Şiire Düşen Ak: Kış Mevsimi
Her mevsim başka bir ruha açılır. İnsan kendini değişen her mevsimde yeniler ve dönüştürür. Şairler ise bu dönüşümü mevsimler üzerinden örnekleyerek anlatırlar. Bahar sevincin ve aşkın ayı iken sonbahar, hüznü çağrıştırır. Kış ise ayrılığın ve acının katmerlendiği, yüreklerin üşüdüğü bir mevsim olarak şiirlerde karşımıza çıkar. Hazır mevsimindeyken ünlü şairlerimizin yazdığı kış dizelerini sizler için derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"gelmesem de bulutlar, kuşlar, rüzgarlar gelir
dağlar senin o rüya gözlerine eğilir
ufuk alır yüzünün renginden beyazını
mevsim sana getirir baharını, yazını
korkma, kış bende kalır yıllar boyu, bilmezsin
saçlarına damlalar düşer gülüm, silmezsin
içimden kopmuş gibi dinlersin şarkıları
gülümserken sessizce ağlatırsın suları"
Gelmesem, Nurullah Genç
🔹 Aşığın kendisi gelmese de bütün tabiatı kucaklayıp sevgilinin önüne serdiği bu dizelerde her şeyin güzeli ve sıcağı sevgilinin olurken kış aşığa kalır ve yıllar boyu sürer. Şiirlerde ayrılığın kışa benzetilmesi aşığı üşütmesi, soğuk ile vurgulanması burada kış mevsimi ile sağlanmıştır.
"Seneler yalancı çıktı düş gibi
Tüm yazlar üşüttü kara kış gibi
Mermere işlenmiş bir nakış gibi
Dağıldı yüzlerce yokluğun izi."
ve Sonra, Abdurrahim Karakoç
🔹 Genel olarak ömrün mevsimler ve doğa ögeleri ile anlatıldığı bu şiirde; yaz ve kış arasında tezatlık verilerek anlatım güçlendirilmiş, ömrün ve yılların hızlıca geçtiği vurgulanmıştır. Gerçeği ararken bulunan her şeyin bir yerde sahte ve göründüğü gibi olmadığının, sevgilerin boşa harcandığının ömrün beyhude yere harcandığının şiiridir bu şiir. Nihayetinde kış mevsimi artık yazları bile şairin gönlünü terk etmemektedir.
Modern İle Geleneğin Arasında: Turgut Uyar'ın Divan'ından 20 Alıntı
"İçimin vadilerinde kış kıyamet;
Rüzgarlar biteviye
Yavrusunu yitiren kurdu sesleniyor.
Ve ay her gece
Gümüşi bir yalnızlığı anlatmak için
Doğuyor sanki öylece."
İçimi Basan Efkar, Erdem Bayazıt
🔹 Bu dizelerde kış mevsiminin soyut bir biçimde, yaşanması zor, efkar gibi ifadeleri tanımlarken kullanıldığını görürüz. Şairin iç sıkıntıları bir vadide kış kıyamet ve o kıyamette yavrusunu kaybeden bir kurdun hüznü ile sahneleniyor sanki. Ay ise kışın o beyaz - gri - soğuk ıssızlığı ve sessizliğini besleyen atmosferine uygun olarak gümüşi bir yalnızlığı anlatmak için doğuyor.
Ve yaşlandım, buzlu camın havailiği gibi
Savaşan yalnızlığın gökyüzü kış
Sabah yumuşak karla yükseldikçe
Artık ölüm tümden yeşermezmişcesine
Belleğin eşiği yunmuş yıkanmış
Bolluk, Melih Cevdet Anday
🔹 Kış ile yaşlanmayı bağdaştırarak anlatan şair, bu hissin keskinliğini de buzlu cam ifadesi ile veriyor. Savaşan bir yalnızlığın var olduğu bir gökyüzüne kış hâkim oluyor. Kar, kış, buzlu cam ve hafızanın yani belleğin yunmuş yıkanmış olması... Bu imgeler, bu ifadeler karın ve kışın doğayı, mekânı belleği örtüşü kendi etkisi altına alışı ve bir yerde biçimini değiştirmesine işaret olabilir.