Hikmet şairi Nabi'den ahlaki öğütler
17. yüzyılda yaşamış önemli şairlerden Nabi, edebiyata tefekkür anlayışını getirdi. Arapça ve Farsça "yok" anlamına gelen "Nâ" ve "bî" kelimelerinden oluşan Nabi mahlasını kullanan şair, şiirlerinde insanlara yol gösteren öğütlerde bulundu. Onun bu öğütlerden oluşan Hayriye adlı eseri, her dönem okunup oldukça sevildi. Sizler için hikmet şairi Nabi'den öğütleri derledik.
Bu ders hâne-i âlemde zümre-i insân
Bakılsa her biri bir nüsha-i mücellededürBu dünya dershanesinde bakılsa her insan bir ciltlenmiş (kitap) nüshasıdır.
Bir hadeng-i cân-güdâz-ı âhdır sermâyesi
Biz bu meydânın nice çâbük-süvârın görmüşüzO garipler ki, bütün sermayeleri can yakıcı bir ah silâhından ibarettir ama onu şöyle bir attıkları zaman, nice hızlı süvarilerin vurulup yere serildiklerini gördük.
Hande-ruluk eser-i rahmetdür
Türş-ruluk sebeb-i nefretdürGüler yüzlülük rahmet alametidir. Suratı ekşitme ise nefrete sebep olur.
Bendelük tavrına olsun amelün
Hak âzârına dırâz itme elünYaptığın her şey kullara yakışır şekilde olsun. Allah'ı gücendirecek bir şeye sakın elini uzatma.
Mesnedi zirve-i destâr-ı ser-i rağbet olur
Sünbül-i ter gibi her kimde ki var bûy-ı edebKimde edep kokusu varsa yeri rağbet başının sarığının zirvesi olur.