Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Pof. Dr. Emine Özmete, TÜİK verilerine göre, 2015'te yüzde 5,6 olan 65-74 yaş grubunda internet kullananların oranının 2020'de yüzde 27,1'e yükseldiğine dikkati çekerek "Bu, ciddi bir artış. Verilerden görüyoruz ki yaşlılarımız Kovid-19 salgını sürecinde mesafeleri internetle aştı. Sevdiklerine teknoloji aracılığıyla yakınlaştı." dedi.
Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM) Müdürü de olan Özmete,18-24 Mart Yaşlılar Haftası kapsamında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yaşlı vatandaşlar üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de 2006'dan itibaren uygulamaya alınan Yaşlanma Ulusal Eylem Planı doğrultusunda yaşlı refahı konusunda hızlı bir gelişme sağlandığını vurgulayan Özmete, yaşlılık alanında ciddi bilgi birikimi bulunmasına karşın Kovid-19 salgınının bilinmezleriyle birlikte yeni bir dönemi başlattığına işaret etti.
Huzurevlerinde alınan önlemler, Vefa Sosyal Destek Gruplarının evden çıkamayan yaşlılar için ülke genelinde yürüttüğü çalışmalar, sağlık hizmetleri ve yaşlıların aşılama süreçlerinde Türkiye'nin dünyaya örnek olacak uygulamaları gerçekleştirdiğine dikkati çeken Özmete, salgının yaşlılar üzerinde sadece fiziksel değil psikolojik açıdan da tahribatlar oluşturabildiğini kaydetti.
Özmete, "Yaşlılık döneminde mental sağlık sorunları yaygın görülmektedir. Kovid-19'un hızla yayılması, hastalığın özellikle yaşlılarda ağır seyretmesi, vefat oranlarının yüksek olması gibi nedenlerle yaşlıların daha fazla maruz kaldığı izolasyon, mesafe ve karantina süreçleri, mental sağlığın kötüleşmesi riskini de artırabiliyor. Mevcut mental sağlık sorunu yaşayan yaşlılarda durumun kötüleşmesi, duygusal ve bilişsel işlevlerin bozulması söz konusu olabilir." ifadelerini kullandı.
"Kovid-19 yaşlılarda kaygı düzeyini arttırdı"
Yaşlıların salgında evde kalarak ve tüm tedbirlere uyarak büyük bir dayanışma örneği gösterdiğini ama rutin sağlık kontrollerini yaptırmak konusunda da genel olarak çekinceli davrandıklarını anlatan Özmete, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kovid-19 yaşlılarda kaygı düzeyini arttırdı. Hareketsizlik, yalnızlık, belirsizlik, korku ve hastalıkla ilgili bilgi kirliliği gibi hususlar yaşlıları olumsuz etkiledi.
Bundan sonraki süreçte yaşlıların mental sağlığını korumak ve iyileştirmek için çok yönlü planlamalar yapılması gerekmektedir. Hem yaşlılara hem de yaşlılara bakım verenlere ev içinde sürdürülebilir egzersiz alışkanlığı kazandırılmalı; yaşlılar, toplu taşıma kullanmalarına gerek kalmayacak şekilde, evlerine yakın yerde, mahallede açık ya da yarı açık spor alanlarına gitmeleri için teşvik edilmelidirler."
Yaşlı vatandaşların sağlıklı beslenmelerinin önemine de vurgu yapan Özmete, "Yaşlılarımızın Kovid-19 hakkında dezenformasyana maruz kalmamaları sağlanmalı. Salgın hakkındaki gereksiz ve fazla bilgi, yaşlıların bu konuda bilmedikleri kavramlarla karşılaşmaları da kaygılarını artırıyor." uyarısında bulundu.
"İnternet kullanma oranı 65-74 yaş aralığında yüzde 27'ye çıktı"
Prof. Dr. Özmete, salgında dijital becerilerin çok önemli bir hale geldiğine, TÜİK'in 18 Mart'ta açıkladığı 2020 yılı "İstatistiklerle Yaşlılar" çalışmasında yaşlıların internet kullanımının da dikkat çekici biçimde arttığının görüldüğüne işaret etti.
