Edebiyatımızın önemli murabba şairleri
Bent adı verilen dört dizelik kıtalardan oluşan şiir türü murabba, divan edebiyatında 15. yüzyılda Ahmed Paşa tarafından kullanıldı. Tanzimat edebiyatında ise Namık Kemal, bu türün başarılı örneklerini verdi. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren de şarkı şeklinde bestelenen eserlerin büyük bir kısmı murabba tarzında yazıldı. Sizler için örneklerle, edebiyatımızın önemli murabba şairleri hakkında bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 08.04.2020
16:26
Güncelleme Tarihi: 08.04.2020
16:47
Murabba nedir, özellikleri nelerdir?
Murabba , bent adı verilen dört dizelik kıt'alardan oluşan şiir türüdür. Kelime anlamı "dörtlük " demektir. Genellikle 4 ile 8 dörtlükten oluşur. Uyak düzeni genelde aaaa/bbba/ccca/ddda/ şeklinde olmakla beraber, ilk bendi kafiyeli olmayan ya da sonraki bentlerde kafiyesi tekrarlanmayan murabbalar da vardır. Her konuda murabba yazılabilir. Ancak dini ve didaktik konular ile övgü, yergi, manzum mektup, mersiye vs. türlerde murabba nazım şekli daha çok kullanılmıştır.
Divan edebiyatında 15. yüzyılda Ahmed Paşa tarafından kullanılmıştır. Tanzimat edebiyatında da Namık Kemal bu türün başarılı örneklerini vermiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şarkı şeklinde bestelenen eserlerin büyük bir kısmı murabba tarzında yazılmıştır.
Edebiyatımızda en az bir kez okunması gereken şiirler
Devlet adamı rolüyle üstün başarılar göstererek Fatih döneminde vezirlik rütbesine kadar yükselen Ahmet Paşa, aynı zamanda klasik edebiyatımızın da önemli simalarından biridir. Şiirlerinde padişaha methiyeler düzmesinin yanında bürokratik kimliği, şairin vezirlik rütbesine kadar yükselmesine sebebiyet vermiştir. Ahmet Paşa, Sultan'ın en büyük destekçilerinden olmuş hatta öyle ki Sultan İstanbul'un fethi zamanında askerlerin manevi gücünü arttırmak için şairi yanından ayırmamıştır.
Hayat öyküsü oldukça ilgi çekici olan şairin, Fatih Sultan Mehmet'e bu denli yakınken neden Yedikule zindanlarına atılarak hakkında idam hükmü verildiğini biliyor musunuz? İşte cevabı...
Ahmed'em kim okınur nâmum ile nâme-i aşk Germdür sözlerimün sûzı ile hengâme-i aşk Dil elinden biçilüpdür boyuma câme-i aşk Vây gönül vây bu gönül vây gönül ey vây gönül!
Günümüz Türkçesiyle:
Ahmed'im, aşk kitabı benim adımla okunur. Aşk hengâmesi sözlerimin yakıcılığı ile hareketlidir. Aşk elbisesi boyuma gönül elinden (yüzünden) biçilmiştir. Vay gönül, vay bu gönül, vay gönül, ey vay gönül!
Divan edebiyatında Aşkî mahlasıyla şiirler yazan çok sayıda şair vardır. Üsküdarlı Aşki bu şairler arasında en ünlülerinden birisidir. Kanuni dönemi şairlerinden, Hayali, Zati, Baki , Taşlıcalı Yahya vb. ile çağdaş bir şairdir. Bilhassa murabba vadisinde üstünlüğünü kabul ettirmiştir. Bu yönüyle Türk edebiyatının en mükemmel şairi sayılır. Aşki'nin şiirlerinin toplandığı bir divanı vardır.. Divanının İstanbul kütüphanelerinde iki nüshası bulunur.
Ömer Hayyam'ın felsefi yönü ağır basan 15 rubaisi
Nedendir bilsem ey bülbül figanın Açarsın ellere raz-ı nihanın Niçin har-ı beladır aşiyanın Vefa-dar olmadı mı gül-sitanın
Günümüz Türkçesiyle:
Ey bülbül! (Bir bilsem) inleyişlerin ne yüzdendir! Gizli sırlarını başkalarına açmaktasın. Ya niçin yuvan, bela dikenidir? Yoksa gülistanın sevgine vefa göstermedi mi?