NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ NEDİR?
Nobel Edebiyat Ödülü, düzenli olarak her yıl İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından verilen uluslararası bir edebiyat ödülüdür. Ödül töreni ile Nobel Vakfı ilgilenir. Her ödül belirli bir komisyon tarafından tespit edilir. 1901-2020 yıllarında 113 kez verildi. Toplam 117 kişiye layık görülen ödüllerden 4'ü, 2'şer yazar arasında paylaştırıldı. James Joyce, Jorge Luis Borges, Umberto Eco, Milan Kundera ve Virginia Woolf gibi meşhur yazarlar çok teveccüh görmelerine rağmen ödülü alamamıştır.
ABDULRAZAK GURNAH KİMDİR?
📌 Abdulrazak Gurnah 1948 Zanzibar'da dünyaya gelir. Ana dili Shavili dilidir. Bu, Doğu Afrika kıyılarında en çok konuşulan dillerden biridir. Kökenleri eskiye dayanan Shavili dili, yazarın edebi hayatında önemli bir yer tutar. Bu dilde dinlediği masallar ve yerel hikâyeler Gurnah'ın kurgu adına öğrendiği ilk şeyler olur.
📌 Üniversiteye kadar olan öğrenimini Zanzibar'daki İngiliz okullarında tamamlayan Gurnah, İslami usulde eğitim veren kurslardan Arapça öğrendi. Bu kararında Zanzibar'da var olan iç karışıklıklar etkili oldu. 1960'de İngiltere'ye iltica etti. Üniversite eğitimini İngiltere de Kent Üniversitesi'nde tamamladı. Doktora tezinde kolonyal söylemin Doğu Afrika, Karayip ve Hindistan edebiyatındaki izdüşümlerini analiz etti. Postkolonyal* edebiyat alanında ihtisaslaştı.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
Shavili, Doğu Afrika'da konuşulan dildir. Tanzanya, Kenya, Uganda, Ruanda, Burundi, Kongo, Komorlar ve Mozambik gibi ülkelerin resmi dili olan Shavili, yaklaşık yüz milyon insanın anadilidir. Svahili, Arapça da "sahildekiler" anlamına gelir.
Postkolonyal nedir?
Sömürgeciliğin arkasında bıraktığı mirası sorunsallaştıran bir dizi felsefi, sosyolojik, psikolojik, edebi teoriye verilen genel addır.
📌 10 romana ve bir dizi kısa öyküye imza atan Gurnah, halen University Of Kent'te İngiliz Dili ve Edebiyatı profesörüdür. Kuramsal edebiyat başta olmak üzere muhtelif ülkelerde sömürgecilikten kalan psikolojik ve gerçek etkilerin edebiyata yansımalarını inceler.
📚 ABDULRAZAK GURNAH KİTAPLARI
📌 Abdulrazak Gurnah edebi hayatına öykü yazarak başladı. İngiliz ve dünya edebiyatının önde gelen eserlerini zamanla okuyan Gurnah, 1987'de ilk romanı olan "Memory Of Depature"i yayınlayarak romancılığa adım attı. Dört yılda üç roman yayınlayan Gurnah, eserlerinin arasındaki zaman aralığını açarak daha detaylı bir yazım aşamasına geçti.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
Gençliğinde ülkesindeki karışıklıkları gözleriyle gören Gurnah'ın İngiltere'ye göç etme sebeplerinden en önemlisi sakin bir yaşam sürme arzusudur.
Sırası ile Gurnah eserleri;
1987 ➡ "Memory of Departure" (Ayrılışın Hatırası)
1988 ➡ "Pilgrims Way" (Hac Yolu)
1990 ➡ "Dottie"
1994 ➡ "Paradise" (Cennet)
1996 ➡ "Admiring Silence" (Sessizliğe Hayranlık)
2001 ➡ By the Sea (Deniz Kenarında)
2005 ➡ Desertion (Terkediş)
2011 ➡ The Last Gift (Son Hediye)
2017 ➡ Gravel Heart (Kumdan Yürek)
2020 ➡ Afterlives (Ölümden Sonraki Yaşam)
📌 Oldukça üretken bir kaleme sahip olan Gurnah, zamanla yazmış olduğu eserler ile dünyadaki entelektüel camianın ve iyi okurların takip ettiği bir yazar haline gelir. Birçok dile çevrilen eserleri sömürgeciliğin insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi gözler önüne serer.