Yaşlıların yine de yeni dijital sürece yeterince hazırlıklı olmadığını vurgulayan Özmete, "Son açıklanan TÜİK verilerine göre, ülkemizde 2015'te yüzde 5,6 olan 65-74 yaş grubunda internet kullananların oranı, 2020'de yüzde 27,1'e yükseldi. Bu ciddi bir artış. Verilerden görüyoruz ki yaşlılarımız Kovid-19 salgını sürecinde mesafeleri internetle aştı. Sevdiklerine teknoloji aracılığıyla yakınlaştı." değerlendirmesini yaptı.
Özmete, hem dünyada hem de Türkiye'de yaşlı nüfusun giderek arttığına da dikkati çekerek Türkiye'de 2015'te yüzde 8,2 olan yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2020'de yüzde 9,5'a yükseldiğini, sadece yaşlı nüfusun değil 75 yaş üstü nüfus sayısının da arttığını anımsattı.
"Yaşlılara manevi rehberlik yapmak çok önemli"
Prof. Dr. Özmete, "Yaşlılarda mental sağlığı olumlu etkileyen en önemli konu sosyal destektir. Yaşlılara bu dönemde manevi rehberlik yapmak, deneyimlerini ve anılarını yazmaya, yeni el becerileri kazanmalarına destek olmak, onları yıllar önce okudukları kitaplara, izledikleri filmlere yönlendirmek, meşguliyet oluşturmalarını sağlamak çok önemli. Bakım, beslenme, sağlık ile ilgili ihtiyaçlarını karşılamanın yanında yaşlılara sevgi, şefkat ve ilgi göstermek her şeyden önemlidir." diye konuştu.
"Bütünleşik bakım sisteminin uygulanması gerekiyor"
Yaşlılığın fiziksel, ruhsal ve manevi olarak bir birikim dönemi olduğuna dikkati çeken Özmete, yaşlılara yönelik hizmetlerin planlanmasında "yaşam dönemi" yaklaşımının merkeze alınması gerektiğini kaydetti.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bu anlayışla bütünleşik bakım sisteminin oluşturulmasına ilişkin çalışmalarını sürdürdüğüne işaret eden Özmete, şöyle konuştu:
"Hem yaşlılık dönemine hazırlık hem de yaşlılık döneminde bakım ihtiyaçlarının karşılanması için bütünleşik bakım sisteminin uygulanması gerekmektedir. Bütünleşik bakım hem sağlık ve sosyal hizmet alanındaki kurumların koordinasyonunu hem de yaşlının sağlık ve sosyal bakım ihtiyaçlarının aşamalı olarak takibini içermektedir. Bütünleşik bakım, yaşlılar için evde sağlık ve sosyal bakımı, gündüz bakım ve destek hizmetlerini, palyatif ve yoğun bakım hizmetlerini aşamalı olarak ya da gerektiğinde eş zamanlı ve çoklu olarak karşılayan bir modeldir."
Özmete, Türkiye'de yaşlıların evinde ve aile ortamında bakımlarının sağlanmasının öncelikli olması nedeniyle evde bakım ve destek hizmetlerinin güçlendirilmesinin, topluma katılımı desteklemek açısından da gündüz bakım modellerinin yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yaptı.
Salgın döneminde yaşlı refahı masaya yatırılacak
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özmete, Yaşlılar Haftası kapsamında, 23 Mart Salı günü "Pandemi Döneminde Yaşlı Refahı ve Yaşlılara Yönelik Sosyal Politikalar Sempozyumu"nu düzenleyeceklerini bildirdi.
Ulusal ve uluslararası konuşmacıların, yaşlılara yönelik sosyal politikaları ele alacağı sempozyuma, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği, Dünya Sağlık Örgütü'nden yetkililer ve akademisyenler katılacak.