Arama

Şiirlerle Hz. İbrahim kıssası

Hz. İbrahim, Allah’ın dinini tebliğ etme ve insanları doğru yola çağırma hususunda her türlü zorluğa göğüs germiştir. Döneminde putperestlik hakimken Hz. İbrahim, akıl ve sahih inanç yoluyla Allah’ın varlığına ve birliğine ulaşmıştır. Kur’an-ı Kerim’de geçen bütün peygamberler, asırlar boyunca Türk şiirinin konusu olmuş, peygamberlerin hayatı ve mucizeleri geniş kitlelere şiirler vasıtasıyla tanıtılmış ve sevdirilmiştir. Bu peygamberlerden biri de hiç kuşkusuz mukaddes kitabımızda en çok söz konusu edilenlerden Hz. İbrahim’dir. Gelin, "Halilullah" olarak nitelendirilen Hz. İbrahim’in geçmişten günümüze şiirimizde nasıl konu edinildiğine yakından bakalım…

Şiirlerle Hz. İbrahim kıssası
Yayınlanma Tarihi: 30.05.2021 16:52:21 Güncelleme Tarihi: 10.10.2023 09:02

PEYGAMBER HAYATLARININ TÜRK ŞİİRİNDEKİ KONUMU

🔶 Sözlü bir geleneğe sahip olan Türkler, destanlarını ve hikayelerini çoğunlukla dilden dile aktarmışlardır. İslam'ın kabul edilmesinden sonra Türkler arasında da dini bir edebiyat oluşturma temayülü başlamıştır. Kaynağı, Kur'an-ı Kerim, hadis, fıkıh ve kelam olan bu yeni edebiyatta, peygamber kıssaları da önemli bir yer edinmiştir.

🔶 Türklerin oluşturduğu dini edebiyat içerisinde peygamber kıssalarından oluşan dini hikayeler ayrı bir yere sahip olmuştur. Asırlar boyunca sözlü gelenekle hikayelerini aktaran Türkler, İslam'dan sonra özellikle peygamber kıssalarını geniş kitlelere ulaştırabilmek için manzum dini hikayeler ortaya koymuştur.

🔶 Halk Müslüman olsa da henüz İslam hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Şiire olan yakınlık ve yatkınlık; dini bilgilerin özümsenmesinde bir araç olarak kullanılmıştır. Bu anlamda Türklere İslam dinini her yönüyle tanıtmak için şairler tarafından dini destanlar yazılmıştır.

🔶 Manzum dini destanların kaynağı çoğunlukla Kur'an-ı Kerim'deki kıssalardır. Zamanla kıssalar fazlasıyla yaygınlık kazanınca kısas-ı enbiya isimli bir edebi tür oluşmuştur. Hz. Yusuf, Hz. İbrahim, Hz. Süleyman ve Zülkarneyn peygamberlerin kıssaları, edebiyatımızda en çok işlenen kısas-ı enbiyalar olmuştur.

Ünlü şairlerin dizelerinde "kıssaların en güzeli"

KUR'AN-I KERİM'DE EN ÇOK SÖZÜ EDİLEN PEYGAMBERLERDEN HZ. İBRAHİM

🔶 Hz. İbrahim Kur'an-ı Kerim'de en çok bahsi geçen peygamberlerdendir. Kur'an-ı Kerim'in altmış dokuz ayetinde yirmi beş suresinde Hz. İbrahim'in adı zikredilmiş ayrıca 14. sureye de adını vermiştir.

🔶Hz. İbrahim, "Ulü'l-Azm" (azm sahibleri) olarak anılan beş büyük peygamberden biridir.

Hz. İbrahim kimdir? Hz. İbrahim'in hayatı ve mucizeleri... Hz. İbrahim'in duası...

🔶Kur'an-ı Kerim ve İslami literatürde Hz. İbrahim'e dair ayrıntılı bilgiler bulunmaktadır. Hz. İbrahim Kur'an-ı Kerim ve hadislerde "İbrahim" şeklinde anılır. Hz. İbrahim ekseriyetle kaynaklarda, tevhid inancını yerleştirmek için yaptığı faaliyetlerle söz konusu edilmektedir.

🔶Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim, "Allah'ın dostu" olarak nitelendirilmiştir.