ABDULRAZAK GURNAH ESERLERİ VE KONUSU
📌 Gurnah eserlerinde, sömürge ülkelerinde büyüyen insanların modern yaşama intibakı hususunda yaşadıkları genel problemlere eğilir. Bilhassa göçmenlik hususunu eserlerinde ince ince işleyen yazar, sömürgeciliğin insanoğlu üzerinde bıraktığı etkileri okura ustaca gösterir. Araf'ta kalmışlık, kimlik karmaşası gibi problemleri de eserlerinde işlemeyi ihmal etmeyen yazar, bu minvalde yaşadıklarını dillendiremeyen milyonlarca Afrika kökenli Avrupalının sesi olur.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
Batı ülkelerinin başta Afrika olmak üzere dünyanın dört bir yanında topraklar işgal ederek o milletten her türlü menfaat elde etmesine sömürgecilik denir.
Nobel ödüllü şair T.S. Eliot'ın hayatını ve sanat anlayışını okumak için tıklayın
ABDULRAZAK GURNAH'IN TÜRKÇEYE ÇEVRİLEN ESERLERİ
📌 Abdulrazak Gurnah'ın dünya çağında ses getiren eserleri zamanla Türkçe'ye çevrilir. "Son Hediye", "Terkediş", "Deniz Kenarında", "Cennet", Sessizliğe Hayranlık" ve "Kumdan Yürek" Gurnah'ın dilimize çevrilen eserleridir.
(X) 🔍 Bilgi Notu:
Abdulrazak Gurnah'ın beş eseri henüz Türkçe'ye çevrilmemiştir.
📌 Sorunlardan kaçmak ve kaçmak, Gurnah'ın eserlerinde öne çıkan bir imgedir. Lakin romanlarda kaçmanın her zaman çözüm olmadığını görüyoruz. Yazarın karakterleri ekseriyetle Batı'ya yerleşerek geleneksel düzlemden kurtulmaya çalışan tiplemelerdir. Ancak bu karakterler her eserde ötekileştirmeye maruz kalarak Batı'dan istedikleri değeri ve önemi göremezler. Tam da bu sırada ortaya çıkan kimlik bunalımı, arada kalma duygusu, ötekileştirilme gibi kavramlar Abdulrazak Gurnah'ın romanlarının ana temalarını oluşturur.
Sezai Karakoç'un kaleminden en kapsamlı üçleme yazısını okumak için tıklayın
📕 Son Hediye (The Last Gift)
📌 Kitabın kurgusu etnik kimlik ve aile meseleleri etrafında şekilleniyor. Abdulrazak Gurnah romanlarında kaçış temasını sıkça işlemesi ile meşhurdur. Eserde göçmen bir genç olan Abbas'ın kökenlerini gizlemesi anlatılır. Abbas kendini ne doğduğu yere ne de kaçıp geldiği İngiltere'ye ait hisseder. Gurnah eserde, Batı ile Doğu arasında yaşanan psikolojik arada kalma durumunu işliyor.
Eserden alıntılar
↪ "Çünkü taşınmak yeniden başlamak gibiydi, ufak tefek parçalardan yeni bir şey yaratmak, sanki bir daha deneyip bu defa doğru yapmak gibi."
↪ "Taşınmak bir çaresizlik ve yıkım anıdır, kaçınılması artık mümkün olmayan bir mağlubiyettir, umutsuz bir kaçış, kötüden daha beter bir duruma, evden evsizliğe, vatandaşlıktan sığınmacı olmaya, katlanılabilir ve hatta halinden memnun bir yaşamdan sefil bir dehşete geçiştir."
↪ Geçen her gün için, kaybettiğim bir şey gibi üzüntü duyuyorum.
📌 Son Hediye'de taşınma imgesi üzerinden göçmenlik vurgusu yapılır. Bir ev dahi taşımak büyük bir olayken insanların mülteci durumda nasıl bir ruh haline girdikleri tasvir edilerek, arafta kalma duygusu işlenir.
📗 Terkediş (Desertion)
📌 Eser, 19. yüzyılın sonlarında Mombasa'nın küçük bir sahil kasabasında kendi halinde, ancak kolonici İngiliz İmparatorluğunun baskısı ve ön yargıları altında yaşayan yerlilerin öyküsünü anlatır. Yazar kitapta sömürgeci zihniyetin bir kavim üzerinde kurduğu maddi, manevi baskıya odaklanır.
