İlk felsefe sözlüğünün yazarı mütefekkir: İsmail Fenni Ertuğrul
Düşünce hayatımızda ismine aşina olmadığımız fakat ilim dünyasına büyük katkılar sunan mütefekkirler vardır. Birçok çalışmaya ve ilke imza atmış olsalar da kişilikleri ve çalışmalarıyla daha geniş kitlelerce bir köşe başında keşfedilmeyi beklerler. İşte bu isimlerden biri Osmanlı'nın son dönem aydınlarından İsmail Fenni Ertuğrul'dur. 96 yıllık yaşamına birçok akademik eser, çeviri ve beste sığdıran Ertuğrul, hiç kuşkusuz düşünce tarihimizin en önemli mütefekkirleri arasında yer alır. Osmanlı'nın son şeyhülislamlarından Mustafa Esat Efendi'nin Ertuğrul için dediği gibi "Böyle değerli insanlarımız acaba ne zaman ve nasıl takdir edilecek?" İşte münzevi bir hayat sürmüş İsmail Fenni Ertuğrul hakkında detaylar...
İsmail Fenni Efendi'nin hayatı
📌Bulgaristan'ın Tırnova kasabasında 1855'te doğan İsmail Fenni Ertuğrul, ilk öğretimden itibaren İslami ilimler konusunda dersler aldı.
📌Yetenekli bir öğrenci olan Ertuğrul, henüz 15 yaşında iken güzel yazısı sayesinde devlet memuriyetine atandı ve muhasebe kaleminde çalıştı.
➡Görev esnasında hem muhasebe hem de musiki öğrenen Ertuğrul, Dede Efendi'nin talebesi Meytabzade'nin öğrencisi olan Cudi Efendi'den de musiki dersleri aldı. İlerde önemli bir bestekar olacak Ertuğrul, genç yaşında bu yeteneğinin temellerini attı.
Yabancı kelimelere Türkçe karşılıklar bulmak için kurulan ilk cemiyet
📌Savaş, Ertuğrul'un dolu dolu geçirdiği gençlik yıllarını baltaladı. Osmanlı-Rus Savaşı ve Balkanlar'daki istilalar, Ertuğrul'un 20 yaşında başkent İstanbul'a göç etmesine sebep oldu.
📌Bir ilim merkezi olan İstanbul'da artık kendisini yeni bir yaşam bekliyordu. Bulgaristan'da olduğu gibi İstanbul'da da memuriyet hayatına devam eden Ertuğrul, daha sonrasında Fransa ile resmi yazışmaları yürütecek memurlar yetiştirme sebebiyle açılan lisan mektebinden mezun oldu.
➡Dil mektebinden mezun olduktan sonra döneminde çok revaçta olmamasına rağmen İngilizce eğitimi de aldı. İngilizce, Arapça, Farsça ve Fransızca olmak üzere dört dil öğrendi.
📌İlk gençlik yıllarında öğrendiği muhasebe alanı yaşamı boyunca Ertuğrul'a büyük katkılar sundu. Nitekim sonrasında Mâbeyn-i Hümâyun bütçesini hazırlayan komisyonda ve Şirket-i Hayriyye'nin hesaplarını inceleyen komisyonda da görev yaptı.
📌Titiz, dürüst ve ahlaklı bir memuriyet hayatı sürdüren Ertuğrul, bu vasıfları sayesinde çevresi tarafından büyük takdirle karşılandı.
➡Hizmetlerindeki başarısı "rütbe-i ûlâ sınıf-ı evvel" pâyesi, dördüncü dereceden Mecîdî ve üçüncü dereceden Osmanlı nişanı gibi nişanlarla ödüllendirildi.
📌Yaşamı boyunca hangi görevde bulunursa bulunsun ihmal etmediği iki alan vardı: Felsefe ve musiki… İlmi çalışmalarına devam edebilmek ve daha fazla vakit ayırabilmek için memuriyetten istifasını şu şekilde anlatıyordu:
"Arzukeş olduğum mütaalaya vakit bulmak ve yazmaya başladığım bazı eserleri ikmale muvaffak olmak için tekaüdümü istida ettim."
96 yıllık yaşamına birçok akademik eser, çeviri ve beste sığdıran #İsmailFenniErtuğrul, hiç kuşkusuz düşünce tarihimizin en önemli mütefekkirleri arasında yer alır. https://t.co/YfBIRPu0i7
— Fikriyat (@fikriyatcom) January 31, 2021
📌Emekli olmak, Ertuğrul'un için o çok arzu ettiği ilmi çalışmalarına odaklanabilme demekti. 38 yıl süren emeklilik sürecini, hayatının en verimli yılları olarak tanımlamak mümkündür.
📌Canlı Tarihler isimli hatırata "Ben acizane 90 senelik ömrümü, ilme ve güzel sanatlara verdim. Doğu ve Batı düşünce alemini, bunların birleştikleri, ayrıldıkları ve birbirlerini şiddetle reddeder göründükleri noktaları inceledim. Eserlerimle, vardığım hakikatleri, bugünün ve yarının nesillerine anlatmaya çalıştım." sözlerini kaydeden Ertuğrul, 29 Ocak 1946'da öldü ve Eyüp Sultan Mezarlığı'na defnedildi.
📌Hayatı boyunca hiç evlenmeyen Ertuğrul, vefat etmeden önce Cağaloğlu ve Büyükada'daki evleriyle, basılmamış eserlerini ve bütün kitaplarının basım hakkını Darüşşafaka'ya bağışlayarak ülkesine büyük bir hizmette bulundu. Ayrıca 9 bin 50 kitaplık kütüphanesini ise Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ne bağışladı.