"İşini güzel yaparak kendini Allah'a veren ve hanîf olarak İbrâhim'in dinine uyan kimseden kimin dini daha güzel olabilir! Ve Allah İbrâhim'i dost edinmiştir." Nisâ Suresi - 125 . ayet

Nisa Suresi'nin dinlemek için tıklayınız

Nisa Suresi'nin tefsirini okumak için tıklayınız

🔶Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tefsirine göre tevhid dinin temel inancıdır. Allah'ı bir bilmek ve yalnızca O'na ibadet etmek anlamına gelen tevhid, Hz. İbrahim'in tebliğ ettiği dinin temel maksadıdır. Bu sebeple Hz. İbrahim'in temsil ettiği din "Hanif" olarak isimlendirilmiştir. İşte Hz. Allah, tebliğinde tevhidi önceleyen Hz. İbrahim'i kendisine dost kılmıştır.

🔶 Hz. İbrahim kıssası, şiirlerde hem teşbih ve telmih yoluyla hem de ayrı bir eser olarak kaleme alınmıştır.

Temih: Bir edebi sanat türüdür. Hatırlatma sanatı olarak da geçer. İfade içinde belirtmeden herhangi bir kıssaya, geçmişteki bir olaya, meşhur hikâyelere, efsanelere, ünlü bir şahsa, çeşitli inanışlara, âyetlere veya bir hadise ya da yaygın bir atasözüne işaret etmek sanatıdır.

Tevhid, tevekkül ve imtihan: Hz. İbrahim

HZ. İBRAHİM HANGİ YÖNLERİYLE ŞİİRLERE YANSIMIŞTIR?

🔶 Hz. İbrahim, Allah'ın varlığını ve birliğini akli delillerle kavraması ve yaratıcıyı bu sayede bulması, Nemrud'un zulmünden dolayı mağarada büyütülmesi, putperestlerle mücadelesi, putları devirmesi, Nemrud tarafından ateşe atılması, ateşin kendisine serin olması, oğulları İsmail ve İshak'ın doğumu, oğlu Hz. İsmail'i kurban etmeye götürürken Allah'a gösterdiği tevekkülü, Hz. Hacer'in Hicaz'a yerleşerek zemzem suyunu bulması, Hz. İsmail ile birlikte Ka'be'yi inşa etmesi, cömertliği, misafirperverliği, sofrasının bereketi gibi konularla şiirlere yansımıştır.

🔶 Edebiyatımızda Hz. İbrahim'in hayatındaki tüm bu ayrıntıları içeren Halilname isimli bir tür ortaya çıkmıştır. Ayrıca şiirlerde telmih yoluyla da şiirlerdeki yerini almıştır.

Peygamber sevgisinin edebiyata yansıması

📌Hz. İbrahim'in putları devirmesi

🔶 Hz. İbrahim'in nübüvveti esnasında dikkat çekici en önemli iki hadise, putları kırması ve ateşe atılmasıdır. Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim'in ateşe atılmasına ayrıntılı bir biçimde yer verilmektedir. Kavmini hak dine davet eden Hz. İbrahim, onların taptıkları putun ne kadar aciz olduğunu göstermeyi düşünür. Bir bayram günü halk şenlik için dışarı çıktığı vakit, en büyük put harici bütün putları devirir. Sonrasında baltayı bu büyük putun boynuna asar.

🔶Hz. İbrahim putları devirdiği için divan şiirinde "İbrahim-i put şikest" yani putları kıran İbrahim olarak adlandırılmıştır.

"Dü İbrāhīm āmed be-deyr-i cihān
Yekî büt-şiken şod yekî büt-nişān"

Figani

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Dü: İki
Amed: Geldi
Yeki: Biri
Büt-şiken: Put kıran
Büt-nişan: Put diken
Şod: Oldu

💠 Cihan tapınağına iki İbrahim geldi, biri put kırıcı, diğeri ise put dikici oldu.

🔶 Bu beyitte Osmanlı döneminde yaşanan bir olaya tepki vardır. 16. yüzyıl şairlerinden Figani, Sultan Süleyman'ın veziri İbrahim Paşa'yı eleştirmiştir. Pargalı İbrahim Paşa Mohaç Meydan Zaferi'nden sonra Budin'deki heykelleri İstanbul'a getirtip sarayın bahçesine diktirmiştir. Bu durum büyük bir tepkiyle karşılanmıştır. Şair Figani de Paşa'nın bu davranışı eleştirmek için Hz. İbrahim kıssasına telmihte bulunarak bu şiiri kaleme almıştır.

