Türk toplumu, kentin Tsushima bölgesinde bir zamanlar Japon kumarhanesi "Paçinko" olarak kullanılan ve yaklaşık 7 yıldır satılamayan Nagoya şehrindeki tesis için teklif verdi. Yapı, satın alınmasının ardından tadilatı yapılarak "cami ve külliyeye" dönüştürüldü.
Toplam 785 metrekarelik iki katlı tesiste 400 kişi kapasiteli mescit ve eğitim faaliyetleri için derslikler ile gençlik lokali, kütüphane, toplantı salonları ve misafirhaneler yer alıyor.
Avrupa merkezli İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) teşkilatının desteğiyle 2 yıldan fazla sürede tamamlanan tesis, bölge genelindeki Müslümanlara hizmet verecek.
Yapı, 30 milyon yene (yaklaşık 4 milyon TL) alındı. Eski yapının içi ve dışı sökülerek mülkiyeti IGMG'de bulunan yapının iç mimarisi Bölge Temsilciliği olarak planlandı. Tadilatın finansmanı için bölge genelinde yaşayan Müslüman toplumlardan destek verdi.
İsmi, Müslümanların özlemini çektiği Ayasofya'dan esinlenerek koyuldu. IGMG Japonya Bölge Temsilcisi Rekabi Seyitalioğlu, "Bu, bir ilk. Bir camiyle kalmaz. Tokyo, Yokohama, Osaka gibi farklı bölgelere de şubelerimizi açacağız." dedi.
IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün de Japonya genelinde yürüttükleri çalışmalarda Türklerin, Nagoya kenti civarındaki yoğun nüfusu ve etkisini fark ederek Kovid-19 salgını dönemine denk gelmesine rağmen eğitim ve sosyal aktivite imkanlarıyla kentte bir ilk olacak cami ve külliyenin hayata geçirilebildiğini söyledi.
"Ana vatan Türkiye" dışında yaşayan Müslümanların "kimlik ve örflerini kaybetmemeleri" için çabaladıklarını belirten Ergün, İslam'ın "evrensel mesajının" önemini vurguladı.
Ergün, "din, dil ve ırk ayırmaksızın" külliyenin, "doğrunun, iyinin, güzelin, hak ve adaletin yanında saf tutacak birey ve toplum inşa etmenin merkezi olacağını" söyledi.
Tsushima Ayasofya Camisi'nin Diyanet İşleri Başkanlığına (DİB) bağlı İmam Hatibi Sedat Şener, yeni külliyeyle bölge insanının gönlüne dokunmayı hedeflediklerini belirtti.
Türklerin bölgedeki mazisinin 30 yılı aştığını ve yakındaki mescitlerin kapasitesinin yetersiz geldiğini anlatan Şener, bir külliyeye uzun süredir ihtiyaç olduğunu söyledi.
Daha önce Almanya'da uzun yıllar görev yaptığını dile getiren Şener, Japonya gibi uzak bir ülkede bu imamlık vazifesini üstlenmiş olmaktan "onur duyduğunu" kaydetti.
Şener, külliyede mevcut öğrenci sayısını 100'e yükselteceklerini, Japon ev kadınlarına yönelik seminer vereceklerini ve sabah namazlarında gençleri buluşturacaklarını ifade etti.
Kentte yaşayan bir Türk ile evli, iki çocuk annesi İma İmai, eserin şehre kazandırılmasından mutlu olduğunu ve camiye yönelik toplumsal ilginin artacağını söyledi.
Türkçe bilen bir Japon olduğunu kaydeden İmai, "Ancak bizde Türkçe bilmeyen çok fazla. Bir Türk öğretmenden hem Türkçe hem dini eğitim alınması önceliğimiz." dedi.
İmai, İslami değerler hakkında da yeterli bilgisi bulunmayan Japon kadınlara yönelik eğitim ve faaliyetlerin, külliyede gerçekleştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.