10 Hadis ile Zikir ve Maneviyat
Bütün ibadetlerin özü, Allah'ı zikretmek; gayesi ise O'nu anmak ve hatırlamaktır. İbadetler, insanın ruhunu arındıran, kalbini yumuşatan ve manevi hayatını diri tutan en önemli vesilelerdir. Namaz da bu zikrin en güçlü ifadelerinden biridir. Rabbimiz, O'nu anmamız ve zikretmemiz için namaz kılmamızı emretmiştir: "Beni anmak için namaz kıl." (Tâhâ, 20/14) Zikir, kulun Allah'a yakınlaşmasını sağlayan en etkili ibadetlerden biridir. Kalbi huzura kavuşturur, ruhu besler ve insana manevi bir güç kazandırır. Peygamber Efendimiz (SAV), zikir ve maneviyatın önemini birçok hadis-i şerifte bizlere bildirmiştir. İşte zikir ve maneviyatın faziletini anlatan 10 hadis...
🔸
Ebü'd–Derdâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (SAV) ashabına:
"Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?" diye sordu. Onlar da:
"Evet, söyle" dediler. Resul–i Ekrem de:
"Allah Teâlâ'yı zikretmektir." buyurdu.
(Tirmizî, Daavât 6. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 53)
🔸
Abdullah İbni Büsr (RA) şöyle dedi:
Bir adam Resul–i Ekrem'e (SAV) hitaben:
"Yâ Resulallah! İslâmiyet'in emirleri çoğaldı. Bana sıkı sıkıya yapışacağım bir şey söyle" dedi. O da:
"Dilin hep Allah'ı zikretsin!" buyurdu.
(Tirmizî, Daavât 4. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 53)
🔸
Ebû Mûsâ el–Eş'arî'den rivayet edildiğine göre Peygamber (SAV) şöyle buyurdu:
"Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir."
(Buhârî, Daavât 66)