📌 Hz. İbrahim'in Nemrud tarafından ateşe atılışı

🔶 Hz. İbrahim kıssasındaki en büyük mucizelerden biri Hz. İbrahim'in Nemrud tarafından ateşe atılması ve ateşin kendisine serin olmasıdır.

Hz. İbrahim'in ateşe atılma kıssası

🔶Nemrud ve putperestler, putları kırdığı için Hz. İbrahim'i ateşe atmaya karar verirler. Uzun süren uğraşlar sonucu büyük bir ateş yakan putperestler Hz. İbrahim'i ateşe atarlar. Fakat Hz. İbrahim ateşte yanmamıştır, bu mucizevi olay Kur'an-ı Kerim'de şöyle yer alır:

"Biz de, "Ey ateş" dedik, "İbrâhim'e serin ve zararsız ol!" Enbiyâ Suresi – 69. ayet

Ayeti dinlemek için tıklayınız

Ayetin tefsirini okumak için tıklayınız

🔶 Yunus Emre, Hz. İbrahim'in ateşte yanmamasını şu dizeleriyle ifade etmiştir:

"Ey Dost!. Senin yoluna cânım vereyin Mevlâ
Aşkını komayayın oda gireyin Mevlâ

Beni Sana vereyin sensiz beni nideyin,
Ben senin huzûruna bensiz varayın Mevlâ"

Yunus Emre

Yunus Emre'nin şiirlerinde terennüm edilen insani değerler

🔶 Yunus "Aşkı komayayın oda gireyim" mısrasıyla Hz. İbrahim'in Nemrud tarafından ateşe atılmasına telmihte bulunmuştur.

İbrâhim'e Nemrûd odın ışkdur gülistân eyleyen
Işkdan nazar ericeğez gülzâr oldı nâr olmadı

Yunus Emre

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Od: Ateş
Gülistan: Gül bahçesi
Gülzar: Gül bahçesi
Işk: Aşk

💠 Nemrud'un yaktırdığı ateşi gül bahçesine çeviren aşktır. Aşk ulaşınca ateş gül bahçesi oldu.

🔶 Bu şiirinde ise Yunus, yine Hz. İbrahim'in ateşte yanmamasına, ondaki ilahi aşkın kendisine ateşi serin kıldığına işaret eder. Hz. İbrahim'in aşk sayesinde korkudan ve kaygıdan tamamen uzaklaştığını ifade etmiştir.

"Ayan etmek için asar-ı aşkı
Halil'e ateşi gülzar edersin"

Hersekli Arif Hikmet

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Ayan: Aşikar
Asar: Eserler

💠 Aşkın eserlerini aşikar etmek için Hz. İbrahim'e ateşi gül bahçesi edersin.

📌 Hz. İbrahim'in sofrasının bereketi

🔶Hz. İbrahim Nemrud'un ülkesini terk eder. Hz. İbrahim ve ailesi Filistin'e göç edince bir süre orada kalmaları için Cebrail vasıtasıyla vahiy gelir. Fakat o sene kıtlık baş göstermiştir. Kum dolu çuvalların mercimek ve buğdaya dönüşmesi mucizesi edebiyatımızda belki de en çok söz konusu edilen hadiselerdendir. Bu buğday ve mercimek halk arasında sultani buğday ve Halili mercimek olarak adlandırılmıştır.

Dâne içün dâm-ı hırsa düşse tan mı murg-ı dil
Anda k'Âdem gözleye gendüm Halîlu'llâh 'ades

Ahi

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Dane: Tane
Dam: Tuzak
Murg: Kuş
Dil: Gönüş
Ades: Mercimek

💠 Gönül kuşu bir yiyecek tane için hırs tuzağına düşse bunda şaşılacak ne var? Tıpkı Hz. Adem'in buğday Hz. İbrahim'in mercimek beklediği gibi…

🔶 Bu şiirde Hz. İbrahim Halilullah vasfıyla söz konusu edilmiştir. Ahi, Hz. İbrahim'in kıtlık dönemlerinde yiyecek beklediğine telmihte bulunmuştur.

Hâl ü hatı bize 'ades ü sebzezârdur
Minnet Halîl hânına selvâ nedür ya men

Şeyhi

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Hal: Ben
Hat: Yüzdeki ince ayva tüyleri
Sebzezar: Çimenlik

Ey Halîlüm ne 'aceb hüsnün gülistânunda biz
Mezra'-ı la'lünde cân ekdükçe biter mercimek

Necati Bey

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Hüsn: Güzellik
Gülistan: Gül bahçesi
Mezra: Toprak
Lal: Sevgilinin dudağı

💠 Ey Halil'im, güzellik gül bahçesinde biz dudağının toprağına can ekdikçe mercimek biter.

