Arama

Prof. Uğur Derman
Ocak 2, 2020
Behram bin Abdülbasîr

Hat san'atı'nın büyük isimleri - 41

Sultan II. Bayezid devri vezirlerinden Davud Paşa'nın (ö.1498) kölelerinden olan ve bunu imzalarında belirten Behram Ağa, baba adı olarak burada Abdullah yerine aynı mânadaki Abdülbasîr'i kullanmıştır (Kölelerin baba adı tesbit edilemediğinden, umumiyetle Abdullah, Abdülbasîr, Abdülhabîr gibi "Allah'ın kulu" olarak kaydedilir).

Kendisi Şeyh Hamdullah'ın has talebesindendir ve Davud Paşa'nın, adıyla anılan semte yaptırdığı caminin kitâbesini Şeyh Hamdullah'ın yazmasına –araya girerek– vesîle olmuştur. Doğum-ölüm tarihleri belirlenemeyen Behram Ağa'nın uzun ömre sâhib bulunduğu şuradan anlaşılıyor: Kendisi Davud Paşa Camii kitabesinin yazıldığı 890/1485 yılında Şeyh Hamdullah'ın öğrencileri arasında sayıldığına göre, en az 20 yaşında olmalıdır; 962-963 (1555-1556) tarihli eserleri görüldüğü için, 90 yılın üstünde yaşamıştır, denilebilir.

Behram Ağa'nın 963/1556 tarihli mushafı Kānûnî Sultan Süleyman (saltanatı: 1520 – 1566) tarafından o zamanlar yeni açılan Süleymâniye Camii'ne vakf edilmişken, sonradan Türk ve İslam Eserleri Müzesi-321'e intikāl etmiştir. Buradaki imzasını Behram bin Abdülhabîr olarak atmıştır. Genç yaşlarındayken yazdığı Behram bin Abdullah imzalı ve 903/1503 tarihli bir başka mushafı da Süleymaniye Kütübhânesi-Hâlet Efendi, 3'dedir.

Behram Ağa'nın, Kānûnî tarafından Şam'daki Süleymaniye Camii'ne vakf edilen ve bizim burada tanıtmağa çalışdığımız bir başka rahle (=câmide bulunan rahlelere göre yazılmış büyük eb'adlı mushaflara verilen ad) mushafı da 962/1555 târihli olup Osmanlı Türklerinde pek revaç bulmayan birkaç hat nev'i birlikte kullanılarak yazılmıştır. Hâlen Türk ve İslam Eserleri Müzesi-152'de mahfuz bulunan mushaf-ı şerif, 1 satır muhakkak + 5 satır nesih + 1 satır muhakkak + 5 satır nesih + 1 satır muhakkak sırasına göre tertiblenmişdir. Sahifelerde araya sûrebaşı geldiğinde, zer-endûd olarak tahrirsiz tevkî' hattına yer verilmiştir; buna mahsus hareke rengi de mavidir (Resim 1).

Resim 1: Behram Ağa'nın mushafından bir ara sahîfe.

Mushafın serlevhası da tamamen zer-endûd olarak muhakkakla yazılmış; fakat tahrirlenmediği için açık renkli zemînde görünmesi azalmıştır. Serlevha tezhîbi XVI. Asrın şâhâne havasından nasîb almamış gibidir (Resim 2).

Resim 2: Aynı mushafın ser-levhası.

Hattatımız ferağ kaydında mavi mürekkeb ve tevkî' hattıyla konulan imzasından sonra, rıkā' ile mushafın vakfedilmesine dair şerâiti yazmıştır. Behram Ağa'nın neredeyse doksan yaşını bulmuş elinden bu kadar pürüzsüz ve şîveli harflerin çıkmasına hayran olmamak elde değildir (Resim 3).

Resim 3: Aynı mushafın Şam'daki Süleymâniye Camii'ne vakf edildiğini gösteren ferağ kaydı.

Prof. Uğur Derman

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN