Doğu'nun dillere destan 4 aşk hikayesi
İskender Pala tarafından "Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri..." olarak ifade edilen aşk, asırlar boyunca birçok yazar, şair, düşünür ve sanatçı tarafından binbir şekilde tanımlanmıştır. Neredeyse bütün duygu ve düşünceleri hızla tükettiğimiz günümüz modern dünyasından geçmişe baktığımızda büyük hikaye ve destanlara konu olan aşklarla karşılaşıyoruz. Doğu eserlerinde yer alan aşklar; kimi zaman sevgili uğrunda can vermek şeklinde karşılığını bulurken kimi zaman manevi bir dünyaya doğru yolculuğa çıkarıyor. En nihayetinde yüce bir duygu olarak varlığını sürdürüyor. İşte Doğu'nun dillere destan 4 aşk hikayesi…
Önceki Resimler için Tıklayınız
Şem ile Pervane'nin konusu
📚Bu hikayede, geceleri ışığın çevresinde dönen pervana aşığı simgeler. Şem, mum anlamına gelir, pervana sürekli etrafında döndüğü bu muma aşıktır. İlk başta maşukunun ışığıyla varlığını aydınlatan ona bir anlam bulmaya çalışan Pervane, zamanla, geçirdiği içsel yolculukla varlığını Şem'de yok etmeye çalışır ve kendisini mum ışığına atarak sevgilisine kavuşur. Şem maşuk yani sevgili rolünü üstlenir. Şem yanarak yavaş yavaş yok olup kendisini aşığına sunarken, Pervane'de onun etrafında yanarak günlerini geçirir. Bu açıdan simgesel bir aşık ve maşuk portresi bize sunulur.
➡"Cihanı yaratan Yaratıcı sensin,
Dinin, gönlün ve canın sahibi sensin.
Tıpkı geceyi aydınlatan ay mumu gibi
Gündüzün gözü seninle aydındır."
Şem ile Pervane hikayesinin tasavvufi yönü
📌Aşkın hem yanan hem de yakan boyutunu gösteren bu hikaye, birçok büyük tasavvufi manaları bünyesinde barındırır.
📌Bu hikayeyi, maddi bir aşk hikayesi vasfından sıyırarak manevi bir lezzete büründüren ilk isim, tasavvufun kuşkusuz en tartışmalı isimlerinden biri olan defa Hallâc-ı Mansûr'a aittir. Kitâbü't-Tavâsîn isimli eserinde bu hikayeye yer veren Hallac'ın açtığı yoldan Ahmed el-Gazzâlî Sevânihu'l-ʿuşşâk isimli eseriyle yürümüştür.
➡"Pervâne sabaha kadar kandilin etrafında döner, arkadaşlarının yanına gelir ve onlara bu yüce ilişkiden söz eder. Sonra vuslat özlemiyle kendini ateşin içine atar. Ateşin ışığı, hakikatin bilgisidir; sıcaklığı ve harareti hakikatin gerçekliğidir, o ateşte yok olmak ise hakikatin ta kendisidir. Ona ateşin ışığı ve sıcaklığı yetmedi. Sonunda kendini ateşin içine attı. Bu sırada arkadaşları, gördüklerini anlatması için onun gelmesini bekledi. Ancak pervâne yanıp kül olmuştu, ne bir şekli kalmıştı ne de bedeni!" (Hallac- Tavasin)
📌Tasavvufi alegorik anlatımların üstadı Feridüttin Attar, Manṭıḳu'ṭ-ṭayr'ın bir bölümünde bu hikayeyi ele alır. Sa'di-yi Şirazi Bostân'ın üçüncü bölümünün sonunda Şem ile Pervane hikayesini işlemiştir.
📌Attar ve Şirazi'nin kaleme aldığı bu hikaye, her iki yazarın da üstün vasıflarla örülü dil ve üslubu sayesinde gelecek kuşakları etkileyen en önemli iki öncü haline gelmiştir.
➡"Talib-i şem 'i vasl olınca kişi
Oda yanmaktan ana perva ne" (Bâkî)
Edebiyatımızda Şem ile Pervane hikayesi
📌Edebiyatımızda 1486 yılında Fehmi isimli şairin İkinci Beyazıd adına kaleme aldığı Farsça Şemʿ u Pervâne bulunmaktadır. Lami Çelebi tarafından Kanuni Sultan Süleyman adına Türkçe Şem' u Pervâne yazdığı da bilinmektedir.
📌Zati'nin 4000 beyitlik Şem' u Pervâne'sinde diğerlerine nazaran beşeri aşkın işlendiği gözlemlenir.
➡"Periyle da'ire çizmiş kenar-ı şem'e olup
Hafi müdavim-i ism-i Vedüd pervane"
Şem ile Pervane'yi neden okumalıyız?
📌Beşeri ve mecazi aşkı bir arada sunan bu eser, aynı zamanda tasavvufi motiflerle örülüdür. Kur'an-ı Kerim'de ahiret günü, insanların alacağı halin pervanelere benzetilmesi, bu hikayenin sırlarından yalnızca biridir.
📌Pervanenin hikayesi ve ateşte yanması, yüzyıllar boyunca aşkın yakıcılığını gösteren bir artekip olması açısında da büyük bir önem arz eder. Bu sebeple kitabı okuyup özümsemek tasavvufi açıdan uzun bir aşk yolculuğunun ilk merhalesini ve aşkın doğasında bulunan fedakarlığın boyutlarının öğrenilmesi bakımından oldukça işlevseldir.
➡"Ol ki Fanus dinmişti Şem' nikab
Fİ'l-mesel insanda yetmişbin hicab
Vücud-ı insanda oluban ha'il
Ma'ni olur olmağa Hakka'a vasıl"
🔎 Bunları biliyor musunuz?
📌Fars edebiyatında bu hikaye geleneği Türk edebiyatına da ilham vermiş şairler asırlar boyunca Şem ile Pervane temalı hikayeler kaleme almışlardır.
Kaynak: TDV- İslam Ansiklopedisi
Muhammed Nur Doğan, Fuzuli Leyla İle Mecnun
Editör: Büşra Özkan