Necip Fazıl’ın sinemaya uyarlanan eserleri
Bütün edebi türlerde eser veren çok yönlü şahsiyet Necip Fazıl'ın, düşüncelerini senaryolarıyla da ortaya koyduğunu ve bu türdeki eserlerine senaryo roman adını verdiğini biliyor muydunuz? Sizler için Necip Fazıl'ın vefat yıl dönümünde, sinemaya uyarlanan eserlerini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Filmin senaryosu Necip Fazıl Kısakürek'in bir eserinden uyarlanmıştır. Filmde, kumara düşkün kocasını bu kötü alışkanlığından vazgeçirmeye çalışan bir kadının mücadelesi konu edilir. Osman Bey, ünlü kumarbaz Altın Kol Murat ile oynadığı kumarda bütün mal varlığını ve kızı Zeynep'i kaybeder. Murat, kumarda kazandığı Zeynep'i yaptığı türlü oyunlarla kendisine âşık eder. Zeynep, Murat ile evlenmek istediğini söyleyince Osman Bey buna karşı çıkar. Ancak kızına Murat'ın gerçek yüzünü anlatamadan trafik kazasında ölür. Bir süre sonra Zeynep ve Murat evlenir. Daha evliliklerinin ilk akşamında Murat, kumar oynamaya gider. Fakat Zeynep her şeye rağmen ondan vazgeçmeyecektir.
Eser, bir tiyatro yazarının geçirdiği büyük ruh çilesini anlatır. Ölüm korkusu, sanatın çilesi, kader, cinnet konularına değinir. Konusu "meçhul bir tarihte, İstanbul'da" geçen filmin karanlık, boğucu bir atmosferi vardır. Necip Fazıl aralıklarla iki yıl süren bir çalışma sonucunda eserini tamamlamıştır. Bir tiyatro oyunu olarak kaleme alınan film, Yücel Çakmaklı tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
Fazıl, "Bu eserimi, bugüne kadar vücuda getirdiğim eserler içinde en bağlı olduğum eser biliyor ve öylece bildirmek istiyorum." dediği "Bir Adam Yaratmak" eseriyle ilgili iddiasını şu sözlerle açıklıyor:
"Öyle bir eser yazıyorum ki dünya ölçüsünde olmak iddiasındadır. Muvaffak olabilirim veya olamam. Mesele orada değil, eserim kötüyse dünya mikyasında kötü, iyiyse yine dünya ölçüsünde iyi olmalı. Bu tehlikeli riske giren ve işi bu ölçüde alan benim. Onun içindir ki gerek vak'a gerek fikir bakımından kollarımın bütün kucaklaşma kabiliyetiyle davama sarılmış bulunuyorum. Dediğim gibi bize göre, Türkiye'ye göre, mevcut nisbet unsurlarına göre iyi eser diye bir mülâhaza kabul etmiyorum. Ya dünyaya göre iyi, ya kötü."
Filmde, bir adamın şeytanla arasında geçen mücadele konu edilir. Bir şair, gece geç saatlere kadar şiir yazmakla uğraşır. Bir ara elektrik kesilir ve mumu biter. Ev sahibine mum almak için gider. Eve dönerek çalışmaya devam eder. O esnada kapı hızla çalınır. Kapının önünde bir adam "Senin beklediğin kişiyim kapıyı aç!" diye seslenir. Şair, ilk başta açmak istemez ama adamın ısrarı üzerine dayanamaz. Karanlıkta yüzünü göremediği pelerinli bir adam gelmiştir. Şair tanımadığı bu kişiden ürker. Ancak bir süre sonra adamın konuşmalarından onun şeytan olduğunu anlar. Şeytanla aralarında karşılıklı bir çekişme başlar.
Eseri incelemek ve satın almak için tıklayın.
Necip Fazıl'ın aynı adlı eserinden uyarlanan filmde, iki arkadaşın inanç üzerine yaptığı tartışmalar konu edilir. Kenan, Allah'ın varlığına inansa bile dinlere mesafeli yaklaşır. Bu düşünceleriyle ilgili biriyle konuşmak ister. Bir gün camiye gider. Dua eden Mehmet'le karşılaşır ve tanışırlar. Ona inanç ile inançsızlığı karşılaştırmak istediğini söyler. Bu konulara çok hâkim olan Mehmet, Kenan'la arkadaşlık yapmaya başlar. Böylece iki arkadaş her gün buluşarak din ve inanç üzerine sohbet ederler. Mehmet, Kenan'ı birçok konuda ikna etmeye çalışırken, ikili arasında beklenmedik bir olay yaşanacaktır.
Necip Fazıl'ın bilmediğimiz, okumadığımız Büyük Doğu'da tefrika edilen ama tamamlanmayan iki oyunu daha var: Sır (1946) ve Kumandan (1971).
Kumandan oyunu özeti:
Kumandan oyununda olay, bir denizaltında geçer. Ana karakterler ise, sağlam karakteri ve ağırbaşlı hareketleri ile çevresinden takdir toplayan Yüzbaşı ve her zaman Yüzbaşı'nın gölgesinde kalmış, zaaflarından kurtulamamış olan Teğmen. Bir görev esnasında, denizaltı bozulur. Yardım çabaları her defasında sonuçsuz kalmıştır. Artık sadece 3 saatlik oksijene sahip olan denizaltındaki görevliler panik olurlar. Yüzbaşı onları sakinleştirmeye çalışır. Teğmen ise, ölüm karşısında sağlam bir duruş sergileyemez. Üstelik Yüzbaşı'nın bu durumda daha sakin olmasını sağlayan Allah inancı konusunda da daha önce neredeyse hiç düşünmemiştir. Oyun esnasında, bir önceki gün yaşananlara da parça parça tanık olur seyirci. Teğmen'in nişanlısı ve kız kardeşi Yüzbaşı'na hayrandırlar. Öyle ki, nişanlısı nişanı atar, Yüzbaşı'na olan aşkını itiraf eder.
Bu yönüyle Kumandan, bir yandan olay örgüsüyle izleyiciyi meraklandıran, bir yandan da insan olmanın getirdiği zaaflarla dalga geçen bir oyun.