Divan edebiyatında aşina olmadığınız terimler
Edebiyat kendi devrinin düşüncesinden, yaşayışından izler taşır. Bu izlerle divan edebiyatı, eski toplumumuzun düşünüş, yaşayış ve sanat sevgisini günümüze taşıyarak klasikleşmiştir. Beyitlerde, nesirlerde kullanılan her kelime, ince düşünüş ve derin bir manayı barındırır. Bu devirde kaleme alınmış eserlerin anlaşılması da bu terimlerin bilinmesinden geçer. Gelin, divan edebiyatında aşina olmadığınız terimlere yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 13.02.2022
13:26
Güncelleme Tarihi: 30.03.2022
11:49
📚 Ebr-i nisan: Nisan bulutu.
◾ Rivayetlere göre nisan ayında yağan yağmur istiridyenin karnına düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olur. Yılan ve istiridye bu ayda toprak üstüne çıkıp yemek yerlerdi. Allah'ın hikmeti sonucunda aynı yağmur, birinin karnında zehir, diğerininkinde inci oluşturur. Böylelikle nisan bulutu bereketini gösterir.
◾ Nisan bulutu, doğanın yeniden canlanmasını sağlar. Bu da bereketin göstergesidir.
Nisan yağmurunun faydaları neler?
🔸
Ey Nacati kilk-i gevher-barına kıymet mi var Dürr olur her katre kim ol ebr-i nisan yağdırır Necâti
📚 Keh-keşân: Samanyolu, gökyüzündeki koyu yıldız kümesi.
◾"Kehkeşân" tamlama olarak "saman götürenler" anlamına gelir. Kerpiç ustalarına saman taşıyanların düşürdükleri kırıntılardan kinaye olarak bu koyu karanlık, kehkeşân olarak adlandırıldı.
Divan edebiyatı şairlerinin birbirinden farklı meslekleri
🔸
Kemân-ı çerhi almış kabza-i teshire zanneyler Görenler çille-i zer-târ-ı yâyın kehkeşân-âsâ
İzzet Molla
📚 Kef: Köpük, avuç içi, aya.
◾ Divan şiirinde bu kelimenin daha çok uzak anlamı kullanılır. "Kef geçmek" ise takati kesilmek anlamına gelir.
🔸
Yüzüne kefler urup yire sürüp acıtdılar Bilmezin deryâ-yı ummanı benim nem sandılar
Necâti
📚 Mekes: Sinek.
◾Divan edebiyatında sevgilinin beni, karasinek olarak ele alınır. Bazen rakip olarak nitelendirilen aşığın düşmanı sinek olabilmektedir. Hatta bu yönüyle peşşe (sivrisinek) olarak zikredilirler.
🔸
Sihirle bir mekes olsam konardım ol sanemin Lebinde hâli gibi yer idim şeker güstâh Ahmed Paşa
📚 Mıstar: Satır yapacak aletin adı, mastar.
◾ Eskiden kâğıtlara modern tarzda çizgi çizilemezdi. Yazıyı bir satıra dizmek için mıstar kullanılırdı.
◾ Bir mukavva üzerine eşit aralıklarla bağlanmış ipler sayfa üzerine konur, elle bastırılırdı. Kağıt üzerinde iz bırakan ipler satır olarak kullanılırdı.
◾ Mıstara bağlı olan iplerin eşit aralıklı ve sayfanın tam ortasına gelecek şekilde yerleştirilmesi gerekirdi.
🔸
Mıstarlı kağıd üzre yazıp nazmı gûyiyâ Teşyi' eder edâyı kalem nerdübâne dek Nedim