Dünya edebiyatının en ünlü 10 dedektifi
Polisiye türünün en önemli bir türü dedektif öyküleridir. Elbette iyi bir dedektif öyküsünün olmazsa olmazı da ilginç bir baş karakterdir. Başarılı bir dedektif, her cinayeti çözebilir. Sizce de öyle değil mi? Sizler için dünya edebiyatına iz bırakan on ünlü dedektifi derledik.
Polisiye roman, genellikle bir cinayet, zaman zaman da hırsızlık, adam kaçırma gibi konular üzerine kurgulanan bir roman türüdür. Başlangıcında bitimine kadar merak duygusunu zirvede tuttuğu için okuyucular tarafından her zaman rağbet görmüşse de bu rağbete ters orantılı olarak estetik bakımdan hep değersiz olmakla suçlanmış hatta ikinci sınıf edebiyat olarak değerlendirilmiştir.
Amerikan tarzı dedektifllik hikâyelerinden hoşlananlar için ise Philip Marlowe vazgeçilmez bir özel dedektiftir. İlk kez yazarın 1934 yılında yazdığı "Finger Man" kısa öyküsünde tanıştığımız bu karakter, asıl kimliğine Chandler'ın 1939'da yazdığı ilk romanı olan "Büyük Uyku'' ile kavuştu.
Yazar, Amerikan polisiyesine özgü, ''hard boiled'' denilen akımın temsilcilerinden biridir.
Ahmet Ümit editörlüğünü yaptığını bu eser hakkında şunları dedi: "Eski savaşlardan kalma yaşlı bir general. Ağır ağır ölmekte olan, geleneklerine bağlı bir adam. İki delişmen çekici kız, kayıp bir damat. Petrolden gelen, harca harca bitmez bir servet, kimden geldiği bilinmeyen şantaj mektupları. Çölün ortasında, kimi zaman karanlık bir labirent, kimi zaman romantik bir gün batımı gibi yükselen bir serap, bir yeni zaman şehri: Los Angeles. Kentin bağırsaklarındaki logar kapaklarından savrulup lağım sularında kaybolan bozuk paralar gibi harcanıp giden insanlar. Yeşil dolarlar, fildişi renkli kadın bedenleri üzerinde yükselen kadim suç. Bu suçla başa çıkamayacağını bilmesine rağmen, belki de zaten bunun farkında olduğundan alaycı kararlılığını hiçbir zaman yitirmeyen bir dedektif: Philip Marlowe."