Arama

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yaşamına ışık tutan günlükleri

Ahmet Hamdi Tanpınar, edebiyatımızın başyapıtları niteliğindeki Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Sahnenin Dışındakiler romanlarının "eşikte duran" yazarı... Tanpınar hakkında gerek okul hayatımızdan, gerekse şahsi ilgilerimizden kaynaklı pek çok malumata sahip olabiliriz. Peki, edebiyatımızın usta yazarı ve şairi Tanpınar'ı ne kadar iyi tanıyoruz dersiniz? Zira günlüklerini okuduğumuzda bambaşka bir Tanpınar portresi çıkıyor karşımıza. Gelin, "Bu defteri seviyorum. Benden sonra okunacağını düşünüyorum. Hoşuma gidiyor" cümlesini kuran Tanpınar'ın, bizi farklı çehreleriyle karşılayan günlükleri çerçevesinde yaşamının kıyısında gezinelim…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 9
  • 13
ÇALIŞAMAMAKTAN MUZDARİP BİR YAZAR
ÇALIŞAMAMAKTAN MUZDARİP BİR YAZAR

🔶 Tanpınar'ın günlüklerinde en çok muzdarip olduğu konuların başında, çalışamamak ve eser verememek gelir.

"Hülyaya sarf ettiğim saatleri çalışmaya sarf edebilsem…"

"Kendimse, hiçbir fikri sonuna kadar götüremeyecek, iki satır dahi yazamayacak hâldeyim."

"Okunmamak bir muharrir için en üzücü, çalışamamak daha üzücü şey."

"Ne romana ne de başka bir şeye çalışabiliyorum. Her şey durgun. Her şey tükenmiş gibi."

"Çalışamıyorum. Yine hiçbir şey yok."

"Hiçbir şey yazamıyorum. Ne de düşünebiliyorum."

  • 10
  • 13
TANPINAR'IN YARIM İŞLERİNİ BİTİRMEDEN ÖLME KORKUSU
TANPINAR’IN YARIM İŞLERİNİ BİTİRMEDEN ÖLME KORKUSU

🔶 Tanpınar'ın sağlık sorunları ve parasızlık durumları verimli çalışmasını engeller. En büyük korkusu ise yarım işlerini bitirmeden ölmektir.

"Hiçbir şeyi bitiremiyorum... Gece yarısı öksürükle uyandım ve ilk defa gelecek seneye çıkamam korkusu aklıma geldi. Ciddiyetle geldi. Hiçbir şeyi bitirmeden ölmek istemiyorum. O kadar eser ve kullanmadığım o kadar kelime varken..."

"Bugünlerde masamı temizlemeğe mecburum! Dikkat! Yoksa şarkılar yarıda kalacak!" cümlesiyle yansıttığı bu endişe, günlüğün bundan sonraki bütün sayfalarında kendisini gösterir.

  • 11
  • 13
ESERLERİ ÜZERİNE YAPTIĞI DEĞERLENDİRMELER
ESERLERİ ÜZERİNE YAPTIĞI DEĞERLENDİRMELER

Tanpınar'ın en zorlanarak yazdığı eser: Beş Şehir

🔶 Tanpınar, günlüklerinde eserlerine dair değerlendirmelerde de bulunur. Bunlardan biri, en zorlanarak yazdığı eser olarak tarif ettiği Beş Şehir'dir.

"Bugün evden çıkmadım, Beş Şehir'in tashihlerini yaptım. Asıl milliyetçi Yahya Kemal ile benim. Hiçbir şeyi inkar etmiyorum. Her şeyi ve tüm tarihi yaşıyorum. Yalnız kitap daha mükemmel, daha planlı olabilirdi. Çok şişkin cümleler, indî mülahazalar ve tekrarlar var. Bazı şeyler ise büsbütün unutmuşum. Yahut böyle görecekler. Çünkü hakikatte kendimi en fazla zorlayarak yazdığım kitaptır. Sayfa sayfa, hatta cümle cümle bulmaya, aramaya mecbur kaldım. Beşir Şehir mutlak kısırlıkla mutlak yazmak hevesinin bir mahsulüdür. Kırk yaşımdan sonra yazıya başlamak… Hemen her cümle bir edat ve zarfla başlıyor. Feci çirkin, hatta iğrenç"

Muazzam bir karikatür: Saatleri Ayarlama Enstitüsü

🔶 Tanpınar'ın günlüklerinde yer verdiği eserlerden biri de Saatleri Ayarlama Enstitüsü'dür.

🔶 En sevilen romanlarından biri olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü 20 Haziran-30 Eylül 1954 arasında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilir. Tanpınar roman hakkında şu değerlendirmelerde bulunur:

"Hakikat şu ki Saatleri Ayarlama Enstitüsü muazzam bir karikatür oldu."

(x)Edebiyatımızın başyapıtlarından Saatleri Ayarlama Enstitüsü hakkında 10 bilgi

  • 12
  • 13
DOĞU'YU BİLMEDEN NASIL AYDIN OLUNABİLİR?
DOĞU’YU BİLMEDEN NASIL AYDIN OLUNABİLİR?

