Fas’ın bağımsızlığında bir mücahit: Abdülkerim Hattabi
Abdülkerim Hattabi, emperyalizm karşısındaki kahramanlığı ile adını dünya tarihine yazdırmış bir isim. Kuzey Afrika'da Fransız ve İspanyol işgaline karşı silahlı mücadeleyi başlattı; ömrünü siyasi ve askeri direnişe adadı. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'yı ve hilafeti savunduğu için işgalcilerce hapse atıldı; hapishaneden kaçıp yeniden mücadeleye girişti. İslam dünyasının örnek şahsiyetlerinden olan Hattabi, bağımsız bir cumhuriyet kurdu; onun bu direnişi sömürge altında bulunan diğer milletlere de örnek teşkil etti.
Abdulkerim Hattabi, Fas'ın bağımsızlığına giden yolda mücadeleleriyle öne çıkan bir isim. Asıl adı Muhammed bin Abdülkerîm olan Hattabi, 1882'de Fas'ın Rif bölgesindeki Ecdîr şehrinde doğdu.
Babası, Uriyagel kabilesinin şeyhiydi. İlk ve orta öğrenimi Melîle'de, yükseköğrenimini dünyanın ilk yükseköğretim kurumu olan Kayrevan Üniversitesi'nde yaptı.
İslami ilimler yanında Batı kültüründe de kendisini yetiştirdi; İspanyolca ve Fransızca öğrendi. 1906'da Melîle'de Telegrama del Rif gazetesinde editör olarak çalışmaya başladı.
Bir müddet kadılık yaptıktan sonra 1914'te baş kadılığa getirildi. Fransa'nın, İspanya ile anlaşarak ülkenin kuzey bölgesini işgal etmeye başlaması Abdülkerim'i etkiledi. İspanya'nın bölgedeki aşiretleri birbirine düşüren bir politika gütmesi, Abdülkerim'in tutumunu daha sertleştirdi.
Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile Fransa hâkimiyeti altındaki Fas yönetiminin aksine, Abdülkerim'in bulunduğu Rif bölgesi, Almanya ve Osmanlı ile birlikte hareket etmeye başladı.
Ülkesinde bağımsızlığı ve halifeliği savunduğu, Almanya ve Osmanlı'ya desteğini açıkça dile getirdiği için tutuklanan Abdülkerim, Dîvânıharp'te yargılandı ve hapse atıldı.
Bir yıl sonra hapishaneden kaçan Abdülkerim, mücadelesine devam etti. Birinci Dünya Savaşı yıllarında İspanyollara karşı mücadele eden babasının ölümünün ardından 1920'de kabilenin başına Abdülkerim geçti.
Rif bölgesinde İspanyollara ve Fransızlara karşı direniş gösteren diğer kabilelerin de katılmasıyla bağımsız bir yönetim kurmaya çalıştı. Bu amaçla İspanyollara karşı cihad açtı.
22 Haziran 1921'de Annoual'da İspanyol ordusunu yenilgiye uğratması, onun halk arasındaki nüfuz ve şöhretini arttırdı. Ardından 19 Eylül 1921 tarihinde Rif Cumhuriyeti'ni ilân etti ve bu devletin başkanı oldu.
Bölgede hâkimiyetini güçlendirmek için çeşitli mücadelelere girişti. İslami esaslarla çağdaş kurumları bağdaştırmak suretiyle idarî, malî ve hukukî alanlarda ülkesini teşkilâtlandırmaya çalıştı. Bölgenin nüfus sayımına göre Rif'in nüfusu 3 milyona ulaşmıştı.