Eserden alıntılar
↪ "Yaşayışlarına müdahale ettiğimiz için onlara karşı sorumluyuz."
↪ "Tahakküm kurmak, zihinlerimize değersiz olduğumuzu işlemek dünyaya açılan onlarken neden bu kadar öfkeliydiler?"
↪ "Şiirlerin nasıl olduğunu bilirsin," dedi Farida. "Bugün okurken içini mutluluk kaplar, diğer gün seni çok derinlere sürükleyebilir. Ona artık birbirimize şiir yazmayalım dedim ama dayanamıyor, ben de dayanamıyorum."
📌 Gurnah'ın en bilinen eseri olan "Terkediş" aslında bir yerinden edilmişlik öyküsüdür. Yasak bir aşkla başlayan eser; kimlik bunalımı, sömürgecilik ve direniş temaları üzerinde birleşerek kuvvetli bir yapıta dönüşür.
📘 Sessizliğe Hayranlık (Admiring Silence)
📌 Kitap Gurnah'ın otobiyografik özelliklerinin en fazla öne çıktığı eserdir. Bilinmeyen bir anlatıcı tarafından ilerleyen eserde, iki kültür arasında kalarak kendini hiçbir yere ait hissedememe duygusunu yaşayan bir öğretmen yaşamından kesitler anlatır.
Eserden alıntılar
↪ "Kelimeler böyledir. Yığın halinde içerilse bile kendilerini belleğin sonsuz köşelerine yerleştirirler ve sonra kostümlerini kuşanıp birerli, ikişerli, üçerli halde geri dönerler, her küçük küme kalbi zehirle tekrar tekrar kemirmek için öne çıkar."
↪ "Bu ağrıya sıkı sıkıya tutunduğumu fark ettim."
↪ "Tarih, dünyada yüzyıllardır süren kanlı saldırıların üstünü örten bir yalanlar yığınıymış."
📌 Sessizliğe Hayranlık'ın teması adının içinde saklıdır. Memleketinde sessizlikten mahrum kalan bir karakterin Batı'da sessizliği aramasının anlatıldığı eser, güçlü ve okunası bir yapıttır.
📙 Deniz Kenarında (By the Sea)
📌 Gurnah "Deniz Kenarında" ile acı dolu bir Afrika hikâyesi ile okurun karşısına çıkıyor. Göç ve kimlik karmaşası gibi konular üzerinden ilerleyen eserde Gurnah, Batı'nın ulaşıldıktan sonra değer kaybeden kavram ve yaşantısını anlatıyor.
Eserden alıntılar
↪ "Belleğin toprakları suratsız bir yer, bazen insanın kullanılmayan eşyalar arasında bir şeyler arayarak vakit geçirdiği, çürümüş kalasları, paslanmış merdivenleriyle loş, üzgün bir ambar."
↪ "Gitmek. Bunun üzerine yıllarca düşündüm, gitmek ve varmak, ta ki anılar, onlara bir tür soyluluk kazandıran eğri büğrü bir çirkinliğe bürünüp kabuk bağlayana kadar."
↪ "Yerlilerin sakar ve beceriksiz ellerine bırakılamayacak kadar narin ve zarif oldukları için alıp Avrupa'ya götürdüğünüz o upuzun eşya listesini hatırlıyor musun? Ben de narin ve değerliyim, kutsal bir eserim, yerlilerin eline bırakılmayacak kadar zarifim, o yüzden şimdi beni de alsan çok iyi edersin. Şaka, şaka!!!"
📌 Eser ana hatlarıyla göç etmenin getirdiği ağır sorumluluğu ve göç edenlerin yaşadıkları travmaları anlatıyor. Gurnah'ın fikirlerini dile getirmesi bakımından önemli bir noktada duran kitap, bir göçmen olan Salih Ömer'in aidiyet meselesi ve kimlik karmaşasına odaklanıyor.
📒 Kumdan Yürek (Gravel Heart)
📌 Kumdan Yürek Zanzibar'dan Londra'ya büyük umutlarla göç eden Amir'in arada kalma durumunu anlatıyor. Ailesinin ülkesine olan bağlılığını sorgulayan Amir, amcası yoluyla Londra ya yerleşir. İngiltere'de gelenek ile modernlik arasında tökezlemeye başlayan Amir'in durumu eserin ana fikridir.
Eserden alıntılar
↪ "Eğer şanslıysak Eylül çok güzel bir ay olabiliyor."