🔶 Tanpınar'ın eserlerinde işlediği en yaygın mesele Doğu-Batı çatışmasıdır.

🔶 Romanlarının arka planında bu unsurlara dair önemli çıkarımlar sunan Tanpınar, günlüklerinde de Doğu-Batı meselesini aydınlar üzerinden ele alır. Tanpınar hakiki aydının öncelikle kendi kültür ve medeniyetini tanıması gerektiğini düşünür.

"Halkı görünce ya sırıtıp soytarılık yapıyoruz yahut da ona, düpedüz ona sırt çeviriyoruz. Bu elbette sadece bizim gibi yaşamadığı için değil; biraz da onunla birleşme yollarımızın yokluğundan. Sosyalist bir rejimin zorla hâlledeceği sanılan -dayak zoruyla- bu noktayı bir tarafa bırakalım, Şark'ı bilmeyen ve bizi en basit unsurlarımızla tanımayan bir insan ne dereceye kadar kendisini -Türklüğünü inkâr etmemek şartıyla- hakiki münevver addedebilir? Kültür veya medeniyet, région, vatan ve dünya olmak üzere genişler."

  • 13
  • 13
TANPINAR'IN TÜRK ŞİİRİNE VE ŞAİRLERİNE DAİR GÖRÜŞLERİ
TANPINAR’IN TÜRK ŞİİRİNE VE ŞAİRLERİNE DAİR GÖRÜŞLERİ

🔶 Tanpınar'ın günlükleri, aynı zamanda edebiyat camiasına ve Türk şiirine bakışını da yansıtan önemli bir kaynaktır. Tanpınar'ın günlüklerine kaydettikleri çoğunlukla şahsi görüşlerini ihtiva eder.

"Kendime göre bir Türkçe yapacağım. Muayyen bir edebiyatın örneğini vereceğim."

"Hakikat şu ki ben Türkçede yeniyim."

"Türkçeyi, hece veznini, Türk duyuşunu ve görüşünü biraz daha, olduğundan, bugünkünden daha çok ileriye götürmekten henüz ümidimi kesmiş değilim. Daha yapacağım iş var. Buna eminim. Varsın sussunlar, varsın okumasınlar, beğenmesinler, hayatlarına getirdiğim şeyin farkında olmadan, satıhdan beni tanısınlar, 'Bursa' şiirimle iktifa etsinler. Varsın Tarık (Gürcan) bilmem ne, her hafta radyoda en aptal şiirleri okusun. Gazeteler bana boykot yapsın!"

"Ne yaptım! Beş Şehir'le, okunmayan, bahsedilmeyen Beş Şehir'le bütün o hikâyeler, romanla Türk edebiyatının bütün bir tarafıyım!... Bu eserlerden memnun muyum? Orası başka. Fakat 'Abdullah Efendi'nin Rüyaları' bilhassa birinci hikâye böyle tenkitsiz mi geçecekti? Huzur ki okuyanların hepsi sevdiler, üç makale ile 'Yaz Yağmuru' hiçbir akissiz mi geçecekti? Bunların Türkiye'ye getirdiği hiçbir şey yok muydu! Türkiye'ye ve Türkçeye. 'Deniz' manzumesi Türkçenin beş on manzumesinden biridir. Buna eminim. Buna makalelerimi de ilâve edin. Hayır, ben adımı, küçük şöhretimi hak ettim ve çok ileriye geçtim. Fakat niçin bu kadar haksızlık? Bu işte eksiğim nedir!"

🔶 Türk şiirine ve eserlerine dair görüşlerini yazan Tanpınar, kırgın, kızgın veya sevmediği edebiyatçıları; bunun yanında takdir ettiği isimleri de apaçık yazar.

"Yahya Kemal Enstitüsü'nden istifa. Esat, Orhan Şaik. Ne adamlarla dostum ama…"

"Faruk'u [Nafiz Çamlıbel] severim, Samet'ten [Ağaoğlu] ikrah eder ve tâli'ine acırım, Peyami'den [Safa] nefret ederim."

'Daima derinleştim. Sıfırdan başlamış gibiydim. Bu sıfır Yahya Kemal ve Haşim hariç Türk şiirinin değer seviyesiydi. Eğer burada genişlemeğe razı olsaydım benim de hiç olmazsa Faruk (Nafiz Çamlıbel) kadar bir şöhretim olurdu. Biraz kaysaydım Orhan (Veli Kanık) ve Cahit'ten (Sıtkı Tarancı) fazla sevilen adam olurdum. Yapamadım. Hakikaten sıfırdan başladım.' 'Kırk yaşında tek oda müstakil evim oldu. Herşey, hayatımda herşey geç oldu. İlk nesir kitabım kırk yaşında çıktı. Hala ikinci romanım Remzi'de bekliyor...'

(x)Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kullandığı Fransızca kelimeler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN