Romantik dönemde yaşayan Chopin, genellikle piyano için eserler yazdı.
Çağdaşlarına göre "oldukça farklı bir profesyonel teknikle ve şiirsel zekâ gerektiren çalışmalar" yaptığı için dünya çapında ün kazandı.
FREDERIC CHOPIN KİMDİR?
Frederic François Chopin 1 Mart 1810'da Polonya'nın Varşova şehrinde doğdu.
Babası Nicolas Chopin, 1787 yılında henüz 16 yaşındayken Polonya'ya göç eden Lorraine bölgesinden bir Fransız'dı. Chopin'in Ludwika isminde bir ablası, Izabela ve Emilia adında iki küçük kız kardeşi vardı.
Babası kendini vatanına adamış bir insandı ve ev içerisinde Lehçe konuşulmasına özen gösteriyordu.
MÜZİKLE BÜTÜNLEŞEN BİR AİLEDE YETİŞTİ
Nicolas Chopin, Frederic doğduktan 6 ay sonra Varşova Lisesi'nde Fransızca öğretmenliğine başladı.
Frederic, ailesi ile birlikte Varşova Lisesi binasının bulunduğu Sakson Sarayı'nda yaşamını sürdürdü. Babası flüt ve keman, annesi piyano çalardı ve Chopin'in daha sonra kalacağı evde öğrencilerine ders verirdi.
Chopin'in narin bir yapısı vardı; hatta çocuklukta çeşitli hastalıklara karşı çok hassastı.
İLK BESTELERİNİ 7 YAŞINDA YAPTI
Frederic Chopin, piyano eğitimini bizzat annesinden alsa da, 1816-1821 yılları arasında onun profesyonel hocası Çek piyanist Wojciech Zivny'ydi.
Ablası Ludwika da sıklıkla Zivny'den ders aldı ve kardeşi ile birlikte birçok düet yaptılar. Frederic Chopin'in "harika çocuk" olduğu o yıllarda anlaşılmaya başlandı.
Henüz 7 yaşındayken açık hava konserleri vermeye başlayan Chopin, yine aynı yaşta biri sol minör diğeri si bemol majör olmak üzere iki Polonez besteledi.
1821'de yayınlanan la bemol majörden oluşan bir Polonez, hocası Zivny'ye adanmış olmasının yanı sıra, Chopin'in günümüze ulaşabilen en eski el yazmasıdır.
GENÇ YAŞTA ŞÖHRET KAZANMAYA BAŞLADI
1817'de Sakson Sarayı'na Varşova'nın Rus valisi tarafından askeri amaçlar gerek gösterilerek el kondu ve Varşova Lisesi, şu anda Varşova Üniversitesi'nin rektörlük binası olarak kullanılmakta olan Kazimiers Sarayı'na taşındı. Bunun üzerine Frederic ve ailesi de bu yeni binaya taşındılar.
Bu süreçte, Frederic bazen Belveder Sarayı'nda oturan Büyük Dük Konstantin'in oğlu ile oyun arkadaşlığı yapmak için çağrılıyordu.
Frederic, Dük için piyano çalardı ve onun adına bir marş da yazmıştı. Polonyalı şair Julian Ursyn Niemcewicz "Bizim Söylevlerimiz" adlı dramatik egloğunda "küçük Chopin"in popülerliğini doğruluyordu.
Frederic Chopin, Kasım 1830 İsyanı'ndan önce Polonya'dan ayrıldı.
BESTE VE PİYANO İLE GEÇEN BİR ÖMÜR
21 yaşında Paris'e yerleşen Chopin, burada yaşadığı 19 yıl boyunca yalnızca 30 tane açık hava konseri verdi. Daha çok kapalı mekânlarda ve az sayıda seyirci önünde performansını sergilemeyi tercih etti.
Geçimini kendi yaptığı besteleri satarak ve özel piyano dersleri vererek kazandı. Onun piyano dersi büyük bir rağbet görüyordu.
BESTECİ LISZT'TEN ETKİLENDİ
Chopin, kendisi gibi besteci olan Franz Liszt ile tanıştı ve ardından Liszt'in çağdaşlarından etkilendi. 1835 yılında Fransız vatandaşlığını aldı.
Polonyalı sanatçı Maria Wodzinska ile 1836 - 1837 yılları arasında geçen bir nişanın ardından, Fransız yazar George Sand ile sıkıntılı bir ilişki sürdürdü. 1838'de Sand ile birlikte Mayorka'ya yaptığı kısa ziyareti, onun müzik açısından en verimli dönemlerinden biri oldu.
HAYATI SAĞLIK SORUNLARI İLE GEÇTİ
Son yıllarında, hayranı Jane Stirling'den parasal destek aldı. Stirling onu daha sonra 1848 yılında İskoçya'ya götürdü.
Hayatı boyunca çeşitli sağlık sorunlarından mustaripti.
17 Ekim 1849'da, 39 yaşında Paris'te hayatını kaybetti. Ölüm nedeni kesin olarak bilinmemekle beraber, verem olduğu tahmin ediliyor.
PİYANO İLE HEMHÂL OLAN BİR ÖMÜR
Chopin, tam anlamıyla romantik bir sanatkâr; ancak yaratılış bakımından bambaşka bir şahsiyetti. Besteciliği bunu en açık şekilde gösterir.
Chopin'in bütün besteleri piyano içerir. Piyanodan kendini gösteren yeni tınlama imkânları çıkarmış, ayrıca devrinin henüz ulaşamadığı tınıları bile keşfetmiştir.
Büyük bölümü solo piyano olmakla beraber, iki piyano konçertosu, birkaç oda müziği ve Lehçe şarkılar yazdı. Tuş takımı kendine özgü olmakla birlikte, teknik açıdan zahmetli bulunur. Kendi performansları oldukça nüans ve dokunaklı olarak kayıtlara geçmiştir.
ROMANTİK ÇAĞIN ÖNDE GELEN FİGÜRÜ
Enstrümantal ballad konsepti Chopin tarafından icat edildi. Önemli piyano çalışmaları arasında mazurkalar, valsler, nocturnelar, Polonezler, etütler, impromptular, prelüdler, sonatlar bulunur. Bazıları ancak Chopin öldükten sonra yayınlandı.
Besteleme stilinde Polonya halk müziği, Bach, Mozart ve Schubert'in klasik etkileri görülür. Tarz, müzikal form ve armonideki yenilikler ile milliyetçilikle olan ilişkisi hem Romantik dönem boyunca, hem de sonrasında etkili oldu.
Chopin'in müziği, müzik piyasasındaki konumu, politik ayaklanmalarla olan ilişkisi, hayat aşkı ve erken ölümü, onu Romantik çağın önde gelen figürlerinden biri yaptı. Besteleri halen popüler olarak kullanılmakla beraber, birçok film ve biyografinin de konusu oldu.
KENDİ CENAZESİNDE REQUIEM'İN ÇALINMASINI İSTEDİ
Cenazesinde kendi bestelediği Cenaze Marşının değil; Mozart'ın Requiem'inin çalınmasını istedi. Paris'te Pére-Lachaise mezarlığında gömüldü.
Ünlü besteci Schumann genç besteciyi takdir eden şu sözleri söylemişti: "Şapkalarınızı çıkarın baylar, bir dâhi geliyor. Şair olmak için kocaman ciltler doldurmak gerekmez; bir iki şiirle bu unvana layık olabilirsin. Chopin de böyle şiirler yazmıştır."