1897’deki Türk-Yunan harbinden iki latîf hâtıra - 1
XIX. asrın son yıllarında Osmanlı Devleti'yle Yunanlılar arasındaki gerginlik daha da artmış, Yunanistan'ın Osmanlı tebaası olarak yaşayan Rumları ısyâna teşviki, bardağı taşıran damla olmuştur.
Müşîr Edhem Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusu 17 Nisan 1897'de Yunanistan'a harb îlan etmiş, bir ay kadar süren bu muhârebede eskiden Osmanlı toprağı olan Yenişehir (Larissa) ve Dömeke şehirleri de yine aslına rucû ederek Osmanlıların eline geçmiştir. Rusya'nın baskısı olmasa Osmanlı ordusu Atina'ya kadar inebilecek güce sahibdi. 19 Mayıs 1897'de mütâreke yoluna gidildi. Bir manzûmenin sonunda ebced hesabiyle târih düşürerek hâdiseleri tesbît ve tebrîk cihetine giden Osmanlı şairleri 25 Nisan 1897'de Yenişehir'in, 17 Mayıs 1897'de ise Dömeke'nin yeniden fethini bu yolla kayda geçirdiler. Lâkin bu gibi tebrikler ekseriyâ is mürekkebi veyâ zer-mürekkep ile devrin bir büyük hattatı tarafından yazıldığı halde, bu tarih levhaları -kendisi de ince marangozlukla uğraşan- Sultan II. Abdülhamid'in hoşlanacağı biçimde arûsekli sedefle hazırlandı.
Bu makalemizde her iki fetih hâdisesinin sedefle hazırlanmış tarih manzumelerini tanıtacağız. Yenişehir için olanı Osmanlı vak'a-nüvîsi Ahmed Lutfi Efendi (1817-1907), Dömeke için olanı ise Yıldız Kütübhânesi hâfız-ı kütübü Sabri Efendi (Kalkandelen, 1862-1943) inşâd etmişler, bunları, celî ta'lîk hattıyla o devrin büyük üstâdı Sâmi Efendi (1838-1912) yazmıştır.
Önce Yenişehir fethinin tarihini verelim:
Hazret-î Sultan Hamîd'i mazhar etmiştir Hudâ
Âyet-i "innâ fetahnâ" sırrına bî-iştibâh
"Eynemâ kâne" teveccüh eylese teshîl eder
Ol şeh-î dîn-perverin ahkâmını Rabb-i İlâh
İşte ez cümle Yenîşehr'i dahî feth eyledi
Seyf-i kahr û savletiyle ol Şeh-î encüm-sipâh
Rûh-ı pâk-î Hazret-i Kerrâr'ı şâdân eyledi
Lem'a-pâş oldukça seyf-î şevketî mânend-i mâh
Kuvve-î kudsiyyesiyle satvet-î şâhânesi
Hamdü-lillah etmede â'dâsını mahv ü tebâh
Üçler imdâdiyle târîhin dedi vak'anüvîs
Eski mülkiyken Yenişehr'i yenîden aldı Şâh
1314 Sâmi
(Allah, Sultan Hamid Hazretlerini şüphesiz "İnnâ fetahnâ leke" âyetinin sırrına erdirmiştir. Her nereye dönse, Allah, dînini seven o Pâdişah'ın hükümlerini kolaylaştırır. İşte bu arada hücûmla kahr eden Yıldız askerleriyle Yenişehir'i de feth eyledi. Yüce kılıcı ay gibi parladıkça Hazret-i Ali'nin rûhunu sevindirdi. Mukaddes gücü ile Şâh'a yakışan kudreti, hamdolsun ki düşmanlarını mahv ü berbâd etmektedir. Üçlerin yardımıyla vak'a-nüvîs tarihini söyledi: Pâdişah eski mülkü iken Yenişehr'i yeniden aldı. 1311+3= 1314).
(Yazının devamı gelecek hafta…)
Prof. Uğur Derman
Resimaltı yazısı:
Resim 1: Sâmi Efendi'nin Yenişehir fethi için yazdığı celî ta'lîk levha.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Farmasötik edebiyatımız (15.12.2023)
- Çocukluğumun Bursası (08.12.2023)
- Osmanlı Devrinin Adalı Hattatları - 2 (01.12.2023)
- Osmanlı Devrinin Adalı Hattatları - 1 (24.11.2023)
- Vefat yıl dönümünde son klasik mücellidimiz İslam Seçen (16.11.2023)
- İslâm Yazılarının Türk Kültüründeki Yeri - 2 (10.11.2023)
- İslâm yazılarının Türk kültüründeki yeri - 1 (03.11.2023)
- İstanbul’un Osmanlı Devri Kitâbeleri - 4 (27.10.2023)