Kâ'be gibi yine müstagrak-ı envâr olmış
Ey Halîlüm yüzün üstindeki hâlün 'adesi

Taşlıcalı Yahya

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Müstagrak: Gömülmüş, gark olmuş
Envar: Nurlar
Hal: Ben

💠 Ey Halil'im yüzündeki mercimeğe benzeyen ben, Kabe gibi yine nurlara gark olmuş.

🔶 Bu beyitlerde Hz. İbrahim'in Kabe'yi inşa etmesi ve çuvallardaki kumun mercimeğe dönüşmesi hadisesine telmih vardır.

Aceb mi şah-ı cihana desem Halilullah
Ki oldu gani vü fakir mihmanı

Yahya Bey

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Şah: Padişah
Cihan: Dünya
Gani: Zengin
Mihman: Misafir

💠 Acaba cihanın şahına Halilullah mı desem çünkü zengin ve fakir herkes onun misafiri oldu.

🔶 Bu beyitte Hz. İbrahim'in bereketli sofrasına bir hatırlatma vardır. Bu sofrada zengin ve fakir herkes kendi yerini almıştır.

📌 Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme imtihanı

🔶 Hz. İbrahim kıssasında evrensel bir nitelik taşıyan olaylardan biri de oğlu Hz. İsmail'i kurban etme imtihanıdır.

🔶 Hz. İbrahim hicret ettiğinde yaşı bir hayli ilerlemiştir ve çocuğu olmadığı için Allah'tan salih bir evlat ister. O, ellerini kaldırarak Rabbine şöyle dua etmiştir:

"Ya Rabbi! Bana salihlerden olacak bir evlat ver!" Sâffât Suresi – 100. Ayet

Saffat Suresi'ni dinlemek için tıklayınız

Saffat Suresi'nin tefsirini okumak için tıklayınız

🔶 Allah bu isteği üzerine kendisine salih bir evlat vereceğini müjdeler. Bunun üzerine Hz. İbrahim ile Hz. Hacer'in ilk çocuğu Hz. İsmail dünyaya gelir.

Hz. İbrahim kıssası üzerinden 'korku' felsefesi

Bir oğul bağışla lutfından bana
Sevdüğüm kurbân idem ben sana

Adülvasi Çelebi- Halilname

🔶 Kur'an- Kerim'de geçtiği üzere Hz. İbrahim Filistin'de yaşamaktadır. Hz. İbrahim rüyasında çok istediği ve sevdiği evladını Allah'a kurban ederken görmüştür. Hz. İbrahim bu rüyasını oğluna anlatınca, oğlu da bu imtihanı sabırla karşılamış ve buyrulanı yapması gerektiğini babasına söylemiştir.

🔶 Hz. İbrahim, ilk çocuğu Hz. İsmail'i kurban etmekle imtihan edilmiştir.

Çocuk, babasıyla beraber iş güç tutacak yaşa gelince babası ona, "Yavrucuğum" dedi, "Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm; düşün bakalım sen bu işe ne diyeceksin?" Dedi ki: "Babacığım! Sana buyurulanı yap; inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın." Sâffât Suresi – 102. Ayet

Saffat Suresi'ni dinlemek için tıklayınız

Saffat Suresi'nin tefsirini okumak için tıklayınız

🔶 Vav Tv, Peygamberlerimizin İzinden programında Ali Rıza Temel'in ifade ettiği üzere Hz. İbrahim ile Hz. İsmail'in hayatı muhakkak birlikte anlatılmalıdır. Hz. İbrahim'in oğlunu kurban etmeye götürmesi, inancı uğruna oğlundan dahi vazgeçebileceğini göstermesi, hem Hz. İbrahim'in hem de Hz. İsmail'in imtihanıdır her ikisi de bu imtihandan başarıyla geçmişlerdir.

🔶Peygamberlerin de rüyaları bir tür vahiy olduğu için Hz. İbrahim, Hz. İsmail'i Mina'da kurban edeceği yere götürmüş ellerini ve ayaklarını bağlayıp şakağı üzerine yatırmıştır. Fakat bıçak kesmemiştir. Hz. İbrahim ve oğlunun bu samimi teslimiyetleri Rabbin katında kabul görmüştür. Hz. İbrahim'in oğlunu kurban etmesi şiirlere de konu olmuştur.

