İslam dünyasının insanlığa armağan ettiği 20 keşif
Endülüs'ün en büyük tıp doktoru olan Zehrâvî'nin, 30 ciltten oluşan "Kitab el-Tasrif" adlı tıp kitabı ile cerrahi tarihinin birçok ilkini keşfettiğini biliyor muydunuz? Ya da El İdrisî'nin Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfetmeden çok önce, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'yı gösteren bir harita çizdiğini? Sizler için İslam dünyasının insanlığa armağan ettiği 20 keşfi derledik.
Giriş Tarihi: 31.01.2019
09:39
Güncelleme Tarihi: 31.01.2019
12:59
Zamanın önde gelen cerrahı Ebû'l-Kasım Zehrâvî, iki yüzün üzerinde cerrahi alet geliştirerek tıp biliminde çığır açtı. Bu aletleri 21.yüzyıl hastanelerinde kullanılan modern aletlerden ayırt etmek neredeyse imkânsızdır. Ayrıca Endülüs'ün en büyük tıp doktoru olan Zehrâvî, 30 ciltten oluşan "Kitab el-Tasrif" adlı tıp kitabı ile dünya cerrahi tarihine en büyük katkılar yaptı.
Batıda Abulcasis adıyla tanınan meşhur cerrah Ebû'l-Kasım Zehrâvî Et-tasrif adlı tıp ansiklopedisini yazdı. Et-Tasrif içerisinde yer alan ''Cerrahi Üzerine'' başlıklı bölümde iki yüzün üzerinde cerrahi alete ilişkin açıklama vardır. Bu eser, tıp tarihinde cerrahi aletlerin resimli olarak açıklandığı ilk eserdir. Avrupa'da yapılan cerrahi müdahaleler, Zehrâvî'nin cerrahi alet çizimleri sayesinde arttı.
Zehrâvî idrar yolu taşları konusunda sayfalarca araştırma yaptı ve bu taşları ezerek kırmak için matkap adında bir alet tasarladı. Zehrâvî bugün dahi, cerrahiyi anatomi bilgisine dayalı bağımsız bir ilime dönüştüre önce bir bilim insanı olarak hatırlanmaktadır. Yaptığı cerrahi alet çizimleri, tıbba olan hizmetlerini ilelebet canlı tutacak bir yenilikçilik örneği olup, haleflerinin çalışmaları üzerindeki etkisi bunun en açık delilidir.
İkinci Dünya Savaşı'ndaki şifre kırıcılar, kelime tekrarı analizini açıklayan ve kriptografinin temellerini atan Bağdatlı çok yönlü bilim insanı Kindi'nin başlattığı şifre kırma geleneğini takip etti.
Kur'an-ı Kerim'in Arapça metnini yakından inceleyen Kindi, Kur'an'a özgü harf sıklığını fark ederek kriptografinin temellerini attı.
Câbir bin Hayyan, günümüzde kullanılan imbikle damıtma işlemini geliştirdi. O dönem Müslümanlar, gül suyu, esans ve tıbbi amaçlı sıvılar üretiyordu. Bu sayede günümüzde, damıtma sayesinde plastikten petrole kadar birçok ürün elde edebiliyoruz.
Günümüzde damıtma laboratuvarlarında hala kullanılan damıtıcı imbiğini, 8. yüzyılda ilk kez geliştiren Cabir'dir. Damıtma sürecinde ihtiyaç duyulan sıvıları soğutmak suretiyle yoğunlaştıran imbiğin adı, Arapça damıtıcının başlığı anlamınada kullanılan el-imbik kelimesinden gelir.
Ayrıca Cabir, maddelerin atomik yapısını inceleyip deneyler yaparak, tepkimelerin belirli kütlelerin belirli kütlelerle reaksiyona girdiğini söyledi.
Suriye ve Kudüs Kalelerinin düşmana geçit vermeyen tasarımı, yuvarlak kule, ok mazgalı, barbakan, serkendaz, parapet ve kale mazgalı gibi kilit unsurlarıyla Batı'da taklit edilmeye başlandı.
Haçlılar 12. yüzyılda Selahaddin Eyyubi karşısında çok önemli savaşları kaybetmeden önce, Hristiyan askeri kulelerinin çoğu kare şeklindeydi. Selahaddin Eyyubi'nin yuvarlak kulelerini gören Haçlılar, yandan gelecek saldırılara davetiye çıkaran kare şeklindeki kule tasarımının en iyi seçim olmadığını anladılar.
Kral II. Roger, İdrisi'den bir harita yapmasını istedi. 'Roger'in Kitabı' adında yetmiş haritalık bir atlas hazırlayan İdrisi, Müslümanlara Dünya'nın yuvarlak olduğunu gösterdi. Ayrıca İdrisi, bu hususu vurgulamak için dünya küresi yaptı.
İdrisi, Dünya'nın çevresini 22,900 mil olarak hesapladı. Dünyanın çevresinin ekvator noktasında 24,902 mil olduğu düşünülürse, İdrisi bu hesaplamasında fazla yanılmamıştı.