Edebiyatta mısralara ekilmiş çiçekler
Baharın gelmesiyle kırlardaki çiçek mesaileri de başladı. Özellikle kırsal mahallelerde yaşayanlar, bahar yağmurlarıyla beraber kendiliğinden yetişen papatyalar sayesinde geçimini sağlıyor. Kimi okul harçlığı için kimi de ev bütçesine katkı sunmak için binbir emekle toplayıp kurutuyor papatyaları. Bu bilgiden hareketle, geçimini topraktan sağlayan bir millet olarak, çiçeklerin edebiyata nasıl yansıtıldığını merak ettik. Sizler için mısralara ekilmiş çiçekleri derledik.
Giriş Tarihi: 01.06.2020
16:16
Güncelleme Tarihi: 01.06.2021
10:12
Baharın müjdecisi çiçekler
🌸Baharın gelmesiyle kırlardaki çiçek mesaileri de başladı. Özellikle kırsal mahallelerde yaşayanlar, bahar yağmurlarıyla beraber kendiliğinden yetişen papatyalar sayesinde geçimini sağlıyor.
🌸Kimi okul harçlığı için kimi de ev bütçesine katkı sunmak için bin bir emekle toplayıp kurutuyor papatyaları.
Kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber elbette kırlardan kırlardan gelecekler başka türlü nasıl güzelleşir bu akşamüstleri söyleyin nasıl dayanılır dükkanlara depolara bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer
Geçim kaynağı açısından da önemli yerleri var
🌸Manisa'nın Demirci ilçesine bağlı Danışmentler, Yavaşlar, Elek, Yarbasan ve Kışlak mahallelerinde bahar yağmurlarıyla beraber kırlarda kendiliğinden yetişen papatya lar kadınların en önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor.
🌸Her sabah gün ağarmadan çıkılan yaylada öğleye kadar papatya kesimi yapan kadınlar, eşek sırtına yükledikleri çiçeklerle evlerine dönüyor. Saplarından ayrılan papatyalar, evlerin teraslarına serilen örtülerin üzerinde kurutuluyor. Papatya kuruları, ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanılmak üzere tüccarlar tarafından satın alınıyor.
🌸Göçebe gelenekleri olan ve geçimini topraktan sağlayan bir millet olarak, çiçeklerin edebiyata nasıl yansıtıldığını merak ettik. Sizler için mısralara ekilmiş çiçekleri derledik.👇😊🌼
Türk edebiyatında çiçeklerden söz eden ilk eser
Türk edebiyatında çiçeklerden söz eden ilk eser olarak Divânü Lügati't-Türk anılabilir. Sözü edilen çiçeklerin hepsi, hiç şüphesiz, kır çiçekleriydi.
🌸Klasik Türk şiirinde isimleri bizzat zikredilmek suretiyle, geçen 28 çiçek şöyledir: gül (verd), nesrîn, nesteren; lâle, şakâyıku'n-nu'mân; sünbül; nergis, ('abher), zerrîn, zerrîn-kadeh; nevrûz; benefşe (menevşe); yâsemin (semen, yâsemen); sûsen; nilûfer (nîlû-per, nîlû-berg), çadır çiçeği; reyhân, fesleğen; karanfil (karanfül); za'ferân; şebbû (şebbûy); zanbak; buhûr-ı Meryem, bahûr-ı Meryem; leylâk; merzengûş (mercanköşk), sedâb, lisânü's-sevr."
Şairlerin kaleminden İstanbul için yazılmış 15 şiir
🌸Şebboy turpgiller ailesine mensup oldukça güzel bir görüntü ve kokuya sahip bir çiçek türüdür. Kokusu ile meşhur olan bu çiçek adını, Farsçadaki şebbuy yani gece kokusu kelimesinden alır. Hem saksıda hem de bahçelerde oldukça kolay bir şekilde yetişir. Geceleri açması ve güzel kokması nedeniyle en çok sevgilinin zülfü ve saçlarıyla ilişkilendirilir.
"Bin kılıkta dolaşır o, bin yüzle büyür, Kuşla uçar gökte, akçıl bulutla geçer, Başak tutar mayısla, öter bir avaza Cırcır böcekleriyle güneşli ovada, Bir makasla biçer de Zaman'ı, morumsu Gündüzler, yeşilimsi akşamlar dikinir. Denizden havaya, sevdadan düşlere dek Açılmaz, kurcalanmaz ne varsa, içinde. Surların taşlarında biten ot ve incir, Rüzgârlı Osmanlı çayırları ve şebboy, Kırık yazıt, selvili çeşme, kiralık ev Onun sultanlığında serpilir ve ölür. Duman gibi sinsi, masal tilkisi kadar Kurnaz, öylesine güzel ki akıl durur." Oktay Rifat