📌 Kitabın içeriği
🔶Yusuf Atılgan'ın ikinci romanı 1973'te çıkan taşra hayatını işlediği Anayurt Oteli'dir.
🔶"Anayurt Oteli"nde iletişimsizlik, yaşamın anlamsızlığı, olayların rasyonel bir biçimde açıklanamayacağı, davranışların nedeninin bilinemeyeceği tezi işlenir. Yusuf Atılgan ilk romanı Aylak Adam'da klasik anlatı yöntemlerinden yararlanırken Anayurt Oteli'ni daha değişik bir yöntemle kurgular.
🔶 Hilmi Yavuz Roman Kavramı ve Türk Romanı eserinde Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam ve Anayurt Oteli'ndeki kahramanları "İki romanında da tip'ler yaşamın bütünlüğü içinde, çoğu kez önemsiz bir ayrıntı gibi görünen küçük bir izlenimi bilinçlerinde abartarak, yaşam üsluplarını kökünden değiştirmeye hazır, dengesiz kişiler" olarak tanımlar.
(x)''Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak.''
🔶Aylak Adam'da aylak kentli bir kahraman profili karşımıza çıkarken Anayurt Oteli'nde psikolojik sorunlara sahip olan otel katibi Zebercet ile tanışırız.
(x)''Elinde olmadan kirleniyordu insan.''
📌 Kitabın konusu
🔶 Roman, Anayurt Oteli'nin on sekiz yıldır kâtipliğini yapan Zebercet'in, gecikmeli Ankara treniyle gelen kadından hoşlanmasını, ardından hayatını değiştirmeye yönelik girişimlerini, kadını beklediği süreçte yaşamış olduğu buhranları, ikilemleri, uzak olduğu toplumdan daha da fazla uzaklaşmasını, son kertede ise Zebercet'in bir cinayet ve bir intiharla biten yaşamını konu edinir.
(x)''Daha bekliyor muydu? En kötüsü kafasındaki tutarsızlıktı.''
🔶Zebercet, toplumdan uzaklaşan, benlik bölünmesi yaşayan kişileri tanımlamada kullanılan şizoid kişilik bozukluğuna sahiptir. Kahraman doğup büyüdüğü kasabada çalıştığı otelin bulunduğu sokaktan bir adım öteye hemen hiç geçmemiş ve tüm gününü otelin içinde geçirmekten hiç yakınmayan sessiz ve biraz da 'garip' bir insandır.
🔶İlk defa gecikmeli Ankara treniyle otele gelen bir kadına duyduğu hisler nedeniyle rutinini değiştirmeye çalışan Zebercet, yeniden toplumla barışabilmek için birtakım adımlar atar. Başkaları ile iletişim kurmaktansa ölümü tercih eden Zebercet'in asıl korkusu ölüm değil, başkaları ile iletişim kurmak ve onlar tarafından yargılanmaktır. Nitekim dış dünyayla her iletişimde de kahraman bu sorunlarla karşılaşır.
(x)"Kaçılır mı hep? Bu tedirginlik yaşanır mı boyuna? Bilinmeyenin tedirginliği."
🔶Bir türlü yaşadığı toplumla hatta çoğu zaman kendisiyle barışamayan Zebercet, tahammül edemediği yaşamına, doğduğu yatakta son verir.
(x)''Bir eylemin ertesini, sonuçlarını göze alabilirse ya da bunlara kayıtsız kalabilirse, insanın yapmayacağı şey yoktu.''
(x)Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız