Reşat Nuri Güntekin'in okunması gereken kitapları
Hayatımızı değiştiren klasikler… Bakış açımızı değiştiren roman kahramanları… Ufkumuza yön veren Reşat Nuri Güntekin'in kitapları yazıldığı dönemden bugüne bir asır geçmesine rağmen etkisini bir an bile olsun kaybetmedi. Usta kalemin kitapları basılmakla kalmayıp beyazperdeye ve dizilere uyarlandı. Sizlere vefatının 62'inci yıl dönümünde Reşat Nuri Güntekin'in mutlaka okumanız gereken 10 kitabını derledik.
Giriş Tarihi: 24.11.2019
17:40
Güncelleme Tarihi: 24.11.2019
17:45
"Bir ışık olmalı ki, gönüllerin içinde gizlenen güzellikleri aydınlatsın, tıpkı güzel bir manzarayı biran da aydınlatan güneş ışığı gibi. Hâlbuki böyle bir ışık daha keşfedilmedi."
'Harabelerin Çiçeği', Reşat Nuri Güntekin'in 'Cemil Nimet' takma adıyla yazdığı, 1918'de tefrika edilen ilk romanı. Yoksul insanların sımsıcak, içten gülümseyişlerinden ışıyan bir güzelliğin çerçevesi. Çelişkiler, düşler, özleyişler ve acımasız bir hayatın zorlukları. Acılar ve sevinç. Umut ve sevgi. İnsanca yaşamanın anlamını resmeden bir eser.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Ümit olsa da olmasa da sonuna kadar dayanmaya mecburdum."
Yaprak Dökümü eserinde Reşat Nuri Güntekin, bir memur ailesinin gelir darlığı ve ahlâk düşkünlüğü içerisinde parçalanıp çöküşünü, ustalıklı bir dille anlatıyor. Toplumsal yönü ağır basan bir roman. Eski görenek ve ahlâk anlayışına bağlı kalan bir küçük bürokratın, değişen sosyoekonomik koşulların belirlediği yeni hayatını yadırgaması başarıyla sergileniyor.
Defalarda film ve dizilere uyarlanan Reşat Nuri'nin bu yapıtı, cumhuriyetin ilanından önce Batılı bir yaşam özlemi içinde olan ve onlar gibi yaşamaya çalışan İstanbullu bir ailenin karşılaştığı çıkmazlarla kaçınılmaz sonunu anlatır. Eser, özenti yaşamın sonucunda kendi toplumuna yabancılaşan ve çatışan Batılı kültür ile geleneksel kültür arasında bocalamalar karşısında bir ailenin dağılmasını konu edindi.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Görünmeyen bir kuş uçarken kanadıyla Züleyha'nın göğsüne çarpmış gibi oldu."
Eski Hastalık, Reşat Nuri Güntekin'in en ustalıklı romanlarından biridir. Aşk, tutku, sadakat, vefa kavramları çevresinde dönen, çok iyi kurgulanmış, güçlü ve zengin roman kişilikleriyle çarpıcı bir kitap. İstanbul'da, başka bir erkekle birlikte geçirdiği trafik kazasından sonra, genç kadın, kocasıyla birlikte yine taşraya doğru yola çıkar.
Kitabın ana konusunu farklı kültürler çerçevesinde yetişmiş iki insanın hayatlarını birleştirmeleri sonucunda meydana gelen mutsuz bir evlilik; aşk, tutku, sadakat ve vefa kavramları çevresinde dönen olaylar teşkil eder.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Biz, iki yıldız kadar birbirimize uzağız!"
Tanrı Misafiri; Reşat Nuri Güntekin'in Türkiye toplumunun her kesiminden eşsiz insan manzaralarını ustalıkla sunduğu hikâyelerini kapsar. Hikâyelerin adları bile yazarın geniş yelpazesi hakkında fikir vericidir: Tanrı Misafiri, Yasaminli Yuva, Deniz Banyosu, Münzevinin Esrarı, Yanakları Taksimi, Gece Ziyaretçileri, Su Çekme ve Bulaşık Yıkama, Şapka Duası, Bir Aile Meselesi, Medeni; Günahlar, Bir İstifa, Bir Centilmen, Porselen Çay İbriği, Hatıra Defteri, Kesatlık, Bir Modern Genç Kız, Sinema, Çocuk ve Sokak, Biçilmiş Kaftan, Bir Artist, Diplomasız Doktor, Hasta Çocuk, Bir Gümrük Kaçakçılığı.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"Siz yalnızlığın hakikî mânasını bilmiyorsunuz... İnsan yalnızlığı hariçte değil kendi içinde aramalı."
Reşat Nuri'nin bu eseri psikolojik çözümlemeleri, Anadolu'nun gerçeklerini yansıtmadaki ustalık ve içtenliğiyle yoğunlaşan bir roman. Güntekin, bu kitabında halktan kişileri başarıyla tipleştiriyor. Yıllar yılı, toplumumuzda kadınlara bakışın yanlışlığını ibretle gözler önüne seren bir eser. Reşat Nuri'nin en çok okunan kitaplarından olan Bir Kadın Düşmanı eserinin bir özelliği de yazarın mektup biçiminde yazdığı tek romanı olmasıdır.
Usat yazarın bu eserinde güzel olduğu kadar zeki ve kurnaz bir kız olan Sara ile kadınlara düşman gibi gözüken bir erkek olan Homongolos, hayat hikâyesinden kesitler anlatılır. Kız, kadın düşmanı olarak bilinen erkeği, niçin kadınlara düşman olduğunu anlamaya, onu kendine âşık etmeye çalışır. Homongolos ise bu davranışa değişik yöntemlerle karşı koyar. Böylece bu roman vasıtasıyla Anadolu erkeğinin kadına bakışı yansır. Aslında eser, geçen zaman içinde kadın-erkek ilişkilerinde nereden nereye geldiği irdelenir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…