Türk lehçelerinde "afet, felaket"
Doğal afetler, insanların müdahalesi dışında gerçekleşen ve büyük yıkım ve hasarlara sebebiyet veren tabiat olaylarıdır. Sel, deprem, heyelan, tsunami, yangın gibi doğal afetler insanlara ve insanlığa tarih boyunca büyük zarar verdi. Bu felaketlere, tarih boyunca acı tecrübeler edinilerek çeşitli isimlendirmeler verilmiştir. İşte, Türk lehçelerinde afet ve felaket kelimelerinin karşılıkları...
Önceki Resimler için Tıklayınız
UYGUR TÜRKÇESİ
Afet/ felaket - Apät/ palakät
🔹 Güneydoğu Türkçesinin temsilcisi olan Uygur Lehçesi, başta Doğu Türkistan'daki Uygurlar olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşamalarını sürdürmekte olan Uygurlarca kullanılmaktadır.
🔹 Afet kelimesi ile felek kökünden türeyen Arapça "felaket" sözcüğünün karşılığı "apät/ palakät" olarak karşılık bulmaktadır.
ÖZBEK TÜRKÇESİ
Afet/ felaket - Afät/ fälakät
🔹 Güneydoğu grubunun temsilcisi olan Uygurlar, bugün ağırlıklı olarak Özbekistan Cumhuriyeti'nde yaşamaktadırlar. Özbek Türkçesi ise kendi cumhuriyetinde yaşayan halkı ve Pakistan, Türkiye gibi ülkelere göç eden Özbek Türkleri tarafından konuşulmaktadır.
🔹 Özbek Türkçesinde "afet/ felaket" kelimelerini, "afät/ fälakät" sözcükleriyle karşılık bulur.
BAŞKURT TÜRKÇESİ
Afet/ felaket - Afät/ fälâkät
🔹 Kuzeybatı sınıfını temsil eden bir diğer lehçe olan Başkurt Türkçesinde "afet ve felaket" kelimelerini karşılamak için "afät/ fälâkät" sözcükler kullanılır.
KARAÇAY- MALKAR TÜRKÇESİ
Afet/ felaket - Hadagalık
🔹 Arapça "felek" kökünden türeyen felaket kelimesinin ilk anlamı, "büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, bela" ikinci anlamı ise, "çok kötü" üçüncü anlamı, "şaşırtıcı, hayrete düşürücü" manalarına gelmektedir.
🔹 Kafkas Türklerinden olan Karaçay Malkar halkının kullandığı bu lehçede, afet/ felaket kelimesini, "hadagalık" sözcüğü karşılamaktadır.