Bilime yön veren Müslüman alimler ve icatları
Bugünkü teknolojinin temelleri, yüzlerce yıl önce Doğu'nun saraylarında, rasathanelerinde ve medreselerinde Müslüman bilim adamları tarafından atıldı. Bu alimler, icatlarıyla tüm dünyayı etkileyerek bilime yön verdi. Meryem el Usturlabi'den Cezeri'ye, İbni Sina'dan Aziz Sancar'a dünya tarihine yön veren bilim insanlarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 29.02.2020
17:42
Güncelleme Tarihi: 29.02.2020
18:01
BİLİMİN TEMELİNİ OLUŞTURAN MÜSLÜMAN BİLİM İNSANLARI
Bugünkü teknolojinin temelleri, yüzlerce yıl önce Doğu'nun saraylarında, rasathanelerinde ve medreselerinde Müslüman bilim adamları tarafından atıldı. Doğu'nun Aklına Hakim İnsanları (DAHİ) projesi ile Türk ve İslam tarihine yön veren bu bilim insanlarını gelecek nesillere tanıtmak ve yön göstermeleri açısından Esenler'de sergi çalışmasıyla bir araya geldi. Sergide, edebiyattan felsefeye, astronomiden geometriye, müzikten botaniğe her bir dalda buluşlar yaparak bilimin temelini oluşturan 50 ilim ve bilim insanının yer aldı.
Sergide Cezeri, Biruni, Ali Kuşçu'nun yanı sıra Fuat Sezgin, Aziz Sancar gibi pek çok bilim insanı yer alıyor. Sizler için bu sergide yer alan Müslüman alimleri ve icatlarını derledik.
Dünyanın ilk Müslüman kadın mucidi olan Meryem el Usturlabi, 10 yüzyılda yaşayan bir gökbilimciydi. Asıl adı Meryem el-İcliyye olan âlim, Bağdat'ta ünlü bir usturlap yapımcısının çırağı olan babasının öğrencisiydi.
Yaşadığı dönemde yaptığı usturlaplarla tanınan Meryem el Usturlabi'nin icatları kolay taşınan, sezgisel ve esnek yapıdaydı.
Usturlabı geliştirdiği bu karmaşık yapılı icat ile Bağdat'ın idarecisi Seyfüddevle'nin dahi takdirini kazandı. Meryem el-İcliyye bunun üzerine saraya davet edildi ve onun desteğini de aldı.
Sarayın hizmetinde çalışmaya başlayan Müslüman bilim insanı, burada yönetimin sipariş ettiği usturlapları imal etmeye başladı.
El-İcliyye, Suriye'nin kuzeyindeki Halep şehrinde usturlap imal ediyordu. Meryem İcliyye, günümüzde saat, pusula, navigasyon cihazları başta olmak üzere; zaman, mesafe ölçümüne yarayan ve astronomik hesaplarda kullanılan pek çok cihazın atası olan usturlabı geliştirerek çağlar aşan bir bilim insanı olduğunu gösterdi.
Yaptığı usturlap ile gök cisimlerinin yüksekliğini ölçmeyi başardı. İcliyye, usturlaba eklediği yeni özellikler ile çığır aştı. Geliştirdiği usturlaplarla ölçümler yaprak bilim dünyasına katkıda bulunan ilk Müslüman kadın mucit oldu.
Usturlap, Grekçe astron (yıldız) ve lambanein (almak, yakalamak, ölçmek) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan astrolabos veya astrolabon kelimelerinden türetilmiştir.
Usturlap; teknik anlamıyla küresel astronomi problemlerini çözmek, gök cisimlerini veya herhangi bir yüksekliği ölçmek, gündüz ve gece saatlerini belirlemek, şehirlerin enlem ve boylamlarına göre kıble yönünü tespit etmek gibi teorik ve pratik birçok amaçla kullanılan bir tür astronomi aletidir.
ASTRONOMİ TARİHİNİN EN POPÜLER ALETİ: USTURLAP
13. yüzyılda yaşayan Müslüman bilim insanı Cezeri, sibernetik alanının en büyük dâhisiydi. Batı dünyasında Cazari (Gazari) olarak bilinen "Ismail Ebul-Iz Bin Razzaz El-Cezeri" Mezopotamya (Cizre) Tor (Dağ kapı) mahallesinde 1153 yılında dünyaya geldi.
Ortaçağın en önemli mühendisi El Cezeri, önce Diyarbakır ve Hasankeyf'te, Artuklu Sarayı'nda başmühendis olarak çalıştı.
Şeref ve onur babası anlamında Ebul-iz lakabını taşıyan Müslüman alim, eşsiz icatlarıyla dünyaya nam saldı. Bundan dolayı, Cezeri'ye "zamanın harikası" anlamında Bediuzzaman denildi.