Devrimciler yeniden Halep kapılarında
HTŞ (Hey'et Tahrir eş Şam) ile birlikte Milli Suriye Ordusu (Eski ismiyle Suriye Özgür Ordusu) Halep'e yönelik olarak baskın bir askerî harekât başlattı. Bunun sonucu olarak Halep kırsalının batısında yaklaşık 40 köyü veya yerleşim yerini ele geçirdi. Bu hareket bölgedeki durgunluğu bozduğu gibi taşları da yerinden oynattı.
Bu hareketin hedefi ne? Hacmi ne? Nereye kadar uzanacak? Ya da nerede duracak? Arkasındaki muharrik güç kim? Bu harekatın kod adı Rad'u'l Unvan. Düşmanı savuşturma anlamına geliyor. Lübnan'daki hareketliliğe bağlı olarak Hizbullah güçlerinin Suriye'den çekilip asli mevzilerine çekilme işlemi sırasında Rus, İran ve Suriye rejimine ait birlikler İdlip ve civarını top ateşine veya hava akınlarına tabi tutuyorlardı. Hizbullah'ın bölgeden çekilmesiyle getireceği boşluktan yararlanarak, cesaret bularak karşı harekatta bulunmasını engellemek istiyorlardı. Gözünü korkutmak istiyorlardı. Rusya gücünü kuzeye ve Ukrayna'ya kaydırdığından İdlip ve devrimci unsurlara karşı etkili taarruzlarda bulunamıyordu. İran da gerilime sürecine girmiştir. İranlı generallerden Kiyomarth Porhashmi Halep bölgesinde muhaliflerin ateşi altında can vermiştir. Çok sayıda rejim askerinin öldürülmesi üzerine Beşşar Esad soluğu Moskova'da almış ve burada Putin'in kendilerini satıp satmadığı sorusuna cevap aramıştır. Moskova ile Türkiye arasında bir anlaşma olup olmadığını merak etmektedir. Gassan Yusuf gibi Suriyeli yorumcular zımni olarak Netanyahu ile Türkiye arasında Tahran-Şam hattına karşı bir anlaşmaya varıldığını savunuyorlar. Acaba? Ayrıca Halep'e ve kırsalına yönelik saldırının muharrik unsurunun Türkiye olduğunu ileri sürüyorlar. Onlara göre Milli Ordu Türkiye'den bağımsız hareket edemez!
Putin Esat'a ne cevap verdi, bilemiyoruz! Lakin istekleri genel hatlarıyla biliniyor. Suriye'deki İran nüfuzunu azaltması bunlardan birisidir. Lakin Beşşar Esad Moskova'nın telkinlerine rağmen Türkiye'nin uzattığı elleri geri çevirerek büyük bir fırsatı tepmiştir. Bozuk bir plak gibi sürekli çekilme takviminden bahsetmiştir. İkinci olarak, Moskova en azından zevahiri kurtarma babından Esat'ın içeride bir şekilde halkıyla barışmasını ve onu temsil eden güçlerle masaya oturmasını ve bir araya gelmesini ve böylece meseleyi kökünden halletmesini istiyordu. Esat ise musalaha ya da uzlaşmaya değil mugalebe ve askeri zafere odaklanmıştır. Kısaca Rusya'nın sorunu bütünüyle savaştığı muhaliflerle ilgili değil aynı zamanda karşılaştığı en müşkil meselelerden birisi de ortağı Beşşar Esad'ın kırılamayan inadıdır. Zaten bu inat olmasaydı baştan beri Türkiye'nin gösterdiği yolu tutar ve telkinlerine kulak kabartır ve İran ile Rusya yerine halkıyla barışma yolunda yürürdü. Heyhat! Putin, Bizans Kralı Hirakl gibi yaya kalabilir ve güneye veda edebilir. Halep'le alakalı olarak Milli Suriye Ordusu'nun üç alternatifli bir planından söz edilmektedir. Halep'in ele geçirilmesi halinde burada depolanan silahlar sayesinde muhaliflerin kolayca Humus ve Şam'a ilerleyebileceği ve uzanabileceği varsayılmaktadır.
Suriye rejiminin yandaş yorumcusu Gassan Yusuf, bütün kabahati Türkiye'ye yükleme ve boca etme niyetinde. Türkiye'nin kuzey Suriye senaryolarında Netanyahu ile anlaştığını ve düşmanı savuşturma operasyonuyla birlikte ona yönelik baskıyı hafiflettiğini ileri sürüyor. İbrahim Cebavi gibi muhalif sesler ise Beşşar Esad'ın İsrail tarafından kullanıldığını ve kollandığını ve İsrail olmasa Şam rejiminin bir gün bile ayakta kalamayacağını söylüyorlar. İsrail'in Suriye'deki saldırılarının rejime değil İran'a yönelik olduğunu hatırlatıyorlar. Nitekim dayıoğlu Rami Mahluf, Esad rejiminin yıkılmasının İsrail'in zırhı deleceğini söylemiştir. Gassan Yusuf ise Türkiye'nin düşman olarak İsrail'den daha tehlikeli olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre İsrail sadece Golan Tepelerini işgal altında tutmaktadır. Türkiye ise 2016 yılından beri Suriye topraklarının onda birini ele geçirmiştir. Hedefi ise daha büyüktür, Misak-ı Milli sınırlarına uzanmak ve güvenli bölge adı altında Suriye'nin üçte birini kontrol etmektir.
Bu arada Halep Suriye'nin ana cephesi olarak taayyün etmiştir. Onun yanında ve altında tali bir cephe daha var. Halep cephesine ilaveten bir de isnat cephesi var: Suveyda! Suveyda halkı kuzeydeki harekâtı benimsedi ve bunun Suriye'nin Esad ve çetesinden kurtuluşu için bir müjde oluşturduğunu dile getirmişlerdir. Bu bize Gazze ile Dahiye arasında birleşik cephe veya isnat cephesini ilişkisini hatırlatmaktadır. Halep-Suveyda hattında rejim soğuk terler döküyor. Suveyda cephesi Halep'e arka çıktı ve düşmanlığı caydırma harekâtına destek verdi. Esad'ın etekleri tutuştu. Esad ve kafadarları Putin ile Netanyahu gibi uluslararası ceza mahkemesinin yolunu tutabilir.
2016 sonrasında yeniden çanlar Şam rejimi için çalıyor.
Mustafa Özcan
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Zehir kupadan, şaloma! (27.11.2024)
- Elon Musk, Deccal’ın öncü gücü mü? (25.11.2024)
- Metoda dair: Yöntemi gözden geçirme (22.11.2024)
- Melankoliklerin kapışması (17.11.2024)
- Türkiye’de Yahudi lobisi (14.11.2024)
- Yahya Sinvar’ın cebindeki kurşunun sırrı! (11.11.2024)
- Yezid'i mezarında yargılayanlar! (10.11.2024)
- İkinci dönemin ayak sesleri (07.11.2024)