Arama

Osmanlı’nın ilk kız öğretmen okulu: Dârülmuallimât

19’uncu yüzyıl, Osmanlı Devleti’nin birçok alanda yenileşmeye gittiği, modernleşme konusunda yeni adımlar attığı bir asırdı. İlme daima önem veren bir medeniyetin mirasçıları olarak, birçok eğitim kurumunun temeli bu dönemde oluşturulmuştu. En büyük yeniliklerden biri de, kız mekteplerinin açılması sonrası ihtiyaç haline gelen “Dârülmuallimât” adlı kız öğretmen okullarıydı…

Osmanlı’nın ilk kız öğretmen okulu: Dârülmuallimât
Yayınlanma Tarihi: 28.08.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 28.08.2018 17:08

Tanzimat döneminde, Osmanlı'da birçok alanda yeniliğe gidilmiş; modernleşme ve gelişme yolunda birçok adım atılmıştı. İdari, sosyal, mali ve askeri kurumlarındaki yeniliklerin yanı sıra, eğitim alanında da birçok yeni uygulamaya gidilmişti.

Bu dönemde kızlara ait mekteplerin faaliyete geçmesi ve sayılarının artmasıyla kadın öğretmen ihtiyacı doğmuş; bu ihtiyaç, 1870 yılından 1924 yılına dek faaliyet gösteren dârülmuallimâtlar ile karşılanmıştı.

KIZ SIBYAN VE RÜŞDİYELERİ İÇİN ÖĞRETMENLER YETİŞİYOR

Dârülmuallimâtlar, ilk olarak "İstanbul Dârülmuallimâtı" veya "Dârülmuallimât-ı Âliye" adlarıyla İstanbul'da, II. Meşrutiyet'in ardından ise, taşradaki bazı vilayetlerde açılmışlardı.

Bu okulların kuruluş amacı, Osmanlı maarifini düzene koymayı hedefleyen 1869 tarihli Maârif-i Umûmiyye Nizamnâmesi'de kız sıbyan ve rüşdiye mekteplerine kadın öğretmen yetiştirmek olarak belirtilmişti.

Nizamnâmeye göre, sıbyan ve rüşdiye bölümlerinden meydana gelen dârülmuallimâtlar, sıbyan bölümünde iki yıl, rüşdiye bölümünde üç yıl eğitim göreceklerdi ve öğrenci sayısı elli olarak belirlenmişti. Bu öğrenciler, mecburi hizmet karşılığında ayda 30-50 kuruş arasında harçlık alacaklardı.

"ŞER'İ TESETTÜR EĞİTİME ENGEL DEĞİL"

1869 yılı sonunda okulun açılış hazırlıklarına başlayan Maarif Nezâreti, bina olarak Sultanahmet'te ahşap bir konağı kiraladı.

8 Şubat 1870'te okula imtihanla öğrenci alındı ve müdürlüğe Emin Efendi tayin edildi. Dârülmuallimât, 26 Nisan 1870 tarihinde, Maarif Nâzırı Saffet Paşa'nın İslâm'da kadınların öğretimine önem verildiğine ve şer'î tesettürün buna asla engel olmadığına işaret eden konuşmasıyla açıldı.

Nizamnâmeye göre okulun sıbyan şubesinde mebâdî-i ulûm-i dîniyye, kavâid-i lisân-ı Osmânî ve kitâbet, usûl-i ta'lîm, her cemaatin kendi dili, risâle-i ahlâk, hesap ve defter tutma, târîh-i Osmânî ve coğrafya, ma'lûmât-ı nâfia, mûsiki, dikiş ve nakış dersleri verilecekti. Rüşdiye şubesinde ise, bu derslerle birlikte inşâ, Arapça ve Farsça, tedbîr-i menzil, mebâdî-i ulûm-i riyâziyye ve tabîiyye ve terzilik dersleri okutulacaktı.

93 HARBİ DÂRÜLMUALLİMÂTI OLUMSUZ ETKİLEDİ

İlk mezunlarını 1873 yılında veren İstanbul Dârülmuallimâtı, 93 Harbi ve bunun sonunda Balkanlar'dan gelen muhacir akını nedeniyle iki yıl kadar kapatıldı.

1881-1882 öğretim yılında okulun müdürlüğüne Fatma Zehrâ Hanım tayin edildiyse de, ertesi yıl okulun yönetimi biri kadın, diğeri erkek iki müdüre verildi.

1892'de okulun öğrenci ihtiyacını karşılamak maksadıyla rüşdiye seviyesinde bir "ihtiyat kısmı" açıldı. 1895'te Dârülmuallimât ve ihtiyat kısmına ait bir tâlimat yayımlandı. 1900-1901 ders yılında İstanbul Dârülmuallimâtı'nda toplam 350 öğrenci bulunuyordu.

İstanbul Dârülmuallimâtı, II. Meşrutiyet döneminde bazı değişikliklere uğradı. 1910-1911 ders yılında Fatih Çarşamba'daki Leylî Kız Sanâyi Mektebi'nde ilk yatılı dârülmuallimât açıldı. Bu okul bir yıl sonra Çapa'daki Derviş Paşa Konağı'na taşındı.

İHTİSAS ALANLARI OLUŞTURULMUŞTU

1913-1914 ders yılında öğretmen adaylarına uygulama imkânı sağlamak için bir tatbikat mektebi devreye sokuldu. 1914-1915 ders yılında yayımlanan programla İstanbul Dârülmuallimâtı, ibtidâî kısmı (tatbikat mektebi), ibtidâî dârülmuallimâtı, ana muallim mektebi ve ana mektebi olmak üzere dört kısma ayrıldı.

