Sezai Karakoç'un en çok sevilen 20 şiiri
İslami geleneğin son dönemdeki en gür sesi ve "Yedi Güzel Adam"ın en önemli isimlerinden biri olan Sezai Karakoç, bize şiirleriyle yol arkadaşı oldu. Türk edebiyatının önemli yapı taşlarından biri olan Karakoç , şiir ön planda olmak üzere deneme, hikaye, piyes, fıkra, inceleme ve düşünce yazıları gibi pek çok türde eserler kaleme aldı. Monna Rosa şiiri ile efsaneleşen şair, yaşayan en büyük Türk şairlerinden biri olarak gösterildi, aşıladığı birlik bilinci ile büyük bir düşünür olduğunu da ortaya koydu. Sizler için Sezai Karakoç'un en çok sevilen 20 şiirini derledik.
Giriş Tarihi: 11.02.2020
09:14
Güncelleme Tarihi: 23.02.2022
14:06
Donuk Aşk – Sezai Karakoç
"Yine akşam oldu, Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine, Uzaklık aynı gerçi, Her yerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi, Yine akşam oldu orda olduğu gibi, Görebiliyorum seni burdan da, Aynısıydı ordayken de, Uzaklıktan korkmuyorum belki de, Orada da aynıydı uzaklık gerçi Donuklaşmış oldu artık bu, Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi, Galiba ben baştan kaybetmişim, Belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş…"
◾ Rivayetlere göre babası Yasin Efendi'nin Muhammed Sezai adını verdiği, ancak ismi nüfus kayıtlarına yanlışlıkla Ahmet Sezai olarak geçirilen Karakoç, 1933'te Ergani'de dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokulu Diyarbakır ve Maraş'ta parasız yatılı okuduktan sonra, lise öğrenimini Gaziantep'te tamamladı.
Sezai Karakoç şiirinde ölüm
Ötesini Söylemeyeceğim – Sezai Karakoç
"Melekler bir demir parçasının üzerine oturmuşlar Her biri bir damla atıyor aşağıya İşte yağmur bunun için yağıyor Ben bunun için yağmuru seviyorum Yağmur bizim için yağıyor Çalılar için Süleymanın tabancası için Kalkıp gidin kırmızı kiremitler üzerine Bizim tahta evîn üzerine yağmur yağıyor"
◾ Monna Rosa şiiri ile efsaneleşen şair, yaşayan en büyük Türk şairlerinden biri olarak gösterildi, aşıladığı birlik bilinci ile ne kadar büyük bir düşünür olduğunu da ortaya koydu.
SEZAİ KARAKOÇ NECİP FAZIL'LA NASIL TANIŞTI? OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
"Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden Denize karşı küçüle küçüle giden evleri İnce ince karşılardın olağan karşılardın Şen dünya içinde şen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen"
◾ İkinci Yeni akımıyla şekil ve imge yönünden benzer tarzda şiirler yazan Karakoç, kimilerince bu akıma dâhil edilmişken, kimilerince de içerik yönünden farklılıklar taşıdığı için bu akımın dışında tutuldu.
Sezai Karakoç: Oruç Ülkesi
"Sen geldin ve benim deli köşemde durdun Bulutlar geldi ve üstünde durdu Merhametin ta kendisiydi gözlerin Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu Bulutlar geldi altında durduk Konuştun güneşi hatırlıyordum Gariptin yepyeni bir sesin vardı Bu ses öyle benim öyle yabancı Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı"
◾ Bütün bu tartışmaların dışında kalan Karakoç, kendine has üslubuyla imgeli şiirin büyük şairi oldu. Batı veya Doğu ya da tüm kavramlar onun şiirlerinde İslam'ın süzgecinden geçen bakış açısıyla yansıtıldı.
Sezai Karakoç'un Batı dünyasına yönelik tespiti
Monna Rosa -IV- Ve Monna Rosa – Sezai Karakoç
"Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara "Tanrım dokun bana; kendi aşkına dokun"
◾ Çok sayıda düşünce ve araştırma eserine imza atan Sezai Karakoç, 1960 ve 1971 yılları arasında Diriliş dergisini dönemsel sayılar halinde yayımladı.
SEZAİ KARAKOÇ'UN MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN KİTAPLARINI ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN