Türkçenin en büyük hamisi: Ali Şir Nevai
Ali Şir Nevai, Türkçeyi yüksek bir sanat dili halinde işlemeye çalışan, bu görüşü savunan ve dilimize değer kazandıran şair, üstün bir bilgin ve devlet adamıydı. Farsçanın edebi dil olduğu bir dönemde Türkçe eserler kaleme aldı. Farsçanın Türkçeden herhangi bir üstünlüğünün olmadığını savunurken, dilimize mesafeli duran çağdaşlarını da sertçe eleştirdi. Çağatay sahasındaki edebiyatı o denli şekillendirdi ki, Çağatayca "Nevai dili" olarak anıldı. Hüseyin Baykara ile çocukluktan başlayan dostluğu sayesinde yaşamı boyunca siyasetle iç içe olsa da Nevai kelimelerin dünyasından asla kopamadı. Tarihteki sarsılmaz yerini günümüze kadar sürdürdü. İşte Türkçenin en büyük hamisi Ali Şir Nevai hakkında detaylar...
Giriş Tarihi: 13.10.2020
17:06
Güncelleme Tarihi: 16.03.2022
11:00
Sesli dinlemek için tıklayınız.
Uygur kabilesi soyundan gelen Ali Şir Nevai, Çağatay edebiyatının en önemli şairlerinden biriydi. Türk diline ve kültürüne yaptığı katkılar sebebiyle yüzyılları aşan bir üne sahip oldu. Nevai, aynı zamanda Türkçeyi yüksek bir sanat dili halinde işlemeye çalışan, bu görüşü savunan ve Türk diline değer kazandıran üstün bir bilgin ve devlet adamıydı.
📌Küçük yaşta babasını kaybeden Ali Şir Nevai, Timur'un soyundan olan "Ebül-Kasım Babür Mirza bin Baysüngör Beg" vesayetine geçerek, onun yanında yetişti.
(X) Muhakemetü'l-Lügateyn'de geçen ordu teşkilatına ait terimler
📌Öğrenimini Meşhed, Semerkant gibi dönemin bilim merkezlerinde tamamladı. Nevai Meşhed'de İmam Rızâ Medresesi'nde okurken pek çok İranlı âlim ve şairle tanışmış, birçoğundan da ders almıştı.
Aldığı bu dersler edebi görüşünü şekillendirmede büyük bir rol oynadı.
TİMUR HÜKÜMDARI HÜSEYİN BAYKARA İLE BİRLİKTE BÜYÜDÜ
Nevai yıllar sonra Horosan'da Timur Devleti'nin hükümdarı olacak Hüseyin Baykara ile beraber yetiştirildi. Hayatı, çocukluk arkadaşı Horasan hükümdarı Sultan Hüseyin Baykara'nın yanında ve onun hizmetinde geçti.
📌Nevai ile Baykara eğitim arkadaşıydı. Fakat iki arkadaşın gelecekteki çizdiği rotalar ve hedefleri birbirlerinden farklıydı. Hüseyin Baykara, politik hayata atıldı. Ali Şir Nevai ise önce Herat'ta sonra Semerkand'da Nizamiye Medresesi'ne devam etti ve Semerkant Medresesi'nde müderrisliğe başladı.
📌İki arkadaşın ayrılığı çok uzun sürmedi. Hüseyin Baykara tahta çıkmasının ardından Nevai'yi de yanına çağırdı.
Herat'ın alınmasından bir ay sonra buraya gelen şair, Sultan Baykara'ya "Hilâliyye" kasidesini sundu.
📌Bu tarihten sonra devlet işleriyle de ilgilenmeye başladı ve ölünceye kadar sadakatle ona hizmet etti. Bağlılığının bir belirtisi olarak Mecâlisü'n-nefâis adlı tezkiresinin sekizinci bölümünü bütünüyle ona ayırdı. Diğer eserlerinde de Hüseyin Baykara'dan bahseden Ali Şir Nevai, eserlerinin bir kısmını onun adına yazdı.
(X) Hindistan'daki Türk İmparatorluğu Babürlüler hakkında az bilinenler
SİYASİ KARIŞIKLIKLAR İÇERİSİNDE EDEBİYATTAN KOPMADI
📌Hüseyin Baykara'nın aksine devlet işlerinden pek hoşlanmayan Nevai, bir süre sonra bu görevini Nizâmeddin Süheylî'ye bıraktı. Zira Nevai'nin gönlü sözcüklerden yanaydı.
📌Devlet işlerinde yaşanan hadiseler ünlü şairi çok yıprattı. Bilhassa Baykara'nın oğlu Bedîüzzaman ile arasının açılması ve bundan olma torunu Mirza Mehmed Mü'min'in yanlış bir fermanla öldürülmesi, daha sonra bu olayı hazırlayan vezir Nizâmülmülk'ün idam edilmesi Nevai'yi çok sarstı. Fakat tüm bu saltanat karmaşaları içerisinde bile edebiyatın en önemli eserlerini kaleme almaktan geri durmadı.