Arama

Fitne ile ilgili ayetler

Kur'an-ı Kerim'de imtihan, sınama, sapma gibi manalarıyla karşımıza çıkan fitne hakkında birçok ayet-i kerime bulunur. Öyle ki Bakara Suresi'nin 191'inci ayetinde "Fitne öldürmekten daha şiddetli bir suçtur" buyrulmuştur. Yüce Allah (CC), inkarcıların müminlerin inançlarına yönelttiği fitnenin taşıdığı tehlikenin büyüklüğünü vurgular. Peki, fitne kavramı Kur'an-ı Kerim'de nasıl geçer?

🔸 Zümer Suresi'nin 41. ayeti, Kur'an'ın, Allah (CC) tarafından Resulullah'a (SAV) gönderildiğini ve gönderiliş amacının gerçeğin ortaya konması, insanların batıl inançlara ve yanlış davranışlara sapmalarının önlenmesi olduğunu açıklar. Bu ayette geçen "sapma" kavramı, fitne kelimesinin doğru yoldan ayrılma şeklindeki farklı kullanımına örnek teşkil eder.

"Biz sana, insanlar için gerçeği ortaya koymak üzere kitabı indirdik; artık kim doğru yolu izlerse kendi iyiliği için izlemiş olur, kim de yoldan saparsa kendi aleyhine sapmış olur; sen onlardan sorumlu değilsin." (Zümer Suresi, 41. ayet)

Tefsiri: Kitaptan maksat, Kur'an-ı Kerim'dir. Kur'an, Resulullah'a (SAV) Allah tarafından gönderilmiştir; gönderiliş amacı ise gerçeğin ortaya konması, insanların batıl inançlara ve yanlış davranışlara sapmalarının önlenmesidir. Bundan sonra Yüce Kitabımızın aydınlığından yararlanarak doğru yolu tutmak veya ona sırt çevirip yanlış yollara sapmak insanların kendi seçimlerine kalmıştır. Peygamber de insanların vekili değildir; yani insanların sorumluluğunu kendisi yüklenmek veya onları ilâhî hükümlere zorla inandırmak gibi bir görevi yoktur. Çünkü yükümlülük zorlamaya değil, insanın kendi seçimine dayanır.

Tefsirin tamamı için tıklayın

🔸 Taha Suresi'nin 79. ayetinde fitne, sapmak, sapıklık ve sapkınlık şeklinde doğru yoldan ayrılmış, dine olan inancını yitirmiş anlamında kullanılır.

"Firavun kavmini saptırmış, doğru yolu göstermemişti." (Taha Suresi, 79. ayet)

Tefsiri: Hz. Musa'nın Allah'ın lutfuyla İsrailoğulları'nı Firavun'un zulmünden kurtarması ve bunun için denizin ortasından yol açılması mucizesine Kur'an-ı Kerim'in değişik yerlerinde farklı ifadelerle değinilmiştir.

Tefsirin tamamı için tıklayın

  • 10
  • 11

🔸 Şeytanın kışkırtması sonucu Hz. Adem ile Havva yasak elmadan yer ve Allah'a karşı gelerek yollarını şaşırmış olur. Taha Suresi'nin 121. ayetinde yer alan karşı gelerek yolu şaşırma ifadeleri fitne kavramının geçtiği bir başka yerdir.

"Nihayet ikisi de o ağaçtan yediler. Bunun üzerine mahrem yerleri kendilerine göründü, üstlerini cennet yaprağıyla örtmeye çalıştılar. Böylece Âdem rabbine karşı gelmiş ve yolunu şaşırmıştı." (Taha Suresi, 121. ayet)

Tefsiri: Genellikle müfessirler bu ayetlerle Kur'an'da uyarılara tekrar tekrar yer verildiğini bildiren 113. ayet arasında bağ kurarlar; burada, insanoğlunun ilahi uyarılar karşısındaki hatalı tutumunun ilk atasından beri görülen bir durum olduğuna işaret bulunduğunu belirtirler . Bu sureden önce inen Sad ve A'raf surelerinde Adem'in yaratılması ve İblis'in ilahi buyruğa karşı gelmesi olayına geniş yer verilmiştir. Yine A'raf suresinde Adem'e –yasak ağaca yaklaşmamaları koşuluyla– eşiyle birlikte cennette kalma imkanı verildiğinden, fakat şeytanın kışkırtması sonucu buradan çıkarıldıklarından, ardından da yaptıkları yüzünden derin pişmanlık duyduklarından söz edilmiştir. Aynı konulara farklı bağlamlarda ve farklı üslûplarla değinilmesi, Kur'an'ın hususiyetleri hakkında bilgi sahibi olanlar için yabancı bir durum değildir. Burada önceki değinilerden farklı olarak Adem'in tövbesinin kabul edildiğinden hatta onun seçkin kılındığından yani peygamber olarak görevlendirildiğinden söz edilmektedir.

Tefsirin tamamı için tıklayın

  • 11
  • 11

🔸 Allah'ın emrini yerine getirmediği için Rabbi'nin huzurundan kovulan şeytan, ahiret gününe kadar insanları yoldan çıkarma emeli içerisinde olacaktır. Fitneyi görev edinen şeytana dair, Hicr Suresi 39. ayette, iblisin tuzaklarına samimi kulların kapılmayacağını ancak diğerlerinin sapması için derin gayret içerisinde olacağı bildirilir.

"İblis, "Rabbim! Benim sapmama imkân verdiğin için yemin olsun ki ben de yeryüzünde onlara (günahları) şirin göstereceğim ve -aralarından senin samimi kulların hariç- onların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım." (Hicr Suresi, 39. ayet)

Tefsiri: İblis'in, emri yerine getirmediği gibi, yeniden dirilme gününe kadar yaşaması için dilekte bulunarak bu süre içinde insanları yoldan çıkarmaya ahdetmesinin, insanın sahip olduğu ayrıcalığı hazmedememesinden ve onu kıskanmasından, özellikle rahmetten kovulmasına Adem'in yaratılışının sebep olduğu şeklindeki vehminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Halbuki aslında böyle bir cezaya çarptırılmasının asıl sebebi, kendi küstahlığı ve isyanı idi. Muhtemelen İblis, içten içe kendi günahına yine kendisinin kulluktaki samimiyetsizliğinin sebep olduğunu da düşündüğü için, bu tecrübesinden hareketle samimi kullara zarar veremeyeceğini ifade etmektedir.

Tefsirin devamı için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN