Sezai Karakoç'a göre şair kimdir, şiir neye denir?
Sezai Karakoç, şiir anlayışı üzerine oldukça derin fikirler öne sürmüş bir edebiyatçımızdır. Poetikasının önemli kısmını şiir ve şairliğe ayırır. İkinci Yeni'nin diğer kalemlerinin aksine şaire büyük görevler yükler. Karakoç, şairin kim, şiirin ise ne olduğu soruları etrafında kendi şiirinin kalbine giden yolun da ipuçlarını verir. Sizler için Karakoç'un şiirlerinin anlamını, şairler arasındaki duruşunu ve hayata bakış açısını inceledik.
İkinci Yeni şiiri, hem kendinden öncekilerden radikal bir kopuşu temsil etmesi hem sonrakiler üzerinde önemli etkiler bırakması nedeniyle şiir geleneğinde önemli bir döneme, akıma, sürece veya kendi tabirleriyle "bir şiir olayına" tekabül eder. Daha çok, modern şiir ve sanat akımlarından haberdar kentli-küçük burjuva, entelektüel bir şair profili tarafından üretilen İkinci Yeni şiirinin ortaya çıkmasında İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı siyasî, sosyal, kültürel, ekonomik krizinin etkilerini de göz ardı etmemek gerekir.
Bir bakıma özellikle kıta Avrupa'sındaki krizin yansımaları, modernleşme sürecindeki Türkiye'nin siyasî, ekonomik, kültürel ve edebî koşullarıyla birleşince İkinci Yeni benzeri bir şiir anlayışının ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Nitekim birçok edebiyatçı, eleştirmen ve şair tarafından modern Türk şiirinin kalbinde yer aldığı kabul edilen İkinci Yeni şiiri; imgeye dayanan, anlamı sorunsallaştıran, dilsel ve biçimsel deneysellikler içeren avangart bir şiirdir ve sürrealizm, varoluşçuluk, atonal müzik, soyut resim vb. modern sanat akımlarından epey beslenir.
Aralarında ideolojik bir yakınlıktan çok poetik bir kan uyuşması bulunan kentli orta sınıf, entelektüel bir şair topluluğu tarafında üretilen İkinci Yeni şiiri, farklı eğilimlerden şairleri bir araya getirmesi bakımından da oldukça dikkati çekicidir. Topluluğun isim babası Muzaffer Erdost'un ifadesiyle şiirin kendisini kurtarmayı amaçlayan İkinci Yeni şairleri, gerek ideolojik gerek psikolojik gerekse poetik açıdan farklılıklar taşır ve bu farklılıkları dile getirmekten çekinmez. Böylece aralarında -elbette bir kan bağı, simetri ve uyum olmakla birlikte-bireysel farklılıklarını koruyan renkli, zengin, çok sesli bir poetik atmosfer oluşur.
Bu renkli ve çok sesli şiir dünyasının en önemli kalemlerinden biri hiç kuşkusuz Sezai Karakoç'tur. Karakoç, hem dindar kimliği hem politik faaliyetleri hem Doğu medeniyetinin manevî derinliğine vâkıflığı hem de bütün bu birikimi yeni bir şiirsel forma dökebilme yeteneği sayesinde İkinci Yeni şairleri arasında kendine özgü bir yere sahiptir. İkinci Yeni şiirinin belki de eksik kalan Doğulu mistik-geleneksel yönünü tamamlayan Sezai Karakoç, şiirleriyle olduğu kadar poetik değerlendirmeleriyle İkinci Yeni'nin şiir evrenine önemli katkılar yapar.
Tam da bu noktada şiirleri üzerine yüzlerce çalışma yapılan Sezai Karakoç'un poetik yazılarına bakmak ve bu poetik yazılarda onun şair ve şiir kavramlarına yaklaşımını, şairi nasıl vasıflandırdığını, şiiri ise nasıl tanımladığını didiklemek elzem hâle gelir. Böylece Karakoç'un şiirleri daha iyi anlaşılabileceği gibi onun İkinci Yeni şiiri içindeki yeri ve İkinci Yeni şiirine katkıları daha belirginleşecektir.