Arama

Allah katında fakirlik ve zenginlik

Dünyanın var olduğu günden beri daima konuşulan bir husus var; zenginlik ve fakirlik... İnsana sonradan yüklenen bu iki özellik ne övülecek ne de yerilecek bir mevzudur. Bir Müslüman için önemli olan İslam'a uygun olarak mutedil bir yaşam sürmek ve yaşantımızı bunun üzerine inşa etmek. Peki, Kur'an-ı Kerim ve hadislerde bu durum nasıl geçer?

🔹 Uzun yıllardır hep tartışılan bir konu var; fakirlikle mi yoksa zenginlikle sınanmak mı daha zor? Yazımızda bu ve bu hususun etrafında şekillenen konulara değineceğiz. Öncelikle her iki durumun da kendine göre kolaylık ve zorlukları bulunur.

🔹 Fakirliğin de zenginliğin de kendi içinde ayrı imkanlara ve açmazlara sahip olduğunu söyleyebiliriz. İnsan olarak zaman zaman bazı hatalara düşebiliyoruz. Fakat birbirinden tamamen zıt olan bu ikileme, din ve dünyaya geliş amacı penceresinden bakmamız gerekiyor.

Hız kavramının unutturduğu: Hesap günü

🔹 Sevgili Peygamberimiz (SAV) sadece fakirlerin konuşup onların sıkıntısını dinlememiş, bunun yanında zenginlerin de dertlerini dinleyip, onlara çözümler üretip, çıkış yolları aramıştır.

🔹 Bir fakirin din ve ahlakla ilgili sorunları nasılsa zenginin de aynı meselelerde şikayetleri olabilir. Günah ya da sevap da aynı şekilde, bu maddi durumla ilgili değil tamamen insan olmakla yakından alakalı bir mevzudur.

🔹 Maalesef fakirliği kaçılması gereken, zenginliği ise varılması gereken bir yer olarak görmek toplumumuzun genel yanılsamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

🔹 Genel yanılsamalardan biri de şudur; insanlar fakirliği Allah'ın (CC) bir imtihanı, zenginliği ise Allah'ın (CC) bir lütfu olarak görme alışkanlığı dünyanın ilk var olduğu günden beri süregelen bir mevzudur.

Hz. Ömer'in (RA) ilkleri

🔹 Dinimizi ve Peygamber Efendimiz'i (SAV) doğru anlayabilmek adına ne fakirliği karalamak ne de zenginliği yüceltmek gerekir. Zaten Peygamberimiz Hz. Muhammed'in de (SAV) "Ey insanlar, siz fakirsiniz çalışın, zenginleşin" dememiştir.

🔹 Dinimizde buna dair herhangi bir yorum çıkarmak çok anlamsız ve yanlış bir durum olur. Zihnimizde de fakirleri devamlı yardıma muhtaç insanlar olarak, zenginleri de özenilmesi gereken bir konumda görmek sıkıntılı bir haldir.

🔹 Ne zengini hırpalamak ne de fakiri her daim tolere etmek kati surette doğru bir davranış değildir. Yukarıda bahsettiğimiz kısmı özetleyecek olursak bunlar tamamen zengin hayranlığına girer.

🔹 Din anlatıcılarının da en çok dikkat etmesi gereken konu kesinlikle, anlatım esnasında her şeyi zenginlerin yapabileceği işlermiş gibi lanse etmek, örnekleri sürekli paralar üzerinden vermek, konuşmaları bunun üzerine kurmak dine zarar veren en büyük etmenlerdendir.

Hz. Hafsa'nın (ranha) hiç kapanmayan penceresi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN