Arama

Distopya nedir? Okunması gereken distopik kitaplar...

Distopya, çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır; gelecekte olabilecek olumsuz toplumları tanımlar. Distopik kitaplar da genellikle çağdaş toplumun unsurlarını içeren ve bazı modern eğilimlerin sakıncalarına karşı uyarı niteliği taşıyan romanlardır. Modern toplumu bekleyen olumsuz geleceği veya durumu anlatırlar. Sizler için distopya hakkında bilgileri ve distopik kitaplardan birkaç örneği derledik.

  • 6
  • 10
1984, George Orwell (1949)
1984, George Orwell 1949

George Orwell'ın rahatsız edici gerçeklikteki distopyası 1984, dünya üzerinde en çok satılan kitaplar arasında yer alıyor. Distopya olarak nitelendirilen George Orwell'ın bu eseri, geçmişin aslında ne kadar da gelecekten izler taşıdığını ortaya koyuyor. 1948'de kaleme aldığı bu eser ile Orwell, günümüz modern dünyasına bir protesto bırakıyor. Her ne kadar kitabında 1984 yılını tasvir etse de kitabın derinliklerinde bugünden izler de bulabilmeniz mümkün. Bu durumda elbette ki George Orwell'ın ileri görüşlülüğü etkili.

1984 romanından düşüncenin gücüyle ilgili 10 alıntı

Sovyet Rusya'ya bir eleştiri niteliğinde olan bu kitap, günümüz siyasetinin baskısı, toplumdaki adaletsizliği, insanların tek tipleştirilmek istenmesi, zihnin kontrolü ve bireyselliğin yok edilmesi gibi kavramlar üzerinde de duruyor. Ütopik olduğu kadar gerçekçi yönlere de yer veren roman, sizi yaşadığınız toplum düzeni içerisinde de düşünmeye davet ediyor.

Eser, her ne kadar Aldous Huxley'nin ''Cesur Yeni Dünya'' adlı eseri ile birlikte distopik roman alanında en iyi bilinen kitaplar olsa da distopya türünün yaratıcısı Rus yazar Yevgeni Zamyatin'dir ve yazarın kitabı "Biz"; 1984'ün, Cesur Yeni Dünya'nın ve Ursula K. Le Guin'in Mülksüzler adlı eserinin ilham kaynağıdır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 7
  • 10
Fahrenheit 451, Ray Bradbury (1950)
Fahrenheit 451, Ray Bradbury 1950

Bilim kurgu edebiyatının kültleşmiş isimlerinden biri olan Ray Bradbury, Fahrenheit 451 ile korkunç bir gelecek öngördü. Ancak işin daha kötü yanı onun gelecek tahayyülünün feci bir şekilde akla yatkın olmasıydı. Ray Bradbury, ateşle yanıp kavrulan kitabıyla, ruhen çöle dönmüş bir dünyayı anlatıyor bizlere. Fahrenheit 451, "kitap kâğıtlarının yanıp tutuştuğu ısı derecesi"dir. Amerikan edebiyatının ünlü yazarı olan Ray Bradbury tarafından distopya türünde bir başyapıttır.

Ray Bradbury'nin 1953 yılında yayımlanan eseri Fahrenheit 451, on yıllar öncesinden bugünün ve uzak geleceğin dünyasına sert eleştiriler savuruyor. Distopik bir kurgusal düzlemde ilerleyen eser, teknolojinin gelişmesiyle birlikte toplumun gerileyen sanat ve düşünce dünyasını ele alıyor. Kitabın olay örgüsü, itfaiyecilerin yangın söndürmek yerine kitap yakmakla görevlendirildiği totaliter bir düzen etrafında şekilleniyor. Roman, adını ise kitapların yanma derecesi olan ısı ölçüsünden alıyor. Eserinde kitapları yakanlarla okumayanlara aynı suçu yükleyen yazar, topluma zarar veren asıl unsurun düşünmeyi reddetmek olduğunun altını çiziyor.

Adını kitapların yanma sıcaklığından alan Fahrenheit 451'den 25 alıntı

Bradbury'nin bu eseri yazmaya karar vermesinin hikâyesi ise, bir hayli ilginçtir. Bradbury bir gün, arkadaşı ile parkta dolaşırken polis memuru tarafından durdurulup sorguya çekilir. Bradbury "Ayaklarımızın birini diğerinin önüne koyuyoruz" diye cevap verir. Bunun üzerine polis memuru "Pekâlâ" der ve "Bir daha yapmayın" diye karşılık verir. Bu olaydan sonra, gelecekte yürümenin bile yasak olabileceği bir dünya düşünür. Bunun üzerine distopya kurgusu olan eserini yazmaya başlar. Eserde tüm kitapların yakıldığı, bilgiden uzak tutulan bir toplum yaratır. Bradbury eserde Anka kuşu imgesini kullanır. Anka kuşu ile insan, yaptığı hatalar ile yanıp kül olur fakat küllerinden tekrar doğar. Ayrıca yazar kullandığı diyalog ve dil ile otoriter yapının beraberinde getirdiği iletişimsizliği de betimler.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 8
  • 10
Dava, Kafka (1925)
Dava, Kafka 1925

Dava yazılışından bir süre sonra dünya sahnesine çıkan, yurttaşlık haklarının askıya alındığı, bir sivil itaatsizlik imasının dahi zulümle karşılandığı totaliter rejimlere dair bir öngörü ve eleştiri olarak yorumlanır. Distopik kurgusunda kendini zirveye taşımış, okudukça insanı girdaba sokan sürrealist izler taşıyan bir eserdir.

Franz Kafka'dan mutlaka okumanız gereken 10 kitap

Eser, sabah uyandığında kendisini sebebini bilmediği bir suç nedeniyle dava edilmiş bulan, Josef K'nın başından geçer. Kafka Dava'da suçu yalnızca bir eylem olarak tanımlamayıp zanlının "kötü niyeti"yle de ilişkilendiren ve suçtan çok suçluya odaklanan absürt bir hukuk sistemi paradigması inşa eder.

Kafka'nın eserlerinde olayların hiç beklenmedik şekilde gelişip ilerlemesi okuyucuyu bir rüyanın içine sokar. Çaresizliği doruklarınıza kadar hissedeceğiniz bu kitap, vatandaşlık haklarının hiçe sayıldığı, totaliter rejime eleştiri olarak yorumlanır. Nazi Almanya'sına dair bir "önsezi" düşündürtebilir. Sonu olmayan bu davada Kafka adalet sisteminin yozlaşmasını eleştiren bir eser yazmıştır. Eseri okurken, okuyucuya anlamlandırmak için büyük bir görev düşer. Eser 1962'de Orson Welles tarafından filme uyarlanmıştır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 9
  • 10
Biz, Yevgeniy İvanoviç Zamyati (1920)
Biz, Yevgeniy İvanoviç Zamyati 1920

"Biz" romanı klasik ütopyalardan farklı bir eser olarak adeta kendini okuyucuya çeker. "Tekdevlet" kelimesi hiçbir ayrılığa müsaade edilmediğinden ayrı yazılmamıştır. Romanın ismi, Zamyatin'in dünyasında birinci şahıs zamirlerinin ortadan kaldırılmasına vurgu yapıyor; "Biz", birinci çoğul şahısların zamiri olup, diğer zamirleri kaldırarak kimliksizleştirilmek için daha olanaklıdır.

Bilim kurgunun kült romanı 'Biz'den 25 alıntı

Eserde, entegral adlı uzay gemisinde çalışan D-503 adlı mühendisin tutmuş olduğu günlükleri okuyoruz. İnsan doğasından ve tabiatından zorla kopartılmış "Biz" kalıbına sokulan toplum, renksiz hissizdir. Ütopya sakinlerinin isimleri dahi yoktur, her insan bir sayı ile bilinir. Cam duvarlar arasında yaşayan insanların yaşamı sistem tarafından denetlenip adeta tek bir beden gibi verilen komutları yerine getirmekle yükümlüdür.

Çünkü tek bir düşünce, tek bir doğru vardır. Toplumun teknoloji ve bilim konusunda geliştiği, hatta dünya dışına yolculuk yapmanın bile mümkün olduğu bir dünya vardır. Fakat bu dünya bir ütopya değil, karanlık ve korku bir ütopyadır. Zamyatin'in Ütopyasında idam yaygın olarak uygulanır. Eser ile Cesur Yeni Dünya arasında bir benzerlik vardır. Fakat Zamyatin'in distopyası Huxley'in kitabında bulunmayan politik yönü ile ayrılır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 10
  • 10
Körlük, José Saramago (1995)
Körlük, José Saramago 1995

Portekizli yazar Jose Saramago bu eserinde, dilinin kurgusunun yanında metinde nokta ve virgülden başka bir noktalamaya yer vermez. Mekân, kişi, yer adı kullanmayarak sıfatlara yer vererek farklı bir anlam katar. "Bakabiliyorsan gör. Görebiliyorsan, gözle." cümlesi ile başlayan eserde okuyucuda ana karakter ile birlikte aynı bunaltı, kaos içine girer. Peki ya göremeyen insanlar neden beyaz bir ışık görür? Karanlık olunca gözler görmez.

Jose Saramago'nun 'Körlük'ünden 30 alıntı

Yazar burada fazla görmekten kaynaklanan bir körlükten bahsediyor olabilir. Nobel ödüllü yazar, eserde bir anda bilinmeyen bir sebeple kör alan insanları ele alıyor. Öyle ki bu körlük, bulaşıcıdır. Bu bembeyaz dünyada tek görebilen doktorun karısı olacaktır. Toplumsal düzenin ve insanoğlunun içinde var olan karanlığa okuyucu kedini, adeta mahkum ediyor. 2008 yılında Fernando Meirelles tarafından, aynı adla beyaz perdeye uyarlanmıştır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN