Orhan Veli’nin en çok sevilen 30 şiiri
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın deyimiyle şiirimize tatlı anlaşmazlığı ve lezzeti getiren, Türk şiirinin en özgün ve yenilikçi şairlerinden olan Orhan Veli, eserlerinde hicivsel bir üslupla mizah ögelerinden yararlandı. Ağır sanat ifadeleri, kalıplaşmış benzetmeler yerine, daha basit ve yalın olan halk dilini kullanmayı benimsedi. Özellikle İstanbul'a olan hayranlığını dile getiren Orhan Veli'den 30 şiiri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgâr esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı."
◾ Ailesi ona "Ahmet Orhan" adını verdi. Soyadı Kanunu'ndan sonra aile "Kanık" soyadını aldı.
◾ Kanundan önce, babasının adındaki "Veli"yi sahiplenen Ahmet Orhan, "Orhan Veli" olarak tanındı.
"İstanbul'da Boğaziçi'nde
Bir garip Orhan Veli'yim
Veli'nin oğluyum
Tarifsiz kederler içindeyim
Urumeli Hisarı'na oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum
İstanbul'un mermer taşları
Başıma da konuyor martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları
Edalım...
Senin yüzünden bu halim."
◾ Bir kız kardeşinin henüz 1 yaşına gelmeden vefat ettiği belirtilen Orhan Veli'nin, Adnan Veli ve Füruzan (Yolyapan) isimli 2 kardeşi daha oldu.
◾ Çocukluğu Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir'de geçen Orhan Veli, mütareke sırasında Akaretler'de bulunan Anafartalar İlkokulu'nun ana sınıfına devam etti.
◾ 7 yaşındayken son Halife Abdülmecid'in Yıldız Sarayı'nda düzenlediği düğünde sünnet edildi. İlkokula, Galatasaray Lisesi'nde yatılı olarak başladı.
◾ Edebiyatla tanışması bu yıllara dayanan şairin ilk hikayesi, "Çocuk Dünyası" isimli dergide basıldı.
"Cep delik, cepken delik,
Kol delik, mintan delik,
Yen delik, kaftan delik,
Kevgir misin be kardeşlik!"
◾ Cumhuriyetin ilanından sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefliğine atanan babasının Ankara'ya tayininden sonra Orhan Veli, ilkokulu Ankara Gazi İlkokulu'nda tamamladı.
◾ Ortaokulu, Ankara Erkek Lisesi'nde okuyan Orhan Veli Kanık, lise yıllarında hocaları Ahmet Hamdi Tanpınar, Rıfkı Melul Meriç, Halil Vedat Fırtınalı ve Yahya Saim Sinanoğlu'nun ilgisini gördü.
◾ Ortaokul döneminde Garip akımını birlikte başlatacakları Oktay Rifat Horozcu ile arkadaş olan Orhan Veli, bundan birkaç yıl sonra Halkevlerinde bir müsamere sırasında Melih Cevdet Anday ile tanıştı.
"Handan, hamamdan geçtik,
Gün ışığında hissemize razıydık;
Saadetinden geçtik,
Ümidine razıydık;
Hiçbirini bulamadık;
Kendimize hüzünler icat ettik,
Avunamadık
Yoksa biz…
Bu dünyadan değil miydik?"
◾ Orhan Veli, ilk yazılarını lise yıllarında çıkardığı "Sesimiz" adlı okul dergisinde yayımladı. Bu dönemde aruz veznini kullandı.
◾ İlk şiirleri Nahit Sırrı Örik'in teşvikiyle dönemin en önemli edebiyat dergilerinden "Varlık"ta yayımlandı. Orhan Veli, İnsan, Ses, Gençlik, Küllük, İnkılapçı Gençlik dergilerinde de şiirlerine yer buldu. Şiirlerini zaman zaman "Mehmet Ali Sel" takma ismiyle yayımladı.
Orhan Veli'ye paltosunu sattıran dergi: Yaprak
"Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum..."
◾ İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne 1932 yılında giren ve bir süre okuyan Orhan Veli, Galatasaray Lisesi'nde öğretmen yardımcısı olarak görev aldı. Okulu tamamlayamayan Orhan Veli, 1936'dan 1942'ye kadar, Ankara PTT Genel Müdürlüğü Telgraf İşleri Reisliği Milletlerarası Nizamlar Bürosu'nda çalıştı.