Steinbeck'in yaşadığımız dünyaya ışık tutan İnci romanından mesel niteliğindeki alıntılar
John Steinbeck'in eserleri, insanoğlunun umudunun, var olma direncinin seyreldiği bir tarih anında, gerçek umudun türküsünü olarak karşımıza çıkar. Çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla yansıtan Steinbeck'i doğum yıldönümünde, yoksul insanların yaşam koşullarını anlattığı İnci romanından mesel niteliğindeki alıntılar ile hatırlıyoruz.
"Kino kolunu geriye çekti ve inciyi olanca gücüyle denize savurdu. Juana'yla birlikte batan güneşin ışığında incinin parıltılar içinde göz kırparak uçup gidişini izlediler. Uzaklardan hafif bir şıpırtı geldi. Gözlerini o noktaya dikip , uzun süre öylece yan yana durdular... İncinin ezgisi bir fısıltı halini aldı, sonra da duyulmaz oldu..."
Başka ne yapabilirdim ki? Dolandırıcı bu herifler.
Juas Tomas ağır ağır salladı başını. Ağabeydi o. Kino ondan öğüt bekliyordu. 'Anlamak güç,' dedi. 'Ta beşikten mezara dolandırıldığımızı biliyoruz. Yine de yaşamayı sürdürüyoruz. Sen yalnızca inci alıcılarına meydan okumadın, bütün bir yapıya, bütün yaşam biçimine meydan okudun. Senin adına korkuyorum.'
Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen John Steinbeck'in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Tomris Uyar'ın sunuş yazısında belirttiği gibi, "İnsanoğlunun umudunun, var olma direncinin seyreldiği bir tarih anında olanca görkemiyle gerçek umudun türküsünü söylemiştir. Tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun." Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir.