Mehmet Akif’in istediği halde yazamadığı kitap ve tercümeler
Mehmet Akif Ersoy, Osmanlı'nın son dönemlerinde, Cumhuriyet'in ise kuruluş sürecinde hem diliyle hem de kalemiyle ülkenin ıslahı için çalışmış bir mütefekkir… Ülkenin yeniden eski, parlak günlerine kavuşmasını, milletin İslami hassasiyetlere sahip olmasını sağlamak milli şairimiz Mehmet Akif'in yegane gayesiydi. Onun gerçekleştirmek istediği projeler içinde, yazmak istediği halde yazamadığı eserler bulunuyordu: Türkçe lügat, kitap tercümeleri… Peki, Akif bunları hangi nedenlerle kağıda dökememişti?
Giriş Tarihi: 01.09.2020
16:21
Güncelleme Tarihi: 27.12.2022
12:14
MEHMET AKİF YAZMA FİKRİNİ AKLINDAN HİÇ ÇIKARMADI
◾ Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, milletin mukadderatı ile yakından ilgilenen mütefekkirlerimizdendi. Kaleme aldıkları ile nesillere çağrı oldu; şiirleri, yazıları ve fikirleriyle kendinden sonra gelenlere öncülük etti.
◾ Ortaya koyduğu eserler kadar, yapmayı tasarladığı projelerle de büyük bir isim olduğunu kanıtladı. Yazma fikrini aklından hiç çıkarmayan Akif, milletine hizmet amacıyla bazı eserler kaleme almayı tasarladı. Ancak ne yazık ki bu hayalleri gerçekleşmedi…
HER AN YENİ BİR İŞLE MEŞGUL OLURDU
◾ Mehmet Akif, her an yeni bir işle meşgul olan bir karaktere sahipti. Cemiyet üyelikleri, seyahatleri, vaazları, şiir ve makaleleri ile ülkenin tekrar eski, parlak günlerine kavuşmasını sağlamak istiyordu.
◾ Akif'in planladığı bu işlerin bir kısmı gerçekleşmiş; bazıları ise yarım ya da plan aşamasında kalmıştı. Yapmayı planladığı işleri, ailevi durumu ve içinde bulunduğu şartlar nedeniyle gerçekleştiremedi.
‘BU AİLE GAİLELERİ BENİ ÇOK YORDU’
◾ Mehmet Akif'in yakın dostlarının kaleme aldığı hatıralar, onun isteyip de yapamadıklarına ve bu planları gerçekleştirememe sebeplerine ışık tutar. Yakın arkadaşı Eşref Edip'in şu sözleri, onun istediklerini neden yazamadığını açıklar:
"Üstadın ev hayatı o kadar müsterih değildi. Ailesi daimi surette rahatsız olduğu için ev işlerini layıkıyla görebilecek halde değildi. Bu sebeple üstad, nizam ve intizamıyla doğrudan doğruya alakadar olmak mecburiyetinde idi. Seyahatler, hicretler münasebetiyle çocuklarının tahsili de intizamını muhafaza etmemişti. Ona da çok üzülüyordu. Bazen öyle diyordu: Bu aile gaileleri beni çok yordu. Bu gailelerden azâde olsaydım daha güzel şeyler yazardım."
Mehmet Akif Ersoy'un gençlik üzerine düşünceleri
AKİF’İN YAZMAYI PLANLADIĞI ESERLER
◾ Bir fikir insanının ortaya koyduğu eserler onun düşünce yapısını, ruh dünyasını, ilgilerini ve kültürünü yansıtır. İsteyip de yapamadıkları da bu nedenle aynı derecede önemlidir.
◾ Mehmet Akif'in gerçekleştiremediği ancak planladığı bu işler, onun düşünce dünyasına ayna tutar niteliktedir. Akif, Türkçe lügat, kitap tercümeleri yazmayı istemiş ancak bu hedefini gerçekleştirememiştir.
SADE VE ANLAŞILIR BİR DİL KULLANMA TARAFTARIYDI
◾ Akif'in kültürel birikiminde dile hâkimiyet önemli bir yer tutar. Ortaya koyduğu eserler bunun en belirgin göstergesidir. Hem yazılacak konular hem de üslup bakımından kendisini daima yenilemeye çalışmıştır.
◾ Mehmet Emin Erişirgil, Akif'in Sırat-ı Müstakim'e yön veren bu hassasiyetini takdirle karşılar ve şu sözleri söyler: "Sırat-ı Müstakim mecmuasının ileri taraflarından biri de Türk dili geleceği hakkındaki kanaati idi. Ve yalnızca Akif'ten geliyordu. Daha ilk nüshalardan itibaren sade Türkçeyi, fakat Çağatayca'ya kaçmayan Türkçeyi "Yazdıklarımızı okuryazar halk da anlamalıdır." diyerek."
Mehmet Akif'in hayatında vazgeçilmez olan dostları