Sosyal hayatın divan şiirine yansıdığı beyitler
Divan edebiyatı hemen her nazım türünde ve birçok beytinde sosyal hayata dair izler taşımaktadır. Divan edebiyatı araştırmalarında göz ardı edilen sosyal hayata dair unsurlar aslında yazıldıkları dönemlere ve günlük hayata dair ciddi bilgiler ihtiva eder. "Halktan kopuk" iddiasıyla kendisine çıkış yolu bulan eleştirilerin aslında yersiz olduğunu görüyoruz. Nitekim beyitleri incelediğimizde divan şiirinde sosyal hayatın birebir yansımalarını bulabiliyoruz. İşte sosyal ve toplumsal hayatın divan şiirine yansıdığı o beyitler…
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Zülfi hattıyla ne yüzden oldı yâ Rab hem-nişîn
Resmidür hod 'akrebün dirler ki reyhândan kaçar"
Adni
Zülf: Saç
Hat: Sevgilinin ayva tüyleri
Hod: Kendi
Hem-nişîn: Arkadaş
Ey Allah'ım! Saçları ayva tüyleriyle hangi sebepten ahbap oldu; oysa düsturdur söylenir 'akrebin kendi reyhandan kaçar'.
Halk arasında reyhanın akrebi kaçırdığına ve akrebin zehrine iyi geldiğine dair bir inanış vardır. Sevgilinin saçları güzelliğini örttüğü, kıvrım kıvrım ve siyah olduğu için kimi zaman akrebe de benzetilmiştir. Sevgilinin saçı divan şiirinde fitne, tuzağı çağrıştırdığı için, akrep gibi tehlikeli ve uzak durulması gereken unsurlardandır. Sevgilinin saçı akrebe benzetilirken yanaklarındaki ayva tüyü ise reyhana benzetilmiştir. Şair bu beyitte reyhanın akrebi kaçırdığına dair olan toplumsal inancının altını çizer. Sevgilinin akrep saçı ve ayva tüyleri reyhanın, nasıl dost olabildiğini bu inanç üzerinden sorgular.
Eskiden bir saklama yöntemi olarak, elma, ayva, armut, üzüm gibi bazı sebze ve meyvelerin çürümelerini önlemek veya soğuktan korumak için pamuğa sarılarak saklanırdı. Kışın bu meyve ve sebzeler yenmek veya hamilelere istedikleri zaman verilmek üzere saklandıkları yerlerden çıkarılırdı. Teknolojinin gelişimi, saklama yöntemlerini kolaylaştırmasına rağmen günümüzde halen bu yöntem uygulanmaktadır. Şair sararmış çehresini, sevgilisi istediği zaman ona sunabilmek için "pamuğa sarılmış bir ayva" gibi saklamaktadır.