Divan şiirinde ninni
Ninniler, anneyle bebek arasındaki iletişimin duygusal ezgileridir. Bebeği uyutmak, rahatlatmak, ağlamasını kesmek için geçmişten günümüze aktarılan kültür öğeleridir. Tüm dünya üzerinde annelerin tercih ettiği bir yöntem olduğu için de kültürel bellek aktarıcısı işlevi görür. Halk şiirimizin anonim türü arasında yer alan ninni, divan şiirinde şairi belli olan bir edebi ürün olarak karşımıza çıkar.
Önceki Resimler için Tıklayınız
I. Erkek dilinden söylenen ninniler
"Tardiyye" - Hüsn ü Aşk – Şeyh Gâlib
"Mesnevî-i 'Aşkıyye" - Divan – Şakir Mehmed
II. Kadın dilinden söylenen ninniler
"Ninni Der-Hakk-ı Mîr Nebîl" – Divan – Şeref Hanım
"Ninni Berây-ı Besîm Beg" – Divan – Şeref Hanım
"Bir Çocuk İçin Yapılan" – Divan – Şeref Hanım
"Ninni" – Divan – Nakıyye Hanım
"Hemşîre Ninnisi" – Hanımlara Mahsus Gazete – Naciye Hanım
III. Ninni teriminin geçtiği manzumeler
"Şarkı" - Divan – Şakir Mehmed
"Merkez-i Vilâyet Tahrîrât Müdürü Hakkı Efendinin Mahdûmu Mehmed Tâhir Efendinin Târîh-i Vilâdetidir" – Divan – Trabzonlu Emin Hilmi
"Refî'a Sultân Vilâdetine" – Divan – İbrahim Raşid
Tardiyye, divan şiirinde kendine has bir vezne ve uyak düzenine sahip beşer mısralık bölümlerden oluşan şiir şekline verilen isimdir. Divan şiirindeki ilk ninni Şeyh Gâlib'in Hüsn ü Aşk mesnevisindeki bir tardiyye örneği olarak karşımıza çıkar. Bu tardiyyeden önce, "Zindegânî-i 'Aşk yâhud Sıfat-ı Perverîş-i 'Aşk" adlı bölüm gelir.
"Aşk; sıkıntı ve endişeye başladı, ıstırap bezine bağlandı. Felaket dolu felek, ona tabuttan bir istirahat beşiği yaptırdı."
Ardından Tardiyye nazım şekliyle dadısının Aşk'a ninni olarak okuduğu şiir başlar. Burada geçen dizeler, Aşk'ın gelecekte çıkacağı yolculuğun da işareti gibidir.
Ey mâh uyu uyu ki bu şeb
Gûşuñda yer ede bâng-ı yâ
Rab Ma'lûm degil egerçi matlab
Böyle görünür ki hükm-i kevkeb
Sîh-i siteme kebâb olursun
"Ey ay, uyu uyu ki bu gece 'ya Rab' sesi kulağında yer etsin. Her ne kadar istenilen bilinmese de, yıldızın hükmüne göre böyle görünür: Zulüm şişine kebap olursun."
Gehvâreye koydu dâye-i nâz
Bu şarkıya etdi böyle âġâz
"Naz dadısı, beşiğe koydu. Bu şarkıya böyle başladı."
Şakir Mehmed'in Divan'ındaki "Mesnevî-i 'Aşkıyye"si, Şeyh Gâlib'in Hüsn ü Aşk'ı ile benzerlikler gösterir. Beyitler halinde ilerlerken, şair birden şarkı nazım şekline geçerek ninni söylemeye başlar.
Uyu uyu eyleme âh u fiġân
Soñra duyar hâlimizi el-amân
Râhat edip kes sesini bir zamân
Ninni aġam ninni paşam ninni
"Uyu uyu, ağlayıp inleme. Sonra halimizi duyar aman medet. Bir zaman rahat edip
sesini kes. Ninni ağam, ninni paşam, ninni."
Diñle ki oldu beyân
Matlab u maksûd-ı cân
Olasın oġlum hemân
Ġâlib-i her şâ'irân
"Canın maksadı ve meramı beyan oldu, dinle. Oğlum, her şairin Gâlib'i olasın."
Klasik şiirde ninninin bir kadın söylemi olarak öne çıkmasına dair bilinen en meşhur örnekler ise, Şeref Hanım Divanı'ndadır. Bu şiirin önemli kadın şairlerinden biri olan Şeref Hanım, hiç evlenmemişti ve çocuğu da yoktu. Divan'ındaki ninniler, kız kardeşinin çocukları Nebîl, Besîm ve Nakıyye içindi.
'Teyze' sıfatıyla yeğenlerine söylediği bu ninniler, ninni türünün taşıdığı klasik bağlamın yanında; Freudyen bir okumayla psikanalitik açıdan yorumlandığında, kadın edilgenliğinin anne etkinliği ile bastırıldığı şeklinde de düşünülebilir. Bununla birlikte özellikle Nakıyye için; onun daha çocukken annesiz kalması üzerine, 'anne yarısı' olarak Şeref Hanım'ın ona annelik etmesiyle gelişen ayrı bir duygusal bağ da söz konusudur. Divan'daki ilk ninni örneği olan "Ninni Der-Hakk-ı Mîr Nebîl" murabba nazım şekliyle ve Nebîl hakkında söylenmişti.
Ey güher-i tâc-dâr
V'ey der-i 'âlî nizâr
Zâtıñı Rabbü'l-'ibâd
Dâ'im ede ber-murâd
"Ey taç sahibinin cevheri ve ey yüce kapının zayıfı, ibadet edenlerin Rabbi seni daima isteğine kavuştursun."
Aradan yıllar geçer, küçük Nakıyye büyür ve o da teyzesi gibi şiirle ilgilenmeye başlar. Klasik şiirin kadın şairlerinden biri olarak Nakıyye Hanım Divanı'nda da murabba nazım şekliyle kendi kızı için söylenmiş bir "Ninni" metni bulunur.