1331 tarihli (1915) Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât Nizamnâmesi'nde İstanbul Dârülmuallimâtı, Dârülmuallimât-ı Âliye adıyla ibtidâî, ihzârî ve âlî kısımlarına ayrıldı.

İbtidâî kısmın öğretim süresi beş, ihzârî kısmın iki ve âlî kısmın üç yıl olarak belirlendi. İbtidâî kısmın mezunları ibtidâîlere öğretmen; ihzârî kısmın mezunları ibtidâî dârülmuallimâtlara öğretmen ve müfettiş; edebiyat, tabiiyyât ve riyâziyyât şubelerine ayrılan âlî kısmın mezunları ise, orta ve yükseköğretim okullarına öğretmen olacaklardı.

Öğretim süresi bir yıl olan ana muallim mektebi ve bunun uygulama okulu olan ana mektebi de Dârülmuallimât-ı Âliye'ye bağlıydı.

Bu nizamnâmeye göre ibtidâî kısmında okutulacak başlıca dersler şunlardı: Kur'ân-ı Kerîm ve ma'lûmât-ı dîniyye, siyer, fenn-i terbiyye, usûl-i tedrîs ve ilm-i ahvâl-i rûh, Türkçe, kıraat ve inşad, ezber, elsine-i ecnebiyye, tarih, coğrafya, kozmografya, riyâziyyât, ma'lûmât-ı tabîiyye, ma'lûmât-ı zirâiyye ve tatbikatı, usûl-i defter, ma'lûmât-ı iktisâdiyye ve idâre-i beytiyye, ma'lûmât-ı ahlâkıyye, medeniyye ve hukūkıyye, teşrîh, fizyoloji-i beşerî ve hıfzıssıhha, yazı, resim, mûsiki ve gınâ, el işleri, terbiye-i bedeniyye, tatbîkāt-ı dersiyye.

İhzârî kısmında da şu dersler bulunuyordu: Kur'ân-ı Kerîm, Türkçe, kavâid, edebiyat, kitâbet ve imlâ, coğrafya, kozmografya, tarih, elsine-i ecnebiyye, hesap, hendese, cebir, ma'lûmât-ı tabîiyye, resim, mûsiki ve gınâ, terbiye-i bedeniyye, dikiş ve tamir, yemek pişirme, çamaşır yıkama ve ütü, idâre-i beytiyye.

Âlî kısmında ise 1915'te bu okula bağlı olarak açılan İnâs Dârülfünunu'ndaki dersler okutuluyordu. Ana muallim mektebi programı ise şöyleydi: İlm-i ahvâl-i rûh, fenn-i terbiyye, Frobel usulünde tedrisat ve el işlerinin nazarî kısmı, hesap, hendese, gınâ ve piyano, târîh-i Osmânî, Türkçe, ulûm-i tabîiyye, hıfzıssıhha, coğrafya-yı Osmânî, terbiye-i bedeniyye, resim, tatbikat.

İŞGAL YILLARINDA FAALİYETLER GÜÇLÜKLE SÜRDÜRÜLDÜ

1915-1916 ders yılında, Dârülmuallimât-ı Âliye'de 499'u yatılı, 238'i gündüzlü olmak üzere 737 öğrenci bulunuyordu. Aynı yıl, İnâs Dârülfünunu'ndaki öğrenci sayısı ise, sadece dokuzdu.

1916'da öğretime başlayan ihzârî kısmı ilk mezunlarını 1919'da vermiş, fakat aynı yıl kapatılmıştı. Beş yılda 370 anaokulu öğretmeni yetiştiren ana muallim mektebi de, bu tarihte kaldırıldı.

İşgal yıllarında faaliyetlerini güçlükle sürdüren İstanbul Dârülmuallimâtı, 5 Kasım 1922 tarihli bir tebliğle Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Maarif Vekâleti'ne bağlandı.

Ocak 1923'te okulun kadrosu yeniden düzenlendi ve 1923-1924 ders yılında, kapatılan ihzârî kısmına denk bir orta dârülmuallimât açıldı. Tabîiyyât, riyâziyyât, edebiyat ve tarih-coğrafya şubelerine ayrılan bu okulun öğretim süresi üç yıldı. 1924-1925 ders yılında orta dârülmuallimât da kapatılmış ve okul İstanbul Kız Muallim Mektebi adını almıştı.

SAVAŞIN ARDINDAN BAZI DÂRÜLMUALLİMÂTLAR SINIR DIŞINDA KALDI

İstanbul dışındaki dârülmuallimâtlar, II. Meşrutiyet döneminde bazı vilâyetlerdeki kız rüşdiyelerine birkaç sınıf ilâve edilmek suretiyle açıldı. Bu okullarda da 1331 (1915) tarihli Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât Nizamnâmesi ile 1332 (1916) tarihli Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât-ı İbtidâiyye Tâlimatnâmesi hükümleri uygulanıyordu.

Taşrada açılan dârülmuallimâtların bir kısmı I. Dünya Savaşı'ndan sonra imparatorluk sınırları dışında kalmış, bir kısmı da Kurtuluş Savaşı günlerinde kapanmıştır. Bu sebeple Cumhuriyet döneminin ilk öğretim yılında (1923-1924) Türkiye'de İstanbul Dârülmuallimâtı hariç sadece altı dârülmuallimât bulunuyordu. Bunlar da İstanbul'daki gibi 1924-1925 ders yılından itibaren, kız muallim mektebi adını almıştır.

Fikriyat

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN