Arama
Esma-i Hüsna üzerinden dua
Allah, muazzam varlığı yaratan, tutan, her an görüp gözeten zattır. Sınırsız kudret sahibi, yoktan var eden, kudretinden hiçbir şey eksilmeyendir. Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de "Bilesiniz ki kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur" buyurmuştur. Bu nedenle O'nu (CC) sık sık anmak, en güzel isimleri olan Esma-i Hüsna'da geçen adlarını zikretmek gerekir. Lafza-i Celal de O'nun (CC) tüm isimlerini kapsar. Kim Cenab-ı Hakk'ın (CC) isimlerinden biriyle dua ederse Esma-i Hüsna'nın tümünü zikretmiş kabul edilir. Rabbimize kalbimizi açıp dua ederken samimi ve içten olmak en mühimidir. Peki dua ederken nelere dikkat etmeli?
DUA KELİMESİNİN KÖKENİ
💠 Arapça kökenli bir kelime olan "dua" sözcüğü, Allah'a yalvarma, yakarma, isteme ve niyaz anlamlarına gelir.
💠 Dua, bir yakarış ve istektir. Bunlar Rabbi ile arasında özel kalmalıdır. O yüzden dualara dışardan müdahaleye de mahal verilmemelidir. Fatma Bayram hocamız ise bu minvalde, Esma-i Hüsna ile dua arasındaki o mükemmel ilişkiyi anlatır.
"Kalpler yalnızca Allah'ın (CC) elindedir ve içindekini yalnızca O bilir."
Lafza-ı celal, özel isimdir. Allah ism-i celili tüm isimleri kapsar.
💠 Kim İsm-i Azam ile Rabbinden niyazda bulunursa duası kabul olur. Peygamberimiz (SAV) de ümmetine bunu müjdeler. Cenab-ı Hakk'a izafe edilen yüzlerce isimler arasından, en büyüğü Allah lafzıdır.
💠 İnsanoğlu çok panik olduğu ve darda kaldığı veyahut kötü bir haber aldığı zaman Rabbinin isimlerini anmak ister. Fakat nasıl söyleyeceğini bilemez. İşte o zaman"Allah" dediğinde, Esma-i Hüsna'nın tümünü zikretmiş kabul edilir.
💠 İslam âlimleri İsm-i Azam'ın hangisi olduğunu konusunda farklı rivayetlerde bulunurlar. Hadis-i şeriflerde Peygamber Efendimizin (SAV) dua metinlerinde Esma-i Hüsna örnekleri vardır.
💠 Peygamber Efendimiz (SAV) bir gün, bir adamın dua ettiğini duyar. Bu duanın içinde öyle bir isim söyler ki İsm-i Azam'dır. "Allah, onun duasını onun için kabul edecektir" der.
💠 İsm-i Azam ayetlerde belirtilmez, tıpkı Kadir Gecesi gibi. Kadir Gecesi diye bir gecenin var olduğu bilinse de hangi gün olduğuna dair net tarih yoktur.
💠 Bizleri cehennemden kurtaracak bir amel var, ama bu hangisidir? Bu, bir yetimin başını okşadığınız için de yardıma muhtaç birine yardım ettiğiniz için de olabilir. İşte bu bilinmezlik bizim her şeyi ciddiye almamızı sağlar.
"Her geceni Kadir bil, her gördüğünü Hızır bil."
Fatma Bayram şunları söyler:
💠 "Hızır diye belli bir şahsın olmadığını düşünüyorum. Hızır bir kişiliktir. Bulunduğumuz ortamdaki herkes olabilir. O yüzden hareketlerimize ve davranışlarımıza özen göstermeliyiz. Hızır sadece tek kişi değildir. Herkese, bu Allah katında değerli biri olabilir gözüyle bakmak lazımdır. Esma-i Hüsna'da böyledir.
💠 Ali Osman Tatlısu bu konu ile alakalı şunları söyler: İsm-i Azam'ın ne olduğu bilinseydi insanlar sadece o isme dua ederdi. Din söz konusu olduğunda en eski bilgi, en yeni bilgidir." Fakat din, insanların tecrübeleriyle deneyimleri, deneyleriyle veya yeni bilgileriyle ilerleyen bir bilim değildir. Doğrudan Allah tarafından gelen bir bilgidir.
İnsanın sosyal hayatında dinin büyük bir yeri vardır.
💠 Ali Osman Tatlısu Hoca şunları söyler:
"Eğer kul masivadan; yani maddi dünya, kaygılar, üzüntüler, birtakım menfaatler, kendi nefsinden zihinsel olarak sıyrılıp, sadece Allah'a (CC) yönelirse onun dua ve zikrinde yer alan her isim en büyük etkiye sahip olur."
*Masiva ne demek:
Allah (CC) dışındaki her şeye denir.
💠 Bir ismin, İsm-i Azam olması, o anda kişinin hangi duyguyla ve nasıl söylediğine bağlıdır.
Bir gün Hz. Musa bir çoban rastlar. O kişiyi dua ederken işitir ve adam der ki:
"Allah'ım ne olur bana misafir gel, sana en taze yoğurtlarımdan, sütlerimden, peynirlerimden yediririm. Sırtını yıkarım, bitlerini ayıklarım. Bana misafir gel ne olursun."
Tarzı şeyler söylüyor. Hz. Musa ise bunu işitince adama:
"Sen ne yapıyorsun? Bu çok yanlış, böyle dua edilmez" diyor.
Adam ise "Niye?" diye sorar. Hz. Musa ise:
"Allah insan değil ki sana misafir gelsin. Onun bir şekli yok."