Noktalama işaretlerinin kısa tarihi
Noktalama işaretleri aslında yazılarımızın görünmez kahramanları. Antik Yunan'dan Rönesans'a, Rönesans'tan Tanzimat Devri'ne kadar uzanan bir sürece sahip. Onlar olmasa anlama güçlüğü çekecek ve algılayabilmek için başka yollar deneyecektik. Noktalama işaretleri yokken, insanlar farklı yollar denediler ve bu deneyimler sonunda dil bilgisi kurallarını buldular. Sizler için noktalama işaretlerinin tarihi serüvenini derledik.
🔸Her şeyden önce düz çizgi vardı. Noktalar kümesinden oluşan bir çizgi düşünün ve bunu nokta yerine kullandığınızı. Paragrafos ismi verilen bu çizgi, noktanın atası sayılabilecek ilk işaretti.
🔸Milattan önce 300'lü yıllarda papirüslerde karşılaşılan paragrafos yeni bir konuya geçildiğinde satırın başına konurdu. İddiaya göre Aristoteles gibi isimlerin bildiği tek noktalama işareti buydu.
(X) Büyük tartışmaların utangaç işareti: Noktalı virgül
🔸Bugün kullandığımız noktalama işaretlerinin mucidi ise MÖ. 2 yüzyılda yaşamış olan Aristophanes'ti. İskenderiye'de yaşayan Bizans dil bilgini, kurduğu noktalama sisteminde 'distinctiones' adı verilen üç noktayı kullandı.
🔸O dönem Bizans'ın da atası olan Byzantium'a bağlı dil bilimci Aristophanes, aynı zamanda bugün kullandığımız noktanın virgülün ve noktalı virgülün de ilk formlarını ortaya koydu. Ayrıca Yunancada hâlâ kullanılan aksan işaretlerini de ilk kez Aristophanes geliştirmişti.
(X)*Byzantium: İstanbul şehrinin kent olarak ilk atası ve Konstantinopolis'ten önceki adıdır.
Aynı zamanda orada kurulmuş şehir devletinin adıdır.
🔸Romalılara baktığımızda orada kullanılan tek noktalama işaretinin "interpuncta" denilen ufak bir nokta olduğunu görürüz. Bu işareti resmi yazıt, madalya, para, bina ve tarihi yapıların adlarında kullanılır. Antik Yunan'da ise noktalama işaretlerinin esamesi okunmaz.
🔸Yazı sistemi farklıydı; 'scriptio continua' adı verilen hiçbir duraklama işareti kullanılmadan, kelimelerin bitişik yazıldığı bir sistemdir. Milattan sonra 600-700'lü yıllarda boşluk bırakma yaygınlaşmaya başladıysa da 600'lü yıllardan önce asıl sorumluluk okuyuculuk yapan kişilere düşer.
🔸Metinleri okuyucu denen kişiler, kendi uzmanlık düzeyine göre vurgu ve tonlama yaparak okur aynı zamanda yorumlar. Yani metin okunurken noktalanır. Tabii okuyuculardan bazıları günümüzdeki gibi olmasa da kendince işaretler koyarak işini kolaylaştırmaya çalışır.
🔸İlginçtir ki Aristophanes'ten çok sonra Rönesans Avrupasında matbaanın gelişimiyle beraber hareketli harfler dönemi başlar. Bu da kendine has yeni bir yazı sisteminin doğmasını sağlar.
🔸Kanuni Sultan Süleyman ile mektuplaşmasıyla bildiğimiz Fransa Kralı Fransuva'nın matbaacısı ve aynı zamanda tipografinin de babası sayılan Claude Garamond, Yunan alfabesinde bulunan işaretleri, matbaaya aktarmıştır.
(X) *Tipografi nedir?
(X) Tipografi harf ve sembolleri kullanarak yapılan yazı sanatıdır.
(X) Yazı tipi, punto büyüklüğü, satır uzunluğu, satır arası boşluk
ve benzer etkenlerin kombinasyonları ile yapılır.
🔸Kur'an-ı Kerim'in nüzulünden sonra gereken yerlerde karışıklıkları önlemek için i'rab alameti denilen nokta kullanılmıştır. Bildiğimiz harekeler de yine bu dönemden sonra kullanılmaya başlanmıştır.
(X) BİR BİLGİ
(X) Osmanlı devrinde noktalama işaretlerinin adları:
(X) Virgül: Fasıla
(X) Soru işareti: İstifhamiyye