Arama
Duanın kabul edilmesi için dikkat edilmesi gerekenler
Kulun Rabbi karşısında duyduğu acziyeti ifade eden dua kavramı, müminlerin hayatında merkezi bir yer tutar. Yaratılanlar içinde en mükemmel varlık olan insan, Rabbine ulaşma arayışındadır. Bu arayışın en güzel duraklarından birisi de duadır. Dua, kul ile Rabbi arasındaki irtibatı sağlayan özel bir ibadettir. Peki duaların kabul edilmesi için yapılması gerekenler var mı? Ayet ve hadislerin ışığında duanın kabul edilmesi için dikkat edilmesi gerekenleri araştırdık.
🔹 Dua ederken Allah Teala (CC) insan şuurunun yegâne konusu olmalı, başka yönelişler kalpten silinmelidir. Böyle bir durum, insan vicdanını temizler ve onun gönlünü Allah'a (CC) açık bir hale getirir. Kur'an-ı Kerim'de bu husus, kişinin "dini Allah'a has kılması" olarak ifade edilmiştir.
"O diridir, O'ndan başka tanrı yoktur. Şu halde içten bir dindarlık ve bağlılıkla O'na dua edin. Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur."
Mü'min Suresi 65. Ayet
Mü'min Suresi 65. Ayet Tefsiri
◾ Allah'a nisbet edilen bütün tesirler, yetkiler ve lutuflar öncelikle O'nun hayat sıfatına sahip olmasıyla izah edilebilir. Cansız bir varlıktan (meselâ kendilerine tanrısal nitelik ve işlevler nisbet edilen putlardan) bu fiiller beklenemez. Bu sebeple Tanrı'da hiçbir sıfat bulunmadığını ileri süren Aristo gibi bazı filozoflar bile hayat sıfatını bundan istisna etmişlerdir. 60. âyette Allah Teâlâ, kullarını kendisine dua ve ibadet etmeye davet etmişti; 65. âyette de aynı çağrı tekrarlanmakta; ayrıca bu duanın tam bir dindarlık ve derin bir samimiyetle yalnız Allah'a yöneltilmesi emredilmektedir.
🔹 Müminin duada en çok dikkat etmesi gereken hususlardan birisi de duaya inanmak ve duada ısrarcı olmaktır. Bu hususlarda eksiklik göstermek, duanın sıhhatini engeller.
Resulullah (SAV) buyurdu:
"Kabul edileceğine kesin olarak inanarak Allah'a (CC) dua ediniz ve biliniz ki, Allah gafil bir kalpten gelen duayı kabul etmez"
(Tirmîzi, Da'vât, 66. V, 517)
🔹 Müminler dualarının kabul edilmesi noktasında aceleli olmamalıdır. Allah Teala kullarının dualarına mutlaka cevap verir. Bu cevap bazen olumlu bazen de olumsuz olabilir ama mutlaka cevap verir.
Resulullah (SAV) buyurdu:
"Allah dualarınızı kabul eder. Ancak kabul edilmesi için acele etmeyin; dua ettim de kabul edilmedi (demeyin)."
(Buhârî, Da'vât, 22, VII, 153. .Müslim, Zikir, 92, III, 2095)
🔹 Ayrıca unutulmamalıdır ki dua bir ibadettir. Bu yönüyle duanın esas karşılığı ahiret yurdundadır. Bu sebepten dolayı dua ibadetinden hiçbir kul geri kalmamalıdır.
🔹 Dua adaplarının en önemlilerinden bir tanesi de samimiyet ve içten olmaktır. Taşkınlıktan uzak bir şekilde kul Rabbinden istemelidir. Zira Allah Resulü (SAV) ashabından bağırarak dua edenleri uyarmış ve sükunet ile dua edilmesini tavsiye etmiştir.
Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.
A'râf Suresi 55. Ayet
A'râf Suresi 55. Ayet Tefsiri
◾ Yukarıda bir tek âyette Kur'an'ın ulûhiyyet öğretisi veciz bir şekilde verildikten sonra bu iki âyette, tam yeri gelmişken, insanlara çok önemli iki hatırlatma yapılıyor: a) 55. âyette insanlardan, rablerine yakarır bir tarzda, gizli gizli veya alçak sesle dua etmeleri istenmekte; Allah'ın, aşırı gidip buyruğundan çıkanları, bu cümleden olmak üzere duada yakarış ve gizlilik sınırını aşanları sevmediği bildirilmekte; bu suretle, hadiste "ibadetin özü" diye nitelenen (Tirmizî, "Du'â", 1) dua münasebetiyle insanın rabbi ile ilişkisine bir disiplin getirilmektedir.
🔹 Dua insanın acziyetini idrak ettiği en önemli eylemlerdendir. Bundan dolayı dua halinde Allah Teala'ya (CC) karşı korku-saygı ve ümit-istek duyguları arasında olunmalıdır.
Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahyâ'yı verdik; eşini de bunun için elverişli kıldık. Onlar, hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.
Enbiyâ Suresi 90. Ayet
Enbiyâ Suresi 90. Ayet Tefsiri
◾ Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahyâ'yı verdik; eşini de bunun için elverişli kıldık. Onlar, hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.