↪ "Kimse bana dünyanın çirkin yüzünü görmeyi öğretmemişti ve ben her şeyi aptal gibi görüyor, hiçbir şey anlamıyordum."
↪ "Bana cesaret veren ve gözlerimi açan kitaplar okuyordum ve hala dünyanın beni kirletmediğini düşünüyordum."
📌 Kumdan Yürek'te öne çıkan gelenekle modern arasında kalma ikilemi, tüm göçmenlerin yaşadığı bir husustur. Gurnah, gelenekten kopamayan karakterler üzerinden bir gelenek eleştirisi de yapar.
EDEBİ BİR ELEŞTİRİ
Sadece belli bir konu üzerinde çalışan yazarların sayısı epey azdır. Abdulrazak Gurnah'ın Zanzibar'dan İngiltere'ye genç yaşta gerçekleştirdiği göç, ruhunda kapanmaz yaralar bırakır. Gurnah her eserinde, göç, kimlik karmaşası ve sömürgecilik meselelerini öne çıkarır. Genç yaşta memleketi Zanzibar'dan İngiltere'ye göç eden Gurnah'ın kişisel deneyimleri romanlarına otobiyografik ögeler katar. Eserlerde öne çıkan karakterlerin zamanla geçirdiği değişimler hep arada kalmak ve kimlik bunalımı üzerinedir. Gurnah ele aldığı konularda çarpıcı bir anlatım ile okur üzerinde bir etki bıraksa da her zaman aynı hususlara odaklanarak kolaycılığı tercih etmiştir.
Nobel Fizik Ödülü'nü alan ilk Müslüman bilim adamı kimdir?
NOBEL ÖDÜLLERİ HANGİ ALANLARDA VERİLİR?
Barış, Ekonomi, Edebiyat, Fizik, Kimya, Fizyoloji veya Tıp olmak üzere her sene altı dalda Nobel Ödülü verilir. Bugüne kadar toplam 826 ödül verilmiştir. Bilim dünyasının en prestijli ödülü olan Nobel, zaman zaman popülistlikle itham edilerek Jean Paul Sartre gibi yazarlar tarafından protesto edilmiştir. 2006 yılında Orhan Pamuk ve 2015 yılında Aziz Sancar, Nobel ödülü alan Türkler olarak tarihe geçmiştir.
Alfred Nobel kimdir?
1833-1896 yılları arasında yaşamış bilim adamı. Dinamit'in mucidi olan Nobel, vasiyeti ile "insanlığa fayda veren buluşlar" a ödül verilmesini ister. Nobel Ödülleri bu minvalde verilmeye başlanır.
Tolstoy Nobel Edebiyat Ödülü'nü niçin reddetmişti? Yazıyı okumak için tıklayın
📌 Nobel Edebiyat Ödülü şimdiye kadar 30 kez İngilizce, 15 kez Fransızca, 14 kez Almanca ve 11 kez de İspanyolca yazan yazarlara verildi. Bu dilleri, 7 ödülle İsveççe, 6'şar ödülle İtalyanca ve Rusça, 5 ödülle Lehçe, 3'er ödülle de Norveççe ve Danca izledi. Yunanca, Japonca ve Çince yazan yazarlar 2'şer kez ödüle layık görüldü. Arapça, Bengalce, Çekçe, Fince, İbranice, Macarca, İzlandaca, Oksitanca, Portekizce, Sırpça-Hırvatça, Yiddiş ve Türkçe yazan yazarlar ise birer kez ödül kazandı.
Aziz Sancar'ın Nobel'e uzanan ilim yolculuğunu okumak için tıklayın
NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ'NÜ KAZANAN MEŞHUR YAZARLAR
Modern edebiyatın büyük isimleri Nobel Ödülü aldılar. Lakin Tolstoy ve Jean Paul Sartre bu ödülü kabul etmedi. Bunun yanında Milan Kundera, Franz Kafka, James Joyce, Emile Zola gibi isimler de bu ödüle layık görülmedi.
Bugüne kadar ödüle layık görülen bazı meşhur yazarlar;
1946 ➡ Hermann Hesse
1947 ➡ Andre Gide
1948 ➡ T.S. Eliot
1957 ➡ Albert Camus
1964 ➡ Jean Paul Sartre
1969 ➡ Samuel Beckett
1971 ➡ Pablo Neruda
1988 ➡ Necib Mahfuz
2006 ➡ Orhan Pamuk
2016 ➡ Bob Dylan
FİKRİYAT