Cahit Zarifoğlu'nun en sevilen 10 şiiri
Edebiyatımızın zarif şairi Cahit Zarifoğlu, kaleme aldığı dizelerle hafızalarda ve gönüllerde yer edindi. Şiirini standart dilin dışına çıkarak, hatta o dili bozarak oluşturdu. Edebi yeteneğinin dışında inanç özü ile yoğrulmuş fikirleriyle de ilgi odağı oldu. İnsanlara şairce yaşamayı ve güvenilir biri olmayı öğretmeye çalıştı. Öyle ki, tüm hayatını inandığı şeyler uğrunda savaşarak geçirdi. Sizler için Cahit Zarifoğlu'nun en sevilen 10 şiirini derledik.
Anılar defterinde gül yaprağı
Gibi unutuldum kurudum
Başıma düştü sevda ağı
Bir başıma tenhalarda kahroldum
Sen kim bilir rüzgârlı eteklerinle
Kim bilir hangi iklimdesin, ben
Sensiz bu sessizlikle
Deliler gibiyim sensiz
Bu sessizlikle
Ayrılıkla başım belada
Gözlerini çevir gözlerime
Yoksa sensiz bu sessizlikle
Deliler gibiyim
Sensiz bu sensizlikle
Cahit Zarifoğlu'nun hayatına dair bilmeniz gereken 20 ilginç bilgi
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa yanmaya razıyım
Kolaysa affı esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum
Fikriyat e-kitap uygulamasında yer alan Riyazü's Salihin'e ulaşmak için tıklayın
Bu insanlar dev midir
Yatak görmemiş gövde midir
Bir yara açar boyunlarında
Kol kola durup bağırdıklarında
-Ya kurbanın olam
Dağlar önüme durmuş
Ki dağlanam
Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden
Durdular ite çakala karşı yârin kapısında
Yedi adam biri bir gün
Bir kan gördü
Gereğini belledi
Yâri alsa koynuna
Ayırmaz kanı yanından
…
Cahit Zarifoğlu'nun 'Yaşamak' kitabından hayata dokunan 35 alıntı
Erkenden aşındırır aşkını
Odaların köşelerine zamansız oturur
Duyarsa bir çocuğun
Oyundan çağrıldığını
Başının her seferinde döndüğü kumarı
Gönlünü bir tarzla kurularken kazanır
Anlarsa yenilen bir kadının
Darda kaldığını
Kendi kendine ardaşak kaçağı
Arada bir bakınır ne yaptığına
Süresiz kapılır tablolara yan gelir
Ve oturdu mu bir masaya
Hakkını verir çay içmenin
Zulümdür dinlenen başlarsa eğilmiş
Gömleğin üzerine kadar çıkmış kalpteki kara leke
Dikilsen dağların ötesini tutar elin
Bir iki tank çer çöp olmuş gözüne perde
Petrol ya da banker sellerinde boğuluyorsun
Külçe külçe dolar ya da sefalet secden olacak yerde
O eski kadim iklim kim bilir nerde sürer
Perişan birkaç evde kim bilir veliler dilinde
Oturup konuşalım şunu. Bulsun kelimem kelimeni
Eğer uyku daha aziz esirlik daha ehven değilse
Bir deli akıl çırpınıyor aramızda
Rızık korkusu can korkusu baş mesele
Çıplan dünyadan çıplan ve gövdenden
O büyülü çiçekleri yol arın bir kere
Başını eğmiş zalimleri dinlersin
Dersin 'lokmam ellerinde'
Filistin bir sınav kağıdı
Her mü'min kulun önünde
De gerçeği yaz: Hakikat şehitliğe koşmaktır
De isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine