisi olarak nitelendirilirken oğulları Hazreti Hasan ile Hüseyin de cennet gençlerinin efendisi olarak takdim edilmektedir. Bazı hadis versiyonlarında ise Meryem Binti İmran istisna edilmektedir.

Sabir Meşhur maalesef bu alanda çalakalem fikir beyan etmekte ve bu yöndeki hadisin metnini sadece Nisaburlu Hakim'in el Müstedrek'ine dayandırarak ve onu da Şiiliğe mal ederek devre dışı bırakmaktadır! Halbuki hadis başta Buhari ve Müslim olmak üzere bir çok hadis koleksiyonunda yer almaktadır. Burada en kayda değer husus Sabir Meşhur'un cüretkarlığıdır. Konunun uzmanı değil ve buna rağmen yabancısı olduğu bir alanda çalakalem hükümler vermektedir.

Sabir Meşhur'un karşı paralelinde ve ucunda da Kuveyt asıllı ve Londra Şiilerinden Yasir Habib bulunmaktadır. O da bu konuyla alakalı olarak Cennetin Hanımefendisi başlıklı Hazreti Fatma'yı (RA) anlatan bir filmin çekimine katkıda bulunmuştur. Filmin merkezine peygamber evi içindeki 'çekişmeyi' yansıtmış ve oturtmuştur. Bu filmde peygamber evi ve ehli arasında bir takım gerçek ve gerçekdışı değerlendirmelere yer vermiştir. Daha geniş çerçevede Yasir el Habib İngiliz Kraliçesine biatlıdır. El-Habib'in bir televizyon konuşmasında İngiliz Kraliçesinin Ehl-i Beyte inancı içinde olduğunu dahi iddia etmiştir! Bu da onun şatahat sahibi eski Mısır Başmüftüsü Ali Cum'a ile Şeyh Nazım'ın Şii aşağı ve versiyonu olduğunu göstermektedir. Onlar da İngiliz kraliyetinin ehli beyt mensubu olduğunu iddia etmişlerdir.

Sünni Sabir Meşhur ile Şii Yasir el Habib'in Şii ive Sünni versiyonlarının dışında üçüncü bir yaklaşım tarzı daha vardır. Ömer Nasuhi Bilmen'in ifadesiyle bunlar garazdan uzak kalarak nezih bir şekilde ashabı ve al-i beyti sevenler zümresidir. Meşreplerine göre gerçeği saptıranlar olduğu gibi aynı zamanda sadece gerçeğini öğrenmek ve ona bağlı kalmak isteyen ihlas abideleri de vardır.

Hazreti Fatma (RA) ile ilgili olarak birçok kitap yazılmıştır. M. Cemal Öğüt'ün kaleme aldığı Hz. Fatımatüzzehra bunlardan birisidir. Bu hususta Arapçada da birçok eser vardır. Bunlardan birisi de Ahmet eş Şehavi Şerefüddin'in kaleme almış olduğu ' Reyhanetü'r Resul Aleyhisselam Fatımatüzzehra' adlı eseridir. Gayet edebi bir üslupla kaleme alınmıştır ve bizde Mustafa Necati Bursevi ayarında bir üsluba havidir.

Fatma'yı Fatma (RA) yapan çok içli, içten ve zarif birisi olmasıdır. Bu sıfatları onu cennetin zirvesine taşımıştır. Fatma'nın (RA) kimyasındaki ve terkibindeki sır budur.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.