İkinci Ad'ın ateşli fırtına ile imtihanı

Ad kavmi ile ABD arasında bir münasebet veya benzerlik var mıdır? Birbiriyle kıyaslamalar yapmak mümkün müdür? Kimi bazı çağdaş müfessirler ABD'yi İkinci Ad kavmi olarak sayıyorlar. Bunda haklılık payı var mıdır? ABD de Ad kavmi gibi yeryüzünde büyüklük taslamıştır. Pakistan gibi ülkeleri taş çağına döndürmekten söz etmiştir. Nitekim Trump da gelmeden Orta Doğu'ya hatta bütün dünyaya sopa göstermiştir. Ayar vermeye kalkışmıştır. Ayet onların istikbar ve azgınlıklarını şöyle yansıtır: Âd kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: "Bizden daha güçlü kim var?" dediler. Kendilerini yaratan Allah'ın, onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Doğrusu onlar, bizim âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı.

Nitekim Kur'an, 'bu ahret yurdunu, yeryüzünde büyüklük taslamayanlara ve bozgunculuk istemeyen kimselere veririz' buyurmaktadır (Kasas: 83). Ad kavmi ilahi felaketlere yani ayetlere ve işaretlere duyarsız ve bigane kalmıştır. Bu ayetlerden birisi de 'rihin sarsarin atiye' ve 'rihun akim' ifadelerinde kendini bulmaktadır. Rüzgarın mahiyetiyle alakalı olarak 'kurutan, kökten sökücü' ve azgın bir rüzgar ifadesi kullanılmaktadır. Başka bir ayette ise Ad'a kökleyici ve kökten kurutucu bir rüzgar gönderdik buyrulmaktadır.

Şimdi de ABD ateşle ve rüzgarla imtihan halindedir. Bölgeye 9 aydır yağmur tanesi inmemiştir. Bir Yeşilçam filmindeki gibi kurak yaz değil kurak kış geçirmiştir. Dolayısıyla atmosfer nemli ve yaş değildir. Bu atmosferde fırtına/rüzgar ile alevler buluşmuştur. Gerisi yeryüzü cehennemi olarak ete kemiğe bürünmüştür. Los Angeles ve çevresi Ad kavmini de aşan bir felaketle karşı karşıya bulunmaktadır. Ad kavminin özellikleri arasında düzlüklere veya ovalara saray yapmak, dağları da yontarak ev yapmak sayılmaktadır. Yerin düzlüklerine saraylar kuruyor, dağları yontarak da evler inşa ediyorlardı. Amerikalılar Petra'da olduğu gibi dağları yontarak evler inşa etmeseler bile gökdelenler inşa etmişlerdir. Ateşten fırtına Ad kavmine göre Kaliforniya odaklı ve lokal seviyede kalsa da dehşeti Ad kavmine göre daha ürkütücü olmuştur. Sadece ateş ya da fırtına ile değil ateşli fırtına ile vurulmuştur. Ayette 'fe esabeha i'sarun fihi narun fehterekat' ifadesi kullanılmaktadır. Ayette bahse konu bahçelerden birisi ateşli fırtına ile yanmıştır. Bu bahçe Melekler Şehri/ Los Angeles'i hatırlatıyor. Kaliforniya'yı vuran 'ateşten fırtına' üçlü bir terkipten oluşuyor. Bölgede yangın çıktığı sırada rutubet ve yağmur yoktur. Buna mukabil rüzgar ile yangın buluşuyor. Araplar bu duruma ke' nnari fi'lheşim yani kuru otlarda ateş etkisi göstermek diye tabir ederler. Abduddaim el Kehil adlı bir Arap araştırmacının 'her güne bir mucize' diye ilmi i'caz konularını ele alan bir sitesi bulunuyor. Buradaki Los Angeles yangınına dair konuşmasında ateşten fırtına tabirinin sadece Kur'an'da geçtiğini ve 1925 yılında Japonya'nın benzeri bir varta, durum atlattığını ve çeyrek saatte binlerce kişinin yandığını ifade etmektedir (https://www. youtube.com/watch?v=iAph-ptzKI8).

İlgili sohbetinde 'eğer Kur'an-ı Kerim, Hazreti Muhammed katından gelseydi veya o kaleme alsaydı bu gibi tabiat olaylarını, hallerini nasıl bildiğini izah edemezdik, muamma olarak kalırdı' diyor. Semadan haberli değilse bu bilgileri hangi vasıta ile temin etti? Hangi kaynaktan devşirdi? Bu veriler karşısında inkara mecal kalmıyor ve imandan başka seçenek bulunmuyor! Aksi takdirde, cahiliyet Araplarından ve Hire'de bulunmuş Nadr İbni Haris el Abderi'nin makalesine veya sözüne tabi olmaktan başka çare bulamazdık. O Kur'an'da yer alan geçmiş milletlere dair kıssaların Acem hikayelerinden devşirilmiş olduğunu söylemiştir. Lakin bu anlatılanlar ale'l ade kıssa değil bilakis ayet yani Allah'ın varlığına ve birliğine delalet eden işaretlerdendir. Ayrıca peygamberin nübüvvetinin de kanıtları ve şahitleridir. Nadr Bin Haris bunu bilmeyebilir lakin biz zaman kaydını aşarak gençleşen Kur'an ayetleriyle bu gerçeğe agahız. İlim ve Kur'an birbirini tamamlar. Her ikisi de inkara değil imana götürür.

Kur'an Birinci Ad kavminden bahsediyor. Bu ikincisine ve sonrakilere mukayyet demektir. Kimi müfessirler birincisinin rüzgarla ikincisinin ise sayha ve ses ile helak olduğunu ifade ediyorlar. Başka bir tasnife göre İkinci Ad süreci ucu açık bir süreçtir. Kimi çağdaş yazarlar bunu ABD'ye hamlediyor, yansıtıyorlar. Hilafını düşünenler de var. ABD'nin Kaliforniya eyaleti cayır cayır yanarken öbürleri de soğuktan titriyor.

Ateş dile gelerek Gazze'yi anlatmıştır. Sırada ağaç ve taşın dile gelmesi var.

Mustafa Özcan