Yâ sevâd-ı 'ayn-ı 'âşık yâ 'adesdür bî-gümân
Hey yolında öldügüm kurbânlar oldugum Halîl

Yahya Bey

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Sevad: Karalık
Bi-Güman: Şüphesiz
Ades: Mercimek

💠 Hey yolunda kurban olduğum Hz. İbrahim, aşığın gözündeki karalık şüphesiz bir mercimektir.

"Dost olan dostuna böyle m'idiser
Dost yoluna sevdüğün terk idiser

Uykusından uyanup gör neyledi
İşbu sözlere taaccüp eyledi

Yüz kulu var idi gayet şirin
Azâd itdi anları birin birin

Eyitdi kurbân eyledim yüz kulı
İşde yerine getürdüm kavli

Ol gice Tañrı dedi dinle sözi
Yâ Halîl mashara eylersin bizi

İsmâ'îl'dür sevdüğüñ bilmez misin
Bizüm içün sen anı virmez misin

Ben seniñ sözüñ tutup virdim anı
Sen bana virmeyince dostluk kanı

Halîl anda uykudan bekledi
İsmâ'îlim deyüben çok ağladı

Ah nideyim ger dir isem anasına
Duymaya kimse bu feryâd yasına

Yeğreği oldur bu sözü saklayam
Düğüne okudılar bizi diyem

Öyle deyüp İsmâ'îl'i alam gidem
Arafât'a iletüp kurbân idem"

Adülvasi Çelebi- Halilname

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Taaccüp: Şaşma
Kavl: Söz
Mashara: Maskara

📌 Hz. İbrahim tarafından Ka'be'nin inşa edilmesi

🔶 Diyanet'in tefsirine göre Ka'be ilk kez melekler ve Hz. Adem tarafından yapılmıştır.

🔶Hz. İbrahim Allah'ın emri üzerine oğluyla Ka'be'yi inşa etmiştir. Ailesini ziyaret için Mekke'ye ikinci defa gittiğinde Hâcer'in vefat ettiğini öğrenmiş, İsmâil'i de görememiştir. Kâbe'nin temellerinin yükseltilmesi emrini aldığında üçüncü defa Mekke'ye giden İbrâhim, oğlu İsmâil ile birlikte Beytülharâm'ı bina etmiş ve haccı ilân etmekle görevlendirilmiştir. Bakara Suresi - 127-128. ayette bu hadise şu şekilde yer alır:

"İbrâhim İsmâil'le birlikte o evin (Kâbe'nin) temellerini yükseltiyordu: "Ey rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin." "Ey rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin."

Bakara Suresi'ni dinlemek için tıklayınız

Ayetin tefsirini okumak için tıklayınız

Mukarrerdir bir arif gönlü yapmak Ka'be yapmakdan
Revadır Ka'be bünyad edesin şahım Halil-asa

Nev'i

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Mukarrer: Karar vermiş
Reva: Uygun
Bünyad: Temel
Asa: Gibi

💠 Ey şahım, bir arif gönlü yapmak Ka'be yapmaktan daha uygundur Hz. İbrahim gibi Kabe inşa edesin.

İbn-i Azar Mekke'yi esnamdan tathir edip
Makdenin şevkiyle etdi Ka'betullah'ı bina

İzzet Molla

🔎 Bilinmeyen kelimeler

Esnam: Putlar
Tathir: Temizleme

Abdülvâsi Çelebi'nin Halilnâme adlı eserinin ilk sayfası (İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet, nr. K. 214)

ABDÜLVASİ ÇELEBİ'NİN HALİLNAME ESERİ

🔶 Hz. İbrahim'in hayatı şiirlerde telmih olarak kullanılmakla birlikte şairler tarafından Halilname isimli bir tür de ortaya çıkarılmıştır.

🔶 Abdülvasi Çelebi'nin 15. yüzyılda yazdığı Halilname Hz. İbrahim'in doğumundan ölümüne kadar olan süreçte yaşadıklarını anlatmaktadır.

🔶 Mesnevi tarzında yazılan bu eser, kaynaklarda Halilnâme, İbrâhîm ü Sâra ve Dâsitân-ı İbrâhim Nebî adlarıyla anılmıştır.

🔶 Halilnâme adı bilinen nüshalarda görülmemekle birlikte mesnevi daha çok bu isimle tanınmıştır.

