Vebanın bulaşıcı hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklayan alim İbnü’l-Hatib kimdir?
Endülüs'ün büyük doktorlarından olan, Gırnata'da öğrenim gören İbnü'l Hatib, döneminin en bilgili ve en birikimli hekimi olarak bilinir. Tıp alanında da yaptığı çalışmalarla tanınan alim, veba hastalığının bulaşıcı olduğunu ilmi açıdan ispat etti. Ona göre, bulaşmanın varlığı; tecrübe, araştırma, hisler ve kendilerine güvenilir nakillerin açıklığı sayesinde anlaşılmaktaydı. İbnü'l-Hatib hakkında bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 17.03.2020
09:05
Güncelleme Tarihi: 27.12.2022
18:50
Kurtuba'ya, ardından Tuleytula'ya (Toledo) yerleşen ataları, Hristiyan saldırıları şehri tehdit etmeye başlayınca Levşe'ye göç etmek zorunda kalır. Benü'l-Vezîr diye tanınan aile, İbnü'l-Hatîb'in büyük dedelerinden Saîd'in hatiplik görevinden dolayı Beni'l-Hatîb olarak anılmaya başlandı.
Büyük bir müellif, şair, devlet adamı ve doktordu. Çeşitli konularda altmışa yakın eser verdi. Vebanın yayıldığını söyleyerek yüzlerce yıl önce karantina uygulamasını başlattı. Beni Ahmer Devleti'nin veziri ve tarihçisi Lisanüddin , yazdığı yazılar nedeniyle, aralarında kendi yetiştirdiği talebelerinin de bulunduğu kişiler tarafından 1374 senesinde cesedi yakıldı.
1313 ve 1374 yılları arasında yaşamış olan İbnü'l-Hatîb , Veba hastalığını yakından inceleyerek bulaşıcı bir hastalık olduğunu bilimsel olarak açıkladı.
Veba hastalığının bulaşıcı olduğunu ispat etti
İbnü'l-Hatib siyasetle ilgilendi, eserler kaleme alıp, şiirler yazdı. Bunun yanı sıra tıp alanında da yaptığı çalışmalarla tanındı. En büyük başarısı, şüphesiz ki veba hastalığının bulaşıcı olduğunu ispat etmesiydi. Ona göre, bulaşmanın varlığı; tecrübe, araştırma, hisler ve kendilerine güvenilir nakillerin açıklığı sayesinde anlaşılmaktadır.
İbnü'l-Hatib veba hakkındaki açıklamalarını şöyle sürdürür: "Bu gerçekler, pek sağlam delillerdir. Hastalıklı kimse ile temas etmeyen kimseler sağlıklı kalmaktadırlar. Buna en güzel örnek, bilhassa Afrika'da gözlemlerimizle tespit ettiğimiz bedevi oymaklarıdır. Temasa geçenler ise hastalığa yakalanmaktadırlar. Bu geçiş için hastanın giydiği elbiseyi giyme, kullandığı kap kacağı kullanma, takındığı küpeleri takınma, vebalı evden bir kişinin diğer insanlarla görüşmesi, temiz bir limana hastalığa bulaşmış bir geminin gelmesi yeterlidir. Dikkatli bir araştırmacı bunu gayet açıklıkla görebilecektir."
İbnü'l-Hatib, veba hakkındaki bu açıklamalarını ileri sürerken ayet ve hadislerden yararlandı. "Bir yerde taun (veba) çıktığı zaman oraya girmeyin. Eğer hastalık çıkan yerde iseniz, oradan da çıkmayınız." hadislerini dini rehber edindi. Hz. Ömer Şam'da veba salgının çıktığını öğrendiği zaman oraya girmemiş, askerinin halkla görüşmelerini engellemişti. Günümüzde geliştirilen karantina usulü böyle tatbik edilmişti.
BULAŞICI HASTALIKLARLA İLGİLİ AYET VE HADİSLER