🔶 Eseri ilim dünyasına Vasfi Mahir Kocatürk tanıtmıştır. Eserin bilinen üç nüshası vardır. Kahire nüshası Kütüphâne-i Hidîviyye'de, Muallim Cevdet nüshası Atatürk Kitaplığı'nda Afyon nüshası ise Gedik Ahmed Paşa Kütüphanesi'ndedir.

🔶 Hz. İbrahim'in Hz. İsmail'i kurban edecekken bıçağın kesmemesini Abdülvasi Çelebe Halilname'de şu şekilde anlatır:

"İşit imdi ol Halîl'iñ işini
Kıble'ye çevirdi anıñ başını

Hem dahı sağ eline bıçak alur
Sol eliyle başcuğazın kañırur

Yumdı gözin çaldı bıçağı boynuna
Sen sabırlık viresin derde hâk

Çaldı yetmiş kez bıçağı kesmedi
Hiç nice çalduğını ol bilmedi

Bu kez çaldı Halîl bıçağı taşa
Kesdi bıçak ol taşı başdan başa"

HZ. İBRAHİM'İN MODERN TÜRK ŞİİRİNE YANSIMASI

🔶 Modern Türk şiirinde de Hz. İbrahim'in kıssasını anlatan imgeler kullanılmıştır. Asaf Halet Çelebi'nin "İbrahim" isimli şiiri, buna bir örnek teşkil eder.

"İbrâhîm
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim"

🔶 Şair, kendi nefsi mücadelesi ile Hz. İbrahim'in putları devirmesi arasında bir bağ kurmuştur. Modern zamanlarda Hz. İbrahim'in devrilen putlarının yerine eklenen birtakım yeni "putlar" ortaya çıkmıştır.

🔶Modern zamanda aslolan para, mal, mülk ve her türlü nefsani arzuyla örülü "eşya" putunu yıkmaktır. Şair, Hz. İbrahim kıssasını kendi iç dünyasında karşılık bulacak şekilde şiirine işlemiştir. Hz. İbrahim şiiri, Hz. İbrahim kıssasından yola çıkarak, insanın hakikate ulaşma yolunu anlatmaktadır.

🔶 Hz. İbrahim kıssasının yer aldığı bir diğer şiir ise Sezai Karakoç'a aittir. Karakoç, "Hızırla Kırk Saat" isimli şiirinde Hz. İbrahim'in putları parçalama hadisesine telmihte bulunur:

"Kardeşim İbrahim mermer putları
nasıl devireceğimi bana öğretmişti
ben de gün geçmiyor ki
birisini patlatmayayım
ama siz harflerdekini ve kelimelerdekini
nasıl sileceğimi bana öğretmediniz"

🔶 Karakoç Hatıralar isimli kitabında şiirinin yazılış öyküsünü şu şekilde anlatır:

"Hızırla Kırk Saat adlı, kırk bölümlü şiirimi 1967 yılı Mayıs ve Haziran aylarında, Yenikapı'da, deniz kenarında, kayalıklar arasındaki bir kır kahvesinde yazdım. Aşağı yukarı, kırk gün, akşamüzeri, bir iki saat, orda, deniz dalgalarının kıyıya çarpma seslerini dinleyerek ve her seferinde şiirin bir bölümünü yazarak kitabı tamamladım. Zaten, bu yüzdendir ki şiire Hızırla Kırk Saat ismini verdim: Sanki orada Hızır'a randevu vermiştim de her gidişimde, bu randevunun verimi ve armağanı olarak bir bölümle döndüm"

🔶 Asaf Halet de olduğu gibi Karakoç da toplumsal ve bireysel yaşadığı çatışmayı Hz. İbrahim kıssası üzerinden aktarmıştır. Hızırla Kırk Saat bir modernizm eleştirisidir.

Sezai Karakoç'un Hızırla yolculuğu: "Hızırla Kırk Saat"

🔶 Eski zamanlarda insanlar putlar meydana getiriyorken günümüzde birtakım düşünce ve durumlarda da aynı putlaştırma devam etmektedir. Karakoç bu duruma vurgu yapar. İman gücüyle putları devirmek Hz. İbrahim'e öğretilmişti fakat Sezai Karakoç, modern dönemdeki manevi savaş karşısında putların nasıl devrilebileceğini öğretmeyen hocalara tepkilidir. Karakoç'un bahsettiği putlar, içinde yaşanılan çağın buhranlarını